Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi lideri Babacan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM)  basın toplantısı düzenledi.

Birgün'de yer alan habere göre, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin AYM'ye ilişkin sözlerine değinen Babacan, "Devlet ciddiyetinin, millet sorumluluğunun en ufak bir kırıntısına sahip olan bir insan, böyle laflar edemez. Defalarca söyledim, tekrar ediyorum. Sayın Bahçeli, bu ülkenin yaşadığı her krizin ortağı olmuştur. Ekonomik krizlerin de ortağı olmuştur, bugün yaşanan anayasal krizin de ortağı olmuştur. Onun için kendisine 'krizlerin ortağı' diyoruz. Nerede kriz, orada Bahçeli" diye konuştu.

"YENİ ANAYASA İÇİN DESTEK BEKLEMEYİN"

Babacan, AYM kararlarının, Yargıtay, Cumhurbaşkanı ve diğer tüm yargı organlarını bağladığını belirterek, "Siz bu milletin kafasını karıştırıp, yargıyı tamamen bağlı ve taraflı yapmaya çalışıyorsunuz. Asıl zihninizin gerisindeki bu. Şunu açıkça itiraf etmek istiyorum; mevcut anayasayı tanımayanların yeni anayasa laflarına itibar etmemiz mümkün değildir. 'Yeni anayasa' diyerek bu milleti boşa oyalamayın. Bizden bu konuda destek falan da beklemeyin. Samimiyseniz önce mevcut anayasaya uyun bir görelim" dedi.

"HUKUK VE ADALET OLMADAN OLMAZ"

Hrant Dink'in katili Ogün Samast'ın dün akşam tahliye edilmesi hakkında da konuşan Ali Babacan, şunları söyledi:

"12 Temmuz'da, o günkü torba yasaya alelacele infaz yasası ile ilgili bir madde konuluyor. Normalde infaz yasası gibi çok önemli konuların, önce komisyonlarda tartışılması lazım. Bu madde, kimleri hedefliyor? Bu maddeden kimler istifade edecek? Bu infaz yasası eğer erken tahliyeyi ya da denetimli serbestliği beraberinde getiren bir düzenleme ise hedef kitle nedir? Bunların hiçbirisi, bu Meclis'in çatısı altında konuşulmuş değil. Bu infaz yasası, başka daha kimlerim tahliyesi için vesile olarak kullanılacak? 'O gün açıklamadınız, hiç olmazsa bugün açıklayın' diyoruz. Hedefiniz nedir? Eğer makul, kamu vicdanında kabul görecek bir hedefiniz varsa çıkın; açıklayın. Hiçbir şey söylemiyorsanız demek ki bunun arkasında başka niyetler var. 12 Temmuz'da bir madde geçiyorlar, kasım ayında o madde çalışıyor ve kamuoyunu yıllarca meşgul eden ve hala karanlık yönleri olan bir cinayetin hükümlüsü, bir anda denetimli serbestlikle tahliye ediliyor. Hukuk ve adalet olmadan olmaz. Bunlar olmadan siz ne bu ülkede kamu vicdanını rahatlatabilirsiniz ne de gerçek anlamda insan hak ve özgürlüklerini yaşayabilirsiniz."