Çağdaş Hukukçular Derneği Antalya Şubesi ve İnsan Hakları Derneği Antalya Şubesi Attalos Heykeli önünde ortak basın açıklaması yaparak dün Diyarbakır ‘da gerçekleşen gözaltıları kınadı.

Basın açıklamasını Okuyan Av. Nesibe Bahadır Bizler, İHD ve ÇHD Antalya şubeleri olarak yasalara ve evrensel hukuk ilkelerine aykırı olarak hak savunuculuğunun kriminalize edilmesini, avukatların mesleki faaliyetleri üzerinden suçlanmalarını, Kürt basını üzerindeki sistematik yargısal taciz ile, halkın haber alma özgürlüğünün elinden alınmasını hiçbir şekilde kabul etmediğimizi bir kez daha yineliyoruz.

Gazeteciler ve hak savunucularının hukuka aykırı gözaltı işlemine son verilerek derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz.

Siyasal iktidarı, seçim sürecini adil ve dürüstlük ilkelerine göre yürütmeye, yargıyı siyasi rakiplerine karşı bir sopa olarak kullanmaya son vermeye, bu bağlamda bütün siyasetçi, sanatçı ve muhalif yurttaşlara karşı yapılan hukuksuz gözaltıları sonlandırılmaya çağırıyoruz” dedi.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

BASINA VE KAMUOYUNA

Değerli Basın Emekçileri,

Değerli misafirlerimiz,

Dün güne Diyarbakır merkezli bir soruşturma iddiasıyla aralarında ÖHD ve İHD üye ve yöneticisi 25 hak savunucusu avukatın, Yeni Yaşam Gazetesi ve Kürtçe yayın yapan Xwebun gazetesi imtiyaz sahipleri, Mezopotamya haber ajansı yöneticileri  de dahil olmak çok sayıda basın çalışanı, sanatçıların ve HDP Eş Genel Başkan Yardımcılarının ve  yöneticilerinin olduğu yüzlerce kişinin  gözaltı haberinin dehşetiyle başladık. Gazete büroları, yayınevleri, ÖHD Genel Merkezi basıldı, avukatların bürolarında, savunma dosyalarına  sözde suç delili olarak el konuldu, savunma hakkı ayaklar altına alındı.

Gözaltındaki avukatlar da dahil olmak üzere, avukat yasağı getirildi ve her zamanki gibi dosyaya gizlilik kararı verildi. Göz altına alınan avukatlar dahi, ne ile suçlandıklarını ve hangi delillere dayanıldığını öğrenemediler. Adil yargılanma hakkı en başından devre dışı bırakılmış oldu.

Bir kez daha, yargının, yargının kurucu unsuru olan  avukatlar dahil olmak üzere, hak savunucularına, muhalefete, Kürt halkına ve Kürt basınına karşı sopa olarak kullanılmasına tanıklık ediyoruz.

Seçimlerin 'Demokratik, Adil ve Dürüst Seçim İlkesi'ne göre yürütülemeyeceğine dair öteden beri gelen yoğun ve endişe verici kaygılar bulunmaktadır. Ne yazık ki, bu kaygıların yersiz olmadığı bu operasyonla bir kez daha gösterilmiş oldu. Zira yine yargı tehdidi ile sivil toplum örgütlerinin ve hak savunucularının ve muhalefetin sindirilmesi girişimine tanıklık ediyoruz.

Bölgede seçim güvenliğini takip edecek avukatlar, seçim ihlalinin haberlerini yapacak, kamuoyuna duyuracak olan basın bu operasyonla yıldırılmak ve etkisizleştirilmek istenmektedir. Her gün adliyede olan ve haklarında bir suç isnadı varsa gidip ifade verebilecek avukatların dahi, onlarcasının birden, barolarına bile haber verilmeden ev ve bürolarının basılmasını başka türlü anlamlandırmak mümkün değildir.

Bizler, İHD ve ÇHD Antalya şubeleri olarak yasalara ve evrensel hukuk ilkelerine aykırı olarak hak savunuculuğunun kriminalize edilmesini, avukatların  mesleki faaliyetleri üzerinden suçlanmalarını, Kürt basını üzerindeki sistematik yargısal taciz ile, halkın haber alma özgürlüğünün elinden alınmasını hiçbir şekilde kabul etmediğimizi bir kez daha yineliyoruz. 
Gazeteciler ve hak savunucularının hukuka aykırı gözaltı işlemine son verilerek derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz.

Siyasal iktidarı, seçim sürecini adil ve dürüstlük ilkelerine göre yürütmeye, yargıyı siyasi rakiplerine karşı bir sopa olarak kullanmaya son vermeye, bu bağlamda bütün siyasetçi, sanatçı ve muhalif yurttaşlara karşı yapılan hukuksuz gözaltıları sonlandırılmaya çağırıyoruz.