Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, resmi temaslarda bulunmak üzere Mısır'ın başkenti Kahire'ye gitti. Fidan bugün Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri ile görüştü. İki Bakan görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Şükri şöyle konuştu:

"Gazze ile ilgili gelişmeler görüşmelerimizin ana gündem maddesiydi. İnsani boyutunu bertaraf etmek için hemfikiriz. Filistin halkı Gazze'de baskı ve saldırılar altında. Bu krizin sona ermesi için çalışıyoruz. Burada önemli olan, İsrail'in uluslararası insan hukukuna saygılı bir şekilde davranması gerekir.

Burada çifte standart uygulanmaması lazım. Bütün çabalarımızı birleştirerek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bildiğiniz gibi insani boyutu büyük bir tehlikededir. Bu büyük kriz sona erdikten sonra Filistin Devleti'nin kurulması ve 67 sınırları içerisinde ve başkentinin Doğu Kudüs olması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Görüşmemizde iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel konuları da ele aldık. Özellikle Doğu Akdeniz'de istikrarın sağlanması, oradaki kaynakların kullanılmasını, Suriye ve Libya'daki durumunu da ele aldık. Birlikte çalışmak için bir istek var ve özellikle her iki ülkenin de çıkarına uygun bir şekilde bu çalışmaları sürdürmek konusunda hemfikiriz.

Çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Son dönemde karşılıklı ziyaretler yapılıyor. Vize konusunda kolaylık sağlamıştık.

Sayın Sisi ile sayın Erdoğan bir araya gelmişti son dönemde. Bugün sabah sayın Sisi bize, ortak çıkarların geliştirilmesi için birlikte çalışma konusunda direktiflerini sundu."

"MASUM SİVİLLERİ HEDEF ALAN SALDIRILARI VE SİVİL CAN KAYIPLARINI REDDEDİYORUZ"

Fidan da şunları söyledi:

"Türkiye olarak geldiğimiz noktada dört hususun önem arz ettiğini düşünmekteyiz. Her şeyden evvel her ne taraftan olursa olsun sivil can kayıplarının önüne geçilmelidir. Bazı devletlerin İsrail'in Gazze'de ayrım gözetmeksizin yaptığı misillemeleri adeta haklı bir müdahale gibi göstermeye çalıştığını görmekteyiz. Böylesine çarpık ve gayrı insani bir yaklaşım, sadece ve sadece daha fazla şiddete, daha fazla masum can kaybına yol açar. İsrail'i uluslararası hukuka ve insani değerlere bağlı kalmaya davet ettiğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Filistinlilerin Gazze'de yerlerinden edilerek Mısır'a sürülme politikasını tasvip etmiyoruz, buna sonuna kadar karşı çıkıyoruz, bu konuda Mısır'ın yanındayız. İkincisi; çatışmanın coğrafi olarak yayılmasının engellenmesidir. Türkiye olarak bu konuda benzer düşüncelere sahip olduğumuz ülkelerle yakın istişare halindeyiz. Üçüncü olarak; iki devletli çözüm temelinde barış temelinde barış sürecinin yeniden başlatılmasıdır. Orta Doğu'da barış sadece bölgesel alternatiflerle değil, Filistinlilerle tesis edilebilir. Zira barış olmadan gerçek manada güvenlik tesis edilemez. Dördüncü olarak; bölgedeki Müslüman ülkeler olarak Filistinlilerin bekasını gözetecek, adil ve kalıcı bir barışın garantörü olacak bir mekanizmanın kurulmasıdır.

Krizin ilk anından itibaren Mısır makamlarıyla koordine içerisinde insani yardımlarımızı nasıl iletebiliriz diye sürekli bir çalışma içinde olduk. Başta AFAD, Kızılay, TİKA olmak üzere sivil toplum örgütlerimiz de seferber oldular.

Cumhurbaşkanımızın talimatıyla ilk uçağı dün gönderdik. İkinci ve üçüncü uçak geldi. Uçaklar gelmeye devam edecek. Burada huzurunuzda Mısır bakanlarına dostum nezdinde teşekkür etmek istiyorum. Başka ülkelerle de yardım konusunu görüşmekteyiz.

Tahliyeler konusunda şimdilik şunu söyleyebilirim. Mısır makamlarıyla ve İsrail makamlarıyla bu konuda yakın iş birliği içerisindeyiz. İçeride yaklaşık 300 civarında çift uyruklu Türk vatandaşımız bulunmakta. Bunlardan 30'unun tahliyesini başardık ama sınır kapısı kapalı olduğu için çalışmalarımız hâlihazırda devam etmektedir."