Antakyadepremzede Mehmet Cüzdanoğlu, “Daha önce gelen yardımlarla şu andaki yardımlar sadece kuru bakliyat, buraya başka hiçbir şey getirilemiyor. Daha önce su takviyesi çok geliyordu şu an o da yok, vatandaş onu da bulamıyor. Beklentimiz şu; özellikle eski Antakya evleri, özellikle çarşısı bir an önce ayağa kaldırılması için birlikte, biz halk olarak, yetkililer olarak da bize yardımcı olurlarsa hızlı bir şekilde çok makbule geçer. İnanın Antakya’ya gittiğimiz zaman moralimiz sıfır oluyor. Yani artık çalışma isteğimiz de kalmıyor hiçbir şeyimiz de kalmıyor. Devlet olarak bize kendi çalışmalarını hızlandırırlarsa biz de onu görürsek zaten moralimiz düzelir biz de daha çok hızlı oluruz” dedi.

Antakyalı depremzede Mehmet Cüzdanoğlu, 6 Şubat depremlerinin ardından yaşadıklarını ve beklentilerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Cüzdanoğlu, şunları söyledi:

“MANEVİ KAYBIMIZ TEKRAR GETİRİLEMEZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM”

"Zaten depremden önce biz Antakya’da ikamet ediyoruz. Antakya zaten kozmopolit bir yer biliyorsunuz çok da güzel bir memleket güzel bir şehir. Tabi onun üzüntüsü içindeyiz. Şu an Antakya diye bir şehir kalmadı. Üzüntümüz o, yani maddiyatı bir tarafa koyalım kaybettiklerimizi, manevi kaybımız tekrar getirilemez diye düşünüyorum ama inşallah biz toparlamaya çalışıyoruz. Biz şehri terk etmedik. Sadece 5-10 gün çıktık mecburen çünkü burada ilk depremin ikinci, üçüncü güne kadar hiçbir yardım, ne enkaz kaldırmak için yani daha doğrusu depremzedeleri çıkartmak için yardımlar gelmedi. Bir sürü sıkıntılar yaşadık. Antakya olarak söylüyorum. Diğer iller de muhtemelen aynı bizim gibi… Sonra tekrar memleketimize geldik. Ben enkazdan çıktım ama depremden hemen sonra çıktım. Tabi iş yerim de vardı benim nargile kömür imalatıyla uğraşıyorum o da yerle bir oldu. Yaklaşık 2 aydır çalışmıyoruz tabi şu an ben Antakya’dan Serinyol’a geldim. Sağlam binalar var burada, sağlam binalar Antakya’dan daha çok olduğu için geçici olarak burada çalışmaya çalışıyorum. Diğer insanlar da aynı bizim gibi yaşıyor farklı bir şey yok. İnanın içler acısı insanlar, bizden daha kötü durumda olan da var. Çadırda kalıyoruz şu an ailem 4 kişi ama çocuklarım 1’i Ankara’da okuyor. Şu an aile orada ben iş için geldim. Burası düzene girene kadar mecburen böyle yaşayacağız yani yapacak bir şey yok.

“DAHA ÖNCE SU TAKVİYESİ ÇOK GELİYORDU ŞU AN O DA YOK, VATANDAŞ ONU DA BULAMIYOR”

Daha önce gelen yardımlarla şu andaki yardımlar sadece kuru bakliyat, buraya başka hiçbir şey getirilemiyor. Yani biliyorsunuz insan vücudunun ihtiyacı farklı besinler, farklı vitaminler ama vatandaşa gelen sadece kuru madde başka hiçbir şey görmedik. Bunlar da genellikle derneklerden, belediyelerden geliyor. Bence ne bileyim, farklı bir şey olabilir yani sebze yemekleri, daha doğrusu mutfağı zenginleştirmek lazım. En büyük kayıp bu… Sular daha önce su takviyesi çok geliyordu şu an o da yok, vatandaş onu da bulamıyor. Büyük bir sıkıntı yani o da temel bir ihtiyaçtır. Su olmazsa olmazlardan, eksikler bunlar genellikle…

“DEVLET OLARAK BİZE KENDİ ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRIRLARSA BİZ DE ONU GÖRÜRSEK ZATEN MORALİMİZ DÜZELİR”

Beklentimiz şu, Antakya özellikle eski Antakya evleri, özellikle çarşısı bir an önce ayağa kaldırılması için birlikte, biz halk olarak, yetkililer olarak da bize yardımcı olurlarsa hızlı bir şekilde çok makbule geçer. Burası çünkü turistik bir yer. Güzel bir yer, şu an inanın Antakya’ya gittiğimiz zaman moralimiz sıfır oluyor. Yani artık çalışma isteğimiz de kalmıyor hiçbir şeyimiz de kalmıyor. Devlet olarak bize kendi çalışmalarını hızlandırırlarsa biz de onu görürsek zaten moralimiz düzelir biz de daha çok hızlı oluruz. Temennimiz bu…”