Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Twitter hesabından Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanlarıyla ilgili "Gözümüz aydın demeye az kaldı" paylaşımı yaparak duyurduğu yönetmelik Resmi Gazete'de yayınlandı.

Yönetmeliğin kabul edilebilir nitelikte olmadığını belirten AHESEN Genel Başkanı Dr. Gürsel Özer, hukuki süreç başlatacaklarını aktardı. Özer’in açıklaması şöyle:

“AİLE HEKİMLİKLERİNDE POLİKLİNİK YAPILMASINI TEŞVİK ETMEYİ AMAÇLAMAKTADIR"

 Aile Hekimliği Ek Ödeme Yönetmeliği iki tane kapsamdan oluşmaktadır. Birincisi; destek ödemesidir. Bu, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının brüt maaşları baz alınarak ortaya çıkarılmıştır. İkinci kısmı ise yapılan poliklinik sayısına göre bir ücretlendirme yapmayı içermektedir. Yani burada da 70 hasta bakanlar için belirlenen oran oldukça yüksektir ve bu kısmıyla da aile hekimliklerinde poliklinik yapılmasını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Ki bu kadar büyük hasta sayıları aile hekimliği uygulamasında çok beklenen bir durum değildir. İdare tarafından teşvik edilmesine de çok alışık olmadığımız bir durumdur.

YÖNETMELİK, TÜM HUKUKSAL NORMLARA VE YASALARA AYKIRI BİR MADDE İÇERMEKTEDİR"

Yönetmeliğin rakamsal değerleri elbette ödemeler yapıldığı anda tamamen kesinleşecektir. Burada çok önemli bir handikap var. Yönetmelik, tüm hukuksal normlara ve yasalara aykırı bir madde içermektedir. Dolayısıyla bu anlamda şaşkınlık içerisindeyiz. Yönetmelik, tüm bu iyileşmeleri, koşula bağlı olmaksızın yapılacak olan destek ödemesini ve yine koşula bağlı olarak yapılan poliklinik sayısına bağlı verilecek ücretlendirmenin kriterini maalesef ceza puanlarıyla şartlandırmıştır.

YÖNETMELİĞİ DAVA EDECEĞİZ

Yani 10 ceza puanı alırsanız 1 ay, 20 ceza puanı alırsanız 2 ay, 20'nin üzerinde ceza puanı alırsanız 3 ay bu ödemelerden faydalanamıyorsunuz. Bu şartlandırma uluslararası normlara aykırı bir durumdur. Eğer bir fiil varsa ortada o fiilin cezası tek olur. Bir suçtan iki tane cezalandırma yapamazsınız. Bir gün işe geç geldi, 5 ceza puanı aldı sizin buna bir ay para ödeyemem demeniz aynı fiile iki tane ceza vermeniz demektir. Yapılması gereken şudur; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda da böyledir ki, bizler de kamu çalışanıyız sonuçta. Eğer siz işe gelmeyene ihtar puanı veriyorsanız sadece onu verebilirsiniz. İşe geç gelmenin cezası şu kadar TL’dir derseniz onu verebilirsiniz. Aynı anda iki ceza veremezsiniz. Bu anlamda bu yönetmeliği maalesef dava edeceğiz.

YÖNETMELİKTE BELİRTİLEN ORANLAR KADAR UÇURUMUN OLMASI ASLA KABUL EDİLEMEZ

Diğer bir handikap ise birinci basamağı poliklinik alanı olarak görme isteğinin tezahür etmesidir. Yani çok hasta bakarsan çok para veririm, az hasta bakarsan az para veririm anlayışı. Bizde beklenti bu değildir. Bizim kayıtlı hasta sayımız bellidir bu kayıtlı kişilerin polikliniğe başvurma oranları bellidir. Bizim yapacağımız işin karşılığı ya da nitelikli hizmet vermemiz bakılan hasta sayısıyla ölçülmesi son derece yanlıştır. Ortaya konan koruyucu hekimlik uygulamalarımızdır. Üçüncü handikap ise aile sağlığı çalışanlarına maalesef çok çok az hatta hissedilemeyecek miktarda iyileştirme ücretlendirmesi yapılmasıdır. Elbette hekim, hemşire ve ebelerimiz arasında bir ücretlendirme farkı olabilir, ancak yönetmelikte belirtilen oranlar kadar uçurumun olması asla kabul edilemez.

AİLE SAĞLIĞI ÇALIŞANI AÇIĞI ARTACAKTIR

Yönetmelikte elbette bazı rakamlar var, aile hekimliklerine brüt ödemelerin yüzde 46'sı gibi, aile sağlığı çalışanlarına yüzde 1, yüzde 3 gibi rakamlar görülmektedir. Bu rakamları mevcut maaşa göre, o oranlar üzerinden zam yapılmamıştır, çünkü hesaplamanın birçok yöntemi vardır, vergilendirme vardır. Bu oranların gerçeğe nasıl yansıyacağını şu an için söylemek mümkün değildir. Bu konuda net konuşabilmek için yapıldığı açıklanan ücretlendirmenin reel olarak elimize geçmesi gerekir. Ancak bu konuda bizim itirazımız şudur; hekimlere yansıyacak bir rakam varsa en az o oranların yarısı kadar da aile sağlığı çalışanlarına yansıtılmalıdır. Şu an Türkiye’de yüzde 20 oranında olan Aile Sağlığı çalışanı açığı gün geçtikte artacaktır.”

RESMİ GAZETE’DE YAYINLANAN YÖNETMELİK NEYİ İÇERİYOR?

Yönetmeliğe göre, herhangi bir ihtar puanı almamış olan sözleşmeli aile hekimlerine, tavan ücretin yüzde 42’si oranından teşvik ödemesi yapılacak. Ancak bu ödeme, 1-10 arası ihtar puanı alanlara bir ay, 11-20 arası ihtar puanı alanlara iki ay, 21 ve üzeri ihtar puanı alanlara ise üç ay süreyle yapılmayacak.

Öte yandan, aile hekimliği birimince yapılan günlük muayene sayısının 41-50 arasında olması halinde tavan ücretin yüzde 10’u, 51-60 arasında olması halinde tavan ücretin yüzde 21’i, 61-75 arasında olması halinde tavan ücretin yüzde 31’i, 76 ve üzeri olması halinde tavan ücretin yüzde 42’si oranında teşvik ödemesi yapılacak.

Teşvik ödemesi kapsamında, aile sağlığı çalışanlarına herhangi bir ihtar puanı almamış olmaları halinde, tavan ücretin yüzde 3’ü oranında ödeme yapılacak. Aile hekimliği birimince yapılan günlük muayene sayısının 40-60 arasında olması halinde tavan ücretin yüzde 1,5’i, 61 ve üzeri olması halinde tavan ücretin yüzde 3’ü oranında teşvik ödemesi yapılacak.