GÜNDEM

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa etti

Abone Ol

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, milletvekili aday adayı olmak için 5 yıldır sürdürdüğü görevinden istifa etti. Yücel, "Siyaseti hiçbir zaman kişisel ikbal peşinde koşarak yapmadım. Bugün AKP iktidarının son bulmasını samimiyetle ve inanarak konuşabiliyorsak bunun mimarı genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'dur. İşte bu mücadelenin bir parçası olarak 5 yıldır büyük bir onurla sürdürdüğüm il başkanlığı görevimi, partimizin yayınladığı genelge doğrultusunda, milletvekili aday adayı olmak için noktalamaya karar verdim. Her son, aynı zamanda yeni bir başlangıçtır" dedi.

Deniz Yücel, CHP İzmir İl Başkanlığı’nda bugün bir basın toplantısı düzenleyerek milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa ettiğini açıkladı. Toplantıya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilçe belediye başkanları, CHP İzmir milletvekilleri ve partililer katıldı. Yücel, şunları söyledi:

"Demokrasinin, Cumhuriyet’in, barışın ve hoşgörünün kenti İzmir'de, 7 Ocak 2018 tarihinde 5 yıllık il başkanlığı yolculuğuna çıktığım gün gibi işte bugün, benim için öyle önemli bir gün. Siyasetle 1986 yılında, Sosyal Demokrat Halkçı Parti'de ilçe başkanlığı yapan babam Esen Yücel'in siyasi mücadelesiyle daha 9 yaşımdayken tanıştım. Onun siyasi çevresi, sohbetleri; Deniz Gezmişlerin, Harun Karadeniz’in, Taylan Özgür'ün, Vedat Demircioğlu'nun mücadele arkadaşı olması, onların 6. filoya ve Amerikan emperyalizmine karşı verdikleri tam bağımsız Türkiye mücadelesi benim için her zaman ilham kaynağı oldu. 1999 yılında üye olduğum partimde 2014 yılında Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeliği ve grup sözcülüğü göreviyle devam eden aktif siyaset yaşamımı, 5 yıldır da İzmir İl Başkanlığı göreviyle büyük bir onurla sürdürdüm. Siyaseti hiçbir zaman kişisel ikbal peşinde koşarak yapmadım. Her zaman ülkemin ve partimin yüksek yararını gözettim, bu doğrultuda sorumluluk ve inisiyatif almaktan hiçbir zaman çekinmedim.

"AKP İKTİDARI SON BULMA NOKTASINA GELDİ"

Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun göreve geldiği günden bugüne kadar büyük bir özveriyle ilmek ilmek ördüğü; ülkemizde yaşanan haksızlıklara, hukuksuzluklara ve adaletsizliklere karşı 'Hak, hukuk, adalet' diyerek ve herkes için adalet çağrısıyla gerçekleştirdiği Adalet Yürüyüşü’yle başlayan, 2018 milletvekili seçimleri öncesinde İYİ Parti'nin seçimlere girip giremeyeceği tartışılırken 15 milletvekilimizin demokrasi adına İYİ Parti’ye geçmesiyle bu tartışmalara son verilmesi, ardından Millet İttifakı'nın kurulması ve 31 Mart yerel seçimlerinde doğru stratejiyle, doğru adayların belirlenmesiyle ve ittifakın da desteğiyle Türkiye genelinde büyük bir başarı elde edilmesi ve Millet İttifakı'na mensup partilere DEVA ve Gelecek Partisi'nin de katılmasıyla farklı geleneklerden gelen 6 siyasi partinin, yani Altılı Masa’nın, başta 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' olmak üzere ülkemizin geleceği için bir çok noktada mutabakat sağlamasıyla devam eden süreç bugün,

ülkemizi 20 yıldır baskıyla, takiyeyle, liyakatsiz kadrolarla yöneten; iktidarını sürdürmek için toplumu, kamplaştıran, kutuplaştıran ve düşmanlaştıran, işlerine geldiğinde terör örgütleriyle yol yürüyen, terör örgütü elebaşlarıyla görüşmekten çekinmeyen, fakat kendilerine muhalefet yapan, eleştiren herkesi terörist ilan eden, akıldan ve bilimden uzak liyakatsiz kadrolarla toplumu derin bir yoksullukla karşı karşıya bırakan AKP iktidarını son bulması noktasına getirmiştir.

"DAVAMIZ, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN DAVASIDIR"

Bugün AKP iktidarının son bulmasını samimiyetle ve inanarak konuşabiliyorsak bunun mimarı, genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'dur. İşte bu mücadelenin bir parçası olarak 5 yıldır büyük bir onurla sürdürdüğüm il başkanlığı görevimi, partimizin yayınladığı genelge doğrultusunda, milletvekili aday adayı olmak için noktalamaya karar verdim. Her son, aynı zamanda yeni bir başlangıçtır. Bizim bir unvana, mevkiye, makama ya da titre ihtiyacımız yok. CHP üyesi olmak, zaten bize en büyük sorumluluğu yüklüyor. Şahsi ikbal ya da çıkar beklemeden, bir dava adamı anlayışıyla ve şiarıyla... İşte bizim davamız, Cumhuriyet davasıdır, demokrasi davasıdır, aydınlanma davasıdır. Bizim davamız; hak, hukuk, adalet davasıdır. Bizim davamız, toplumsal huzurun ve barışın sağlandığı, temel hak ve özgürlüklerin devlet eliyle korunduğu ve hayata geçirildiği, gelir dağılımında adaletin, hayatın her alanında fırsat eşitliğinin sağlandığı ve devlet kurumlarında yükselme kriterinin liyakat olduğu bir Türkiye Cumhuriyeti kurmanın davasıdır. Bizim davamız, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, küçük kızların tarikat mensuplarıyla evlendirilmediği, kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin son bulduğu Türkiye’yi kurma davasıdır. Bizim davamız; hırsızlara, arsızlara, yüzsüzlere ‘dur’ deme davasıdır. Yasamanın, yürütmenin ve yargının kişilere veya belli odaklara değil, Türkiye’de yaşayan herkes için eşit uygulanması davasıdır. Bizim davamız, tarihe yön verenlerin cesaretinin davasıdır. Bizim davamız, 19 Mayıs 1919 kararlılığıyla kurtuluşu hedefleyen Mustafa Kemal Atatürk'ün davasıdır."

TEK TEK TEŞEKKÜR ETTİ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilçe belediye başkanları ve milletvekillerine tek tek teşekkür eden Yücel, sözlerini şöyle tamamladı:

“Değerli arkadaşlarım, bugün burada olan tüm dostlarımızla yeni ve adaletli bir Türkiye rüyasına ulaşmak üzereysek, bunu en başta CHP Genel Başkanı’mız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na borçluyuz. Çıktığımız bu yolda en büyük teşekkürü, CHP İzmir il örgütünü hiçbir zaman yalnız bırakmamış ve kentimizin milletvekili olarak bizleri ayrıca onurlandırmış olan, desteğini her zaman yanımızda hissettiğimiz genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na ediyorum. Mücadelemiz, dün olduğu gibi yarınlarda da CHP’yi iktidara taşımak üzere devam edecektir."

SOYER: YOLUMUZ HİÇ AYRILMAYACAK

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise şunları söyledi:

"Bundan sonrası için iyi yolculuklar diliyorum. Bahsettiği dava hepimizin davası. Biz, o davanın neferleriyiz. Özgürlük, ekmek, adalet, Cumhuriyet devrimleri, demokrasi davası. Biz, o davanın bekçileriyiz, nöbetçileriyiz. Nöbet yerleri değişebiliyor. Yoldaşlık hukuku, yoldaşlık değişmiyor. Yoldaşlığımız bitmeyecek. Nöbet yerleri değişse de aydınlık Türkiye davası devam ettikçe yoldaşlığımız devam edecek. Başarılar diliyorum. Yolumuz hiç ayrılmayacak. Yolu açık olsun. Yolumuz uzun. Başaracağımıza, her bir vatandaşımızın hak ettiği refah seviyesine ulaşacağımıza inanıyorum."