Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Osman Baydemir’e, Mecliste yaptığı konuşmada “Kürdistan'dan gelen bir temsilci” ifadelerini kullandığı gerekçesiyle verilen disiplin ve para cezasına ilişkin kararını açıkladı.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) Deniz Tekin’in haberine göre, Baydemir’in avukatı Serdar Çelebi, disiplin cezası ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan ifade özgürlüğü, seçilme hakkı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ve kararın siyasi saikler ile verildiği gerekçesiyle 2018 yılında AİHM’e başvurdu.

Osman Baydemir’in başvurusunu karara bağlayan AİHM, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesini ihlal ettiğine hükmetti.

Mahkeme, Türkiye’nin Baydemir’e 1400 Euro maddi ve 9750 Euro manevi olmak üzere 11 bin 150 Euro tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca Türkiye’nin masraf ve harcamalar için 5 807,90 Euro ödemesine karar verdi.

Ne olmuştu? 

HDP eski Urfa Milletvekili Osman Baydemir, parti sözcüsü olduğu 2017 yılında Meclis’teki bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada “Ben Kürdistan’dan gelen bir temsilci olarak benim isteğim bu çatı, Türk’ün ve Kürt’ün ortak çatısı olmalıdır” sözlerini kullanmıştı. Bu sözlere tepki gösteren Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi milletvekillerinin “Kürdistan neresi?” sorusuna Baydemir elini kalbine koyarak, “Kürdistan şurası” cevabını vermişti. O dönem yeni uygulamaya giren Meclis İçtüzüğü’nün “Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü esasında Anayasada düzenlenen idari yapısına tanımlamalar yapmak” maddesi ilk kez Baydemir için uygulanmıştı. TBMM Genel Kurulun’da oy çokluğuyla alınan kararla Baydemir’in Meclisten iki birleşim geçici olarak çıkarılması, bir aylık ödenek ve yolluğunun üçte ikisinin kesilmesine karar verilmişti. 

TBMM Genel Kurul kararlarına itiraz yolu kapalı olduğu Baydemir’in avukatı Serdar Çelebi, müvekkilinin yasama faaliyeti esnasında sarf ettiği sözleri nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle 2018 yılında Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştu. 

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu oy çokluğuyla aldığı kararla “Başvurunun Anayasa’nın yargı denetimi dışında bıraktığı bir işleme karşı yapıldığı anlaşıldığından diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir” şeklinde karar vermişti. 

Karara, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan ile üyeler Engin Yıldırım, M. Emin Kuz, Yusuf Şevki Hakyemez ve Kenan Yaşar karşı oy kullanmıştı.