Haber: Nurettin Aldemir

Gezi direnişinde Eskişehir’de polislerin ve işbirlikçilerin döverek ölümüne sebep olduğu Ali İsmail Korkmaz için verilen yaşam ödülleri sahipleriyle buluştu. DİSK-KESK-TMMOB-EBTO-ALİKEV tarafından düzenlenen Ali İsmail Korkmaz Yaşam Ödülleri bu yıl Gazeteci Ferit Demir’e, Türkiye Taşkömürü İşletmeleri işçilerine ve 6 Şubat depreminde Hatay’da arama kurtarma faaliyetlerine katılan Yunanistan T-34 işçilerine verildi.

Ali İsmail Korkmaz dün akşam 16.30’da darp edildiği Kurtuluş Mahallesi Sanayi Sokakta 16.30’da Korkmaz ailesinin, yaşam ödülleri sahiplerinin ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı bir programla anıldı. Programda DİSK bölge temsilcisi Zeynep Kaya program düzenleyici kurumlar adına bir konuşma yaptı. Kaya konuşmasında katılımcıları selamladı, programı ve Yaşam Ödülleri sahipleri hakkında bilgi verdi. “Gezi biziz Gezi tutsakları ve Gezi’de yitirdiğimiz canlar onurumuzdur” dedi. Daha sonra Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz söz aldı. Gürkan Korkmaz yanındaki oğlunu göstererek “Oğlum Ali İsmail katledildiğinde anne karnındaydı, şimdi 10 yaşında. Bizler, sizlerle büyük bir aile olduk. Ali İsmail’in ideallerini yaşatmak için uğraşıyoruz. Hatay’da depremin ilk üç gününde devleti yanımızda göremedik ama bugün bakıyorum olağanüstü bir polis kuşatması var burada. Devleti ihtiyacımız olduğunda görmek isteriz. Bizler depremde yitirdiğimiz canlar için; devlet neredeydi, diye sormaya devam edeceğiz.” dedi. Daha sonra katılımcılar Ali İsmail Korkmaz’ın darp edildiği sokağa karanfiller bıraktı.

photo_6046198120720744143_y

Anma sonrası grup Yunus Emre Kültür Merkezine yöneldi. Saat 17.30’da başlayan Ali İsmail Korkmaz Yaşam Ödülleri programı başladı. Programın açış konuşmasını düzenleyici örgütler adına Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan yaptı. Alkan konuşmasında kurulun ödül verilecek isimleri belirlerken deprem ve yaşam gerçeğinden hareket ettiğini ifade etti. “Gezi onurumuzdur, bizler buradayız; mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

Açılış konuşması sonrasında Ali İsmail Korkmaz Yaşam Ödülleri verileceği isimler sırasıyla sahneye davet edildi. Önce Yunanistan T-34 işçileri adına Yorgos Francis, Kostas Fakis sahnede yerlerini aldı. Esasen deprem bölgesinden sınır dışı edilen 3 Yunanlı işçinin programa katılmak için görevlendirildiği; ancak kendilerine 10 yıl süreyle Türkiye'ye giriş yasağı konduğu için onların gelemediği; onların yerine aynı gruptan olan Yorgos Francis, Kostas Fakis’in geldiği belirtildi. Ödüllerini almadan önce iki işçi Yunanca ortak bir konuşma yaptı. Konuşmanın Türkçe çevirisi şöyle:

“Herkese ve her kesime iyi akşamlar. Aranızda bulunmaktan büyük bir onur ve memnuniyet duyuyoruz. Bizler, üyelerimizin Hatay şehrinde meydana gelen ölümcül depremin ardından kurtarma çalışmalarına katıldığı T-34 işçi grubunun delegasyonuyuz. Bugün burada Ali İsmail Korkmaz Yaşam Ödülünü almak üzere ağır bir sorumluluk duygusu ve büyük bir heyecanla bulunuyoruz.

Polis ve paramiliter faşistler tarafından vahşice katledilen yoldaşımızın şahsında, sınıf mücadelesinin binlerce boyun eğmez savaşçısını görüyor ve onurlanıyoruz. Ali İsmail, baskıya ve adaletsizliğe karşı özgürlük, eşitlik ve sosyal adalet mücadelesi için canlarını özveri ve fedakârlıkla veren savaşçıların arasına katılmıştır.

Birkaç ay önce, kuruluşumuzdan gönüllüler, Türk halkını vuran ölümcül depremin ardından Türkiye'de, Hatay ilindeydiler. Sorumlulukları insanları aramak, kurtarmak ve kurtarmaktı. "Halkın Gücü" cephesi komiteleriyle işbirliği içinde, her gün enkazda hayatta kalanları aradılar.

Halkın halk komitelerine giderek daha fazla güven duymaya başlaması, polis ve ordunun Antakya'nın örgütlü halkı üzerindeki zaten yoğun olan baskılarını daha da artırmasına neden oldu. AKP faşizmi, nüfusun büyük bir bölümünün soykırıma uğramasına yol açan suç politikasıyla, yine halkın yaşamı ve ülkenin geleceği için mücadele eden halk çocuklarını hedef alıyordu.

Bu baskının sonucu, yoldaşlarımız altı gün sonra tutuklandı. Apar topar araçlara bindirildiler ve güçlü bir eskort eşliğinde Antakya şubesine götürüldüler. İki saat sonra Adana'daki gözaltı merkezine/cezaevine götürüldüler ve burada hücre hapsine konuldular. Ertesi gün şafak vakti bir minibüse bindirilerek askeri havaalanına götürüldüler ve askeri uçakla İstanbul’a nakledilerek oradan da Yunanistan'a sınır dışı edildiler. Türk devletinin ve mekanizmalarının gönüllü kurtarıcılara yönelik kabul edilemez davranışları, Yunan ve Türk halklarının ayrılacak hiçbir yönü olmadığına dair derin inancımızı değiştiremez.

Komünist işçiler olarak kardeş Türk halkına elimizi uzatmaktan başka çaremiz yoktu. Dünya işçilerini birleştiren proletarya enternasyonalizmi tam da bu görevi dayatmaktadır. Her yerde ihtiyacı olan halkların yanında… Çünkü büyük bir Yunan şairinin dediği gibi: "Acıyı hissedebildiğin zaman yaşıyorsun demektir. Ama bir başkasının acısını hissedebiliyorsan, o zaman insansın demektir."

Halkların ortak mücadelesi ve dostluğu, ne kadar darbe alırsa alsın yenilmeyecektir. Geri çekilemez çünkü bunu ölülerimizin ve şehitlerimizin ordularına borçluyuz. Aramızdan gidenlere ve gelecek olanlara halk olarak kendi ellerimizle inşa edeceğimiz yeni yaşamı borçluyuz.

Yakın zamanda Türk halkı gibi, birkaç gün önce Yunan demiryolu ağında işlenen ve düzinelerce insanımızın hayatına mal olan suçta kendi halkımız gibi, halkları topluca katleden emperyalizmi ezeceğiz. Dostlarımız, Hatay'da ellerimizle kaldırdığımız meçhul ölülerin artık bizim tarafımızdan bilindiğini lütfen bilin.

Son olarak, bu kadar çok ölüm görmüşken Yaşam Ödülünü kabul etmek bir çelişki gibidir; ancak yaşam yeniden doğar, onun yolu budur ve bu değişmez. Bırakın bu ölüler, onurlarına yeni bir yaşam inşa edeceğimiz son kişiler olsun. Bu ödül aslında, faşist AKP'nin sorumluluğuyla daha da yıkıcı olan ölümcül depremin yıkıcı sonuçlarını yaşayan herkes için bir ödüldür. Bu ödül, her şeye rağmen inanç ve özveriyle umudun doğuşu için yeni bir yaşam inşa eden siz değerli yoldaşlarımıza ve mücadele arkadaşlarımıza bir övgüdür.

Sizi seviyoruz mücadele arkadaşlarımız! Ali İsmail her savaşçının kalbinde yaşar! Tüm siyasi mahkûmlara özgürlük! Enternasyonalist dayanışma bir suç değil, bir görevdir! Halkları sadece halklar kurtaracak! Yeni hayat için birlikte ilerliyoruz! El ele mezarda mezara, doğumda doğuma!”

“BİZ BURADAYIZ”

Konuşmaları sık sık “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganı ile kesilen T-34 temsilcilerinden sonra sahneye Genel Maden İşçileri Sendikası Üzülmez Şubesi Başkanı Sefer Karakabak davet edildi. Karakabak konuşmasında “Gönüllü olarak halkımızın ihtiyaç duyduğu her felakette varız, biz buradayız, bunun bilinmesini istiyoruz. Ali İsmail Korkmaz Yaşam Ödülüne layık görülmemizden dolayı gururluyuz.” dedi.

“SESLERİ OLMAK İSTEDİM”

Karabak’ın konuşması sonrasında katılımcılar “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganı ile karşılık verdi. Son olarak sahneye Halk TV muhabiri Ferit Demir davet edildi. Demir konuşmasında “Ben sadece sesini duyuramayanların sesi olmak, onların sesini yardıma koşacak olanlara duyurmak; onlara sahip çıkılmasını sağlamak istedim. Sadece sesleri olmak istedim. Ali İsmail korkmaz ve arkadaşları Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve arkadaşları gibi ölümsüzleşmiştir. Bana layık görülen bu ödül hem onur hem sorumluluk anlamına geliyor” dedi. Demir’in konuşması bitince katılımcılar “Özgür basın susturulamaz” sloganıyla Ferit Demir’e ses verdi.

Ödül töreni sonrasında Barışa Ezgiler güne özel hazırladıkları repertuvar ile sahne aldı. Farklı dillerde seslendirdikleri parçalar ile katılımcılarla “kederi, öfkeyi, umudu, mücadele azmini” paylaştılar.