EKOLOJİ-ÇEVRE

Çöp tesisini 'Kadına Yönelik Şiddeti Engelleme Kanunu' ile korumuşlar

AKP'ye yüzde 90 oy çıkan Çaybaşı ilçesinde yaşayan yurttaşlar katı atık depolama tesisinin yarattığı kirlilikten şikayetçi.

Abone Ol

Ordu'nun Çaybaşı ilçesinde bölge halkının karşı çıktığı Katı Atık Depolama Tesisi'ne karşı yıllarca mücadele eden yurttaşları engellemek için adı Sayıştay raporlarında usulsüzlüklerle anılan AKP'li Ordu Büyükşehir Belediyesi'nin "6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu"ndan yararlandığı ortaya çıktı.  Yaşanan duruma tepki gösteren CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, "Çöp alanını kadını koruyor gibi kadınlardan korudular" dedi.

Sözcü'den İsmail Akın'ın haberine göre Akkuş, İkizce, Çaybaşı ilçelerinin sınır bölgesi kabul edilen Kepçeli Yaylası mevkiinde AKP’li Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ve çöpten elektrik üretimi yapılacağı belirtilen Katı Atık Depolama Tesisi, bölge halkının karşı çıkmasına rağmen 2020 yılında çalışmaya başladı. Vatandaşlar tesislerden sızan atık suların dereleri ve içme sularını kirlettiğini ileri sürerek aylarca eylem yaptı.

Çok sayıda köylü mahkemelik oldu. Vatandaşların şikayeti üzerine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesini 88 bin 499 TL idari para cezasına çarptırdı. Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler tepkiler üzerine kendisine vakit verilmesini ve sorunları çözeceğini söyledi. Ancak aradan geçen 2 yılda tesisin halen daha dereleri kirletmeye devam ettiği ortaya çıktı.

"ÇÖPÜ GETİRİP BAŞIMIZA KOYDULAR"

Katı atık depolama tesisinin çevresinde bulunan vatandaşlar CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel’e yaşadıkları sorunları anlatarak dert yandı. Kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını söyleyen Pembe Taş, “Yıllardır mahkemelerde sürünüyoruz. Çöpü getirip başımıza koydular. Yüzde 90 oy verdiğimiz AK Parti bizim oyumuzu gerisi versin çöpünü alsın. Biz çöp istemiyoruz. Biz burada yaşıyoruz. Kokudan durulmuyor.

Büyükşehir Belediye Başkanına gittik bize söz verdi, ‘çöpü kaldıracağım’ dedi, bizi kandırdı. 50 metre var tarlamla çöpün arasında. Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum duysun sesimizi. Bu zamana kadar AK Parti’ye oy verdik, bize çöp verdi. Başka bir yere götürsünler. Biz başka bir şey istemiyoruz. Doğayı koruduğumuz için çöpü kaldırın dediğimiz için yargılanıyoruz. Ceza alanlarda var” diye konuştu.

Başka bir vatandaş ise, derelerin suyunu tarlaları ve hayvanları için kullandıklarını belirterek, içme sularının da atık sular yüzünden kirlendiğini ileri sürdü.

“BOĞAZIMIZI SIKA SIKA ZORLA ALDILAR”

90 yaşında olduğunu söyleyen bir vatandaş, tesisin yapılmaması için direndiklerini hatta güvenlik güçleriyle karşı karşıya geldiklerini ve bu zamana kadar AKP’ye oy verdiklerini söyleyerek, “Boğazımızı sıka sıka zorla aldılar. Buralar bizim tapulu arazimiz. Herkes hasta. Buranın pisliği bizi bitiriyor. Biz her yere başvurduk. 90 yaşındayım. Sularımız bitti, içilmiyor. Bizim sahibimiz varsa bunu buradan kaldırsın. Çoluk çocuk kırılıyoruz. Mahkemelere gittim bu yaşımda. Sahipsiz koyunu kurt yemez mi? Bizi kurt yiyor” dedi.

Başka bir vatandaş da, sudan alınan örnekleri tahlil ettirdiklerini belirterek, “Bu suyu içilebilir gösteriyorlar. Yanımıza gelsinler içsinler biz ondan sonra içeceğiz” diyerek tepki gösterdi.

“KADINA ŞİDDETİ ÖNLEME KANUNU İLE TESİSİ KORUDULAR”

Bölgede inceleme yapan ve vatandaşların sorunlarını dinleyen Mustafa Adıgüzel, Büyükşehir Belediyesi atık depolama tesisi yapmadan önce yaylanın cennet gibi olduğunu söyleyerek Ordu Valiliğini göreve çağırdı.

Belediyenin Ordu’nun ve çevre ilçelerin çöpünü kilometrelerce taşıyarak yayladaki tesislere getirdiğini belirten Adıgüzel, “Yaklaşık 3 yıl önce bölge halkı çok büyük direnç gösterdi. Gece gündüz nöbet tuttu. Kışın ortasında suların donduğu ortamda lastik yakıp doğalarını korumak istediler. Ancak güvenlik güçleri Büyükşehir Belediyesinin kumpasıyla onların üzerine çullandı.

Pandemi nedeniyle eylemlerine ara vermek zorunda kaldılar. En sonunda çöp alanından vatandaşı uzaklaştırmak için 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi kanununu kullanarak, çöp alanını kadını koruyor gibi kadınlardan korudular. Köylü kadınları çöp alanlarından uzaklaştırdılar. Bu şekilde o zamanki Ordu Valisi Seddar Yavuz’un maharetiyle yüzlerce köylü mahkemelik oldu. O günden bugüne hala mahkemeye gidip geliyorlar. Fakat burada değişen hiçbir şey yok” dedi.

“ARITMA PAHALI GELDİĞİ İÇİN ÇALIŞTIRMIYORLAR”

Yöre halkına verilen sözlerin hiçbirinin tutulmadığını vurgulayan Mustafa Adıgüzel, köylülerin Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler ile görüştüğünü ve Güler’in 6 ay zaman istediğini açıklayarak, “Hilmi Güler burayı cennete çevireceğini söylemiş. Aradan 6 ay değil 2 sene geçti. Vatandaşlar beni buraya çağırdı. İtirazla ilk başta bir süre arıtma yapılmış. Daha sonra arıtma pahalı gelmiş, şu anda arıtma çalışmıyor. Buradaki atık suyu başka bir yere de götürüp arıtmıyorlar, o da masraflı geliyor.

Kolayını yapıyorlar, bütün atık suları Göksu yaylasının derelerine bırakıyorlar. Kokudan geçilmiyor. Bütün dereler atık sular sonucu simsiyah olmuş. Derelerde hayat bitmiş. Ağaçlar bile kurumaya başlamış. Buradaki mahallelerin bazıları yüzde 98 AKP’ye oy vermiş. Vatandaş buradan AK Partiye sesleniyor; Biz size oy verdik, siz bize çöp verdiniz. Oyumuzu geri verin çöpünüzü alın” ifadelerini kullandı.

Mustafa Adıgüzel ve köylüler atık sularla pislenen derelerden örnekler alarak temiz suyla karşılaştırma yaptı. Adıgüzel ve yanındakiler pis kokudan zor anlar yaşadı.