Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle

“Bugün tam 7825 gün oldu. 21 yıl 5 ay 2 gün. Evet, siyasete adım attığım ilk günden itibaren, dile kolay, 7825 gün oldu. 34 yaşında, ülkesinin yarınlarını dert eden bir genç olarak siyasete girdim.

90’lı yılların hukuksuzluğundan nefes alamadığımız, askeri vesayeti iliklerimize dek hissettiğimiz, ekonominin diplerde olduğu günlerdi.

Bu ülkenin bir vatandaşı olarak mecbur hissettim kendimi ve evet, AK Parti’nin kurucu üyesi olarak siyasete ilk adımımı attım.

Hatırlayın o günlerdeki bakanlar kurulunu, meclis başkanlarını. Her kimlikten, her yetkinlik alanından insanların eşitlik içinde özgürce tartıştığı bir bakanlar kurulu vardı. TBMM gerçek bir istişare organı gibi çalışırdı.

ADALETİ TERK EDERSENİZ OLMAZ

Anlamıyorlar bir türlü. Dürüst ve ehil kadrolarla çalışmazsanız olmaz. Kararları istişare ile almazsanız olmaz. Adaleti terk ederseniz olmaz.

Biz ayrıldıktan sonra ise milli gelir neredeyse yarı yarıya düştü. Birileri diyor ki, 'Ben imza atmasaydım yapamazdın'. Ben de diyorum ki 'hikmet imzadaysa, at bir imza da şu ülkenin sorunlarını bir çözüver bakalım.

Ülkemize tarihi başarılarla dolu bir dönem yaşattık. O dönemi beraberce yaşadık. Şöyleydi, böyleydi diyenlere bakmayın siz. Rakamlar ortada. 2002’den 2013’e milli gelirimiz yaklaşık 3 kat arttı. 3 bin 600 dolardan 9 bin 700 dolara çıktı.

2001’de birlikte yola çıktığımız Recep Tayyip Erdoğan sözünden döndü. Artık Erdoğan için demokrasi, o ahenki bozan küçük bir ayrıntıydı. Yola ne için çıktığını unuttu. İnsanların kendisine ne için destek verdiğini unuttu.

Koskoca anıtın uğruna yapıldığı mezar haliyle küçülmüş. Anıt gittikçe büyümüş, Şah tatmin olmamış, mezarı kaldırtmak istemiş. Bu sadece Şah Cihan’ın değil, Erdoğan’ın da hikayesi. Yola ne için çıktığını unuttu. İnsanların kendisine ne için destek verdiğini unuttu.

Tac Mahal’in hikayesini bilir misiniz? Babür İmparatoru Şah Cihan, eşi Mümtaz Mahal’i kaybetmiş. Eşinin mezarına bir türbe yaptırmak istemiş. Minareler kubbeler yükseldikçe, yapının azameti belirmeye başladıkça, Şah mest olmuş, kendinden geçmiş.

Bizim birleştirici tutkalımız demokrasi, bizim birleştirici tutkalımız önce insan düşüncemiz. Hiç bir insanın diğerinden üstünlüğü yok. Hiç kimse birbirine yukarıdan bakmayacak. Göz hizasında olacağız. Beka beka deyip bu ülkeyi kutuplaştıranlar asıl bölücü onlar. Bu ülkeyi biz bu salon 81 il birleştiriyor. Gerçek demokrasi bu salonda.

İnsanlar ülkesinden, siyasetten endişe duyuyor. Endişeli Kürtler, endişeli Aleviler, endişeli çocuklar, endişeli gençler hepsini yürekten hissediyorum. Endişeye gerek yok bu iktidarın yaşam tarzına yaptığı baskıdan kurtulacaksınız biz buradayız rahat olun. DEVA kadroları burada.