BALIKESİR

‘Ayvalık Vizyonu Çalıştayı’ başladı

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Ayvalık Belediyesi, Ayvalık Ticaret Odası, Ayvalık Kent Konseyi ve Ayvalık Turizm Geliştirme Birliği (AYTUGEB) ortaklığında düzenlenen ‘Ayvalık Vizyonu Çalıştayı’ başladı.

Abone Ol

Üç gün sürecek çalıştay, Bahçeşehir Üniversitesi (BAÜ) Ayvalık Meslek Yüksekokulu Oturum Başkanı Prof. DR. Ayhan Gökdeniz’in sunumuyla başladı. Çalıştayın açılış programında, Dünya Kardeş Şehirleri Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, XPD Hotel Consulting Chairman Futurist Hotelier Cem Kınay, NAR Gourmet Yönetim Kurulu Üyesi Yemek Sanatları Merkezi Başkanı Vedat Başaran, Tourstalia GM İstanbul Melih Yetiş, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Turizm Fakültesi Prof. Dr. Volkan Altıntaş ile Çokgezen Gurme Akif Budak konuşmacı olarak katıldı.

Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Birol Şahin, Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam, AYTUGEB yöneticileri ve siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin yanı sıra akademisyenlerin katıldığı çalıştayın açılış konuşmasını yapan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, çalıştaya destek verenlere teşekkür etti.

Çalıştay için geçen yıl kasım ayından başlayıp, düzenli aralıklarla toplantılar yaparak bugüne hazırlandıklarını dile getiren Başkan Ergin, “Çalıştayımızda dört başlıkta 'Kent ve Yaşam Kültürü', 'Turizm ve Sürdürülebilirlik', 'Doğal ve Kültürel Miras' ve 'Gastronomi, Ölmez Ağaç ve Ayvalık Mutfağı' konularını masaya yatıracağız” dedi.

‘ORTAK AKIL’ MASALARI KURULDU 

Çalıştaya katkı vermek isteyenlere yönelik aralık ayında yapılan duyurunun ardından çok sayıda başvuru aldıklarını belirten Ergin, 12 farklı üniversiteden, farklı anabilim dallarından oluşan 21 kişilik bilim kurulunun; başvuru yapan 64 çalışmayı değerlendirdiğini ve bu bildirilerden 26’sının sunulacağı çalıştayda, Ortak akıl masalarında yer almak isteyen katılımcıların sayısının da 120’nin üzerinde olduğunu vurguladı. 

Ayvalık’ın, turizm kenti olduğu kadar zeytin ve zeytinyağının da memleketi olduğunu sözlerine ekleyen Ergin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“TURİZMİ ÖNCELEMEMİZ GEREKMEKTE”

“Ülkemizde en değerli zeytinlerin dolayısıyla zeytinyağının çıktığı bölge burasıdır. Ayvalık’a turizm amaçlı gelen hemen hemen herkes, dönerken bu ürünlerimizden kendileri ve arkadaşları için götürmektedir. Bu da yine turizm sayesindedir. Turizm, 50-55 sektörden girdi alıp, girdi vermektedir. Bu veri bilimsel anlamda da ispatlanmıştır. Ayrıca, turizm yöresel ekonomide katma değer yaratıp, bölgesel istihdama da çok büyük katkı sunmaktadır. Bu ve buna benzer nedenlerle Ayvalık’ta turizmi öncelememiz gerekmektedir. Ayvalık, tam bu noktada yol ayrımındadır. Ayvalık’ta turizmi nasıl büyütebiliriz ve dış turizme nasıl açabiliriz? Tabii ki bu büyümeyi ‘koruyarak kullanma’ ya da moda tabirle ‘sürdürülebilir kalkınma’ ve ‘sürdürülebilir turizm’ çerçevesinde yapmamız gerekmektedir. Bu çalıştaydan beklediğimiz en temel çıktı ve sonuç bence budur. 

Ayvalık ilçemiz 2007 yılı Devlet Planlama Teşkilatı verilerine göre; gelişmişlik endeksleri sıralamasında 872 ilçe arasında 64’üncü, Balıkesir’in toplam 19 ilçesi arasında da Balıkesir Merkez ve Bandırma ilçelerinden sonra 3’üncü sıradadır. Aynı araştırmada Balıkesir ili ‘İktisadi Faaliyet Kolları’ sıralamasında turizm sektörü yüzde 51.71 ile 7’inci sıradadır. Bununla birlikte Balıkesir kıyı bölgelerinde bulunan mavi bayraklı plaj sayısı 19’dur. Bölgeyle ilgili bir bilimsel çalışmaya göre Ayvalık’ta, Sektörler Ligi’nde ‘Turizm ve Turizme Bağlı Alt Sektörler’ 2000 yılında yüzde 52 iken, bu oran 2010 yılında yüzde 63’e çıkmıştır. Bu oranı bugün ölçsek sanırım yüzde 80-85 oranında olacaktır. Yani Ayvalık’ın önü de arkası da sağı da solu da turizmdir. Bu turizmi nasıl büyüteceğimizin cevabı da, bu çalıştaydan çıkacaktır. Buna inanıyorum.”

Çalıştay Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Ayhan Gökdeniz de açılışta yaptığı konuşmada, Ayvalık’ın, doğal güzellikleri, plajları, tarihi ve kültürel mekanları, iklimi ve adalarıyla birlikte turizm potansiyeli yüksek, ülkenin en önemli yörelerinden biri olduğunu söyledi. Kentte doğal güzelliklerin yanı sıra Ayvalık merkez ve Alibey Adası’ndaki neo-klasik sivil mimari örneklerinin oluşturduğu kent dokusunun turizm arzını zenginleştirdiğini belirten Prof. Dr Gökdeniz, şöyle konuştu:

“AYVALIK AÇIK BİR MÜZE GÖRÜNÜMÜNDEDİR”

“Ayvalık esas itibariyle ilçe açık bir müze görünümündedir. Ayvalık 1980’li yıllarda çıkan 2634 sayılı Turizm Teşvik Yasası gereğince turistik yatırımları Antalya gibi bölgesine çekememiş bir kenttir. Bunun değişik nedenleri vardır. Bugünden bakıldığında alsaydı daha iyi mi olurdu. Tartışılabilir. Bölge, doğal olarak turistik yatırımlar yerine ikinci konut siteleriyle dolmuştur. Bugün yörede 28 binin üzerinde ikinci konut vardır. Son zamanlarda yöredeki turizm anlayışı yavaş yavaş irili ufaklı eski evlerin restorasyonları ile butik otel işletmeciliğine dönüşmüştür. Bu değişim bölge için olumlu ve rasyonel bir dönüşüm olarak değerlendirilebilir. Ayvalık, tarih boyunca kültür, sanat ve yerleşik hayatta önemli bir kent olarak her zaman adından bahsettirmiştir. Tarihi geçmişi olan tescilli binalara sahiptir ve her binanın da ayrı bir hayat öyküsü vardır. Ayvalık’ta 2000’e yakın tescilli bina vardır. Ayvalık merkezde ve Cunda’da özellikle yüksek tavanlı evler; günümüzde neo-klasik mimari olarak ‘eski’ Roma ve Helen yapı izlerini taşıdığı için kültür turizmi açısından önem arz etmektedir. Ayvalık mutfağı ile de popüler bir şehirdir. Gastro şehir özelliklerine fazlasıyla sahiptir. Bir mübadele kenti olan Ayvalık, farklı ülke ve şehirlerden gelen vatandaşların barış ve huzur içinde yaşadığı bir coğrafyadır. Turistik altyapısı güçlü, otel ve yöresel restoranlara sahip, plajı ve turistik çekicilikleri fazla olan bir destinasyondur. Ulusal ve uluslararası arenada marka imajı güçlü olan Ayvalık’ta sosyal hayat da farklı ve çeşitlidir. Yerel halk ve ziyaretçi etkileşimi sorunsuzdur ve her geçen gün bölgeye olan turistik talep artmaktadır.”

Turistik destinasyonlarda sürdürülebilir bir turizm gelişimini sağlamanın, bölgedeki turizm paydaşlarının ve özellikle destinasyon yönetimlerinin temel görevi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Gökdeniz, sözlerine şöyle devam etti:

“PLANLAMA, PAZARLAMA VE MARKALAŞMA İÇİN YÖNETİM ÖRGÜTÜNE İHTİYAÇ VAR”

“Bu nedenle, destinasyon yönetimleri; turistik destinasyonlar için stratejik planlara başvurmakta ve bölgenin her anlamda taşıma kapasitelerini, ekonomik, sosyal ve ekolojik olarak belirlemeye çalışmaktadırlar. Ayvalık’la ilgili 2017 yılında yapılan bir araştırmaya göre; yabancılarda ortalama geceleme sayısı yüzde 2.2, yerlilerde ise yüzde 2.5’dir. Bu verilerden de görüleceği gibi bölgedeki iç ve dış turizmde ortalama geceleri oldukça düşüktür. Bu geceleme sayılarının oldukça düşük olmasının bir diğer nedeni bölgedeki turizm anlayışının 2-3 aylık bir periyoda sığdırılmasıdır. Buradan tek çıkış yolunun ürün çeşitlendirmesi, özellikle kültür, gastronomi, doğa, kongre ve dark turizm olduğunu söyleyebiliriz. Ayvalık’ta özellikle son yıllarda yaşanan yoğun iç turizm hareketliliği destinasyonun taşıma kapasitesini zorlamakta ve önemli yaşamsal sorunlar trafik sıkışıklığı, su ve elektriklerin kesilmesi, oto park ve hizmetlerin denetlenememesi gibi ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle bölgeyle ilgili bir turizm stratejik planlamaya ihtiyaç duyulmuş ve bu çalışma tarafımdan 2018 yılında yapılarak, 2019-2023 dönemine ait 5 yıllık bir süreyi kapsamaktadır. Bu planlamada uygulanacak olan stratejileri mutlaka yöredeki sektör paydaşlarının oluşturacağı bir yönetim örgütünün yapması gerekmektedir. O nedenle, öncelikle bölgenin turizmiyle ilgili, her türlü planlama, pazarlama ve markalaşması noktasında stratejik kararlar alacak ve uygulayacak bir yönetim örgütüne ihtiyacı vardır. Bu yönetim örgütü ulaşılabilirlik, destinasyon çekicilikleri, destinasyonun her türlü taşıma kapasitesi, güvenlik, yerel halk-ziyaretçi etkileşimi ve ziyaretçi sadakati yaratma noktalarında stratejik bir plan yaparak, bölgedeki turizmin sürdürülebilirliğini sağlayacak tek organdır. Aslında bu örgüt de Ayvalık’ta vardır. Ayvalık Turizm Geliştirme Birliği 2009 yılında 5355 Sayılı Mahalli İdareler Yasası çerçevesinde kurduğumuz tüzüğü ve idari yapısı değiştirilerek böyle bir yönetim örgütüne dönüştürülebilir.”

Ayvalık’ın, özellikle pandemiden sonra İstanbul, İzmir ve Bursa’dan önemli miktarda göç aldığını hatırlatan Gökdeniz, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu şehirlerden gelen kişilerin çoğunun yatırım amaçla kafe, bar, butik otel, restoran, tasarım atölyesi, hediyelik eşya reyonu, eski evlerin restorasyonu amaçlı geldikleri bir vakadır. Bu reel katkı Ayvalık ekonomisi açısından değerli ve önemli bir kazanımdır. Ancak, Ayvalık bugün toplumsal ve sosyolojik bir sonuçla da karşı karşıyadır. Ayvalık, her anlamda yoğunlaşan bu talep karşısında doğal, kültürel ve sosyal kazanımlarını kaybetmeye başlamaktadır. Ayvalık’ta her anlamda yüksek bir fiyat artışı ve enflasyon vardır. Ev kiraları ve fiyatları uçmuş, inşaat faaliyetleri artmış, turizm sektöründe faaliyet gösteren hizmet işletmelerinin hizmet kalitesi düşmeye başlamıştır. Bu kontrol edilemez gücü Ayvalık sevenleri ve idarecileri olarak kontrol altına almamız gerekiyor. İşte, tam da bu noktada ‘Ama nasıl’ sorusu karşımıza çıkıyor. Bu çalıştayı yapmamızın temel nedenlerinden hatta taşıyıcı kolanlarından birisi bu ‘Ama nasıl’ sorusuna birlikte cevap bulabilmektir. Çalıştaya oturumlarda sunulmak üzere farklı ve birbirinden değerli 64 bildiri gelmiştir. Ayrıca, ortak akıl masalarında söz almak için kayıt yaptıran kişi sayısı da 130’un üzerindedir. Bu başvurular bile Ayvalık’ın nasıl ilgi çektiğinin kanıtıdır.”

Açılışta konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın ise Türkiye’nin en önemli destinasyonlarından biri olan Ayvalık’ın turizm alanında gelişimini sürdürüp, istediği noktaya yükselmesi için böylesi önemli bir çalıştayın düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Turizm alanında sürdürebilirliğin ve kalkınma planlarının son derece önemli olduğunun altını çizen Ahmet Akın, turizm bölgesi olan Ayvalık ve çevresinin barındırdığı en önemli ekonomik zenginliklerden birinin de zeytin ağaçları olduğunu ve dünyanın en kaliteli zeytin ve zeytinyağının üretildiği bölgedeki her ağaca sahip çıkılmasının önemini vurguladı.