Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) tarafından yayımlanan "Kaçış yok II: İzlenecek Yol" başlıklı rapora göre, iklim kriziyle bağlantılı aşırı hava olayları nedeniyle son 10 yılda 250 milyon kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Rapora göre, Haziran 2025 itibarıyla savaş ve çatışmalar nedeniyle yerinden edilen 117 milyon kişinin yüzde 75'ine denk gelen 86 milyonu, iklimle bağlantılı risklerin yüksek olduğu ülkelerde yaşıyor. İklim krizi, mevcut eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri derinleştiren bir "risk çarpanı" olarak tanımlandı.
RAPORUN ÖNE ÇIKAN BULGULARI
Son 10 yılda aşırı hava koşullarına bağlı afetler nedeniyle günde ortalama 70 bin kişi yerinden oldu. 2023 yılında, 10 yıllık ortalamanın yüzde 10 üzerinde bir artış kaydedildi. Sel, fırtına, kuraklık ve aşırı sıcaklar gibi hava olaylarının yanı sıra çölleşme, deniz seviyesinin yükselmesi ve ekosistem tahribatı gibi yavaş gelişen afetler de zorunlu göçlere neden oldu.
Kenya, Etiyopya ve Ruanda'daki göçmen kampları aşırı sıcaklık ve düzensiz yağışlardan etkilenirken, Ürdün ve Pakistan'daki kamplar yüksek sıcaklıklarla, Bangladeş'tekiler ise şiddetli yağışlarla karşı karşıya kaldı. Kuraklık Zambiya'da, sel felaketleri ise Brezilya, Burundi, Kamerun, Çad, Mali, Nijer, Nijerya ve Güney Sudan'da acil durumlara yol açtı.
Dünyanın en fazla mülteciye ev sahipliği yapan 15 bölgesinde, 2007-2016 arasında yılda ortalama 101 gün aşırı sıcak havaya maruz kalındı. Bu sayının 2050'de 202 güne çıkması bekleniyor. Hem çatışmaların yaşandığı hem de iklim açısından kırılgan ülke sayısı, 2009'dan bu yana üç kat arttı.
BM YETKİLİSİNDEN ÇARPICI AÇIKLAMALAR
BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, raporun Brezilya'nın Belem kentindeki COP30 İklim Zirvesi'nde açıklandığını belirterek, iklim krizinden en çok etkilenenlerin kırılgan durumdaki insanlar olduğunu vurguladı. Grandi, "Özellikle mülteciler, yerinden edilmiş kişiler ve evlerini terk etmek zorunda kalanlar bu krizin etkilerini en ağır şekilde hissediyor. Bu bölgelerde aşırı sıcaklarla mücadele edecek altyapı sistemleri bulunmuyor." dedi.
Grandi, Suriye örneğine dikkat çekerek, "Şu ana kadar yaklaşık 1 milyon mülteci ve 2 milyon civarında yerinden edilmiş kişi evlerine döndü ancak karşılaştıkları manzara kuraklık oldu. Bu durum, iklim krizinin sadece çatışmalar nedeniyle yerinden edilenleri değil, aynı zamanda geri dönenleri de ciddi şekilde etkilediğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Mawon Derneği kurucu ortağı Robert Montinard ise iklim adaletinin sağlanmasında iklim finansmanının anahtar rol oynadığını belirterek, "İklim finansmanına herkesin erişebilmesi gerekiyor. Adil bir geçiş, iklim adaleti olmadan mümkün değil ve iklim adaleti, iklim krizinden en çok etkilenenlerin katılımı olmadan sağlanamaz." şeklinde konuştu.





