DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Halk TV’de İsmail Küçükkaya’ya konuştu. Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayını 13 Mart’ta belirleme niyetinde olduğunu ancak bunun bir hedef olmadığını söyleyen Babacan, sürecin bir hafta ya da 10 gün uzayabileceğini belirtti.
Babacan, “geç kaldıkları” yönündeki eleştirilere katılmadıklarını ve önceliklerinin Ortak Mutabakat Metni’ni hazırlamak olduğunu söyledi.
“HER KELİMESİNDE MUTABIK KALDIK”
Bunun “Türkiye’de bir ilk” olduğunu söyleyen, altı partinin bu metinin “her kelimesinde” mutabık kaldığını kaydetti. Babacan, geçiş sürecinin yol haritası çalışmasında 32 karar olduğunu ve bunun yüzde 95’ini bitirdiklerini ve yüzde 5’lik bölümünün kaldığını belirtti.
Babacan yüzde 5’lik bölümün cumhurbaşkanı adayının Altılı Masa’nın dışından birinin olup olmayacağı sorusuna, şu yanıtı verdi:
“Kısmen, adayın ismine de bağlı, herkesin farklı senaryoları var, geçiş süreciyle ilgili farklı görüşleri var. Bu da adayın kendi yetkilerini nasıl kullanacağıyla ilgili bir konu”
Cumhurbaşkanı adaylarının seçilmesi halinde Çankaya Köşkü’ne yerleşeceğini söyleyen Babacan, “altı parti arasında koordinasyonu sağlarken Türkiye’yi parlamenter sisteme götürme sorumluluğu da olacak. Diğer taraftan Meclis’te de koordinasyonu sağlaması, sadece iktidarı değil muhalefeti de dinlemesi gerekecek” dedi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ MUTABAKAT METNİNDE NEDEN YOK?
Babacan, İstanbul Sözleşmesi’nin Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde yer almamasıyla ilgili soruya, “Mutabakat metni yani ne demek altı partinin de yüzde 100 mutabık kaldığı hususlar. Eğer partilerden biri ya da ikisi ya da üçü vs. mutabık değilse o hususlar bu metne girmiyor. Dolayısıyla bu tam bir konsensus sözleşmesi. Farklı görüşü olan partiler var gayet doğal, demokrasi bunu gerektirir” dedi.
Babacan, “seçimlerden sonraki siyasi psikolojiye göre konunun tekrar değerlendirileceğini” söyledi. DEVA Partisi’nin İstanbul Sözleşmesi konusundaki duruşundan geri adım atmayacağını da belirtti.
Babacan, DEVA Partisi’nin İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesini savunduğunu belirtti.