HDP Mersin Milletvekili Dr. Rıdvan Turan, konuyla ilgili, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ve  Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması için soru önergesi verdi.

Dr. Rıdvan Turan soru önergesinde şunları söyledi: “Diyarbakır Barosu, "Zırhlı Araç, Mayın ve Çatışma-Savaş Atıkları Kaynaklı Çocuk Hakkı İhlalleri “ne dair bir rapor hazırladı. Raporda, 11 yıl içinde zırhlı araç çarpması, mayın ve savaş atığı patlamaları sonucu 67 çocuğun yaşamını yitirdiği ve çocuk ölümlerinin 66'sının Doğu ve Güneydoğu illerinde yaşandığı belirtildi.

Rapordaki verilere göre ölümler 2016-2018 tarihinde artış gösterdi. Raporda, "Türkiye’de uzun bir süredir devam eden zırhlı araç çarpması sonucu yaralanma ya da ölümler ile zırhlı araçlardan çıkan ateş sonucu çocukların ölüm ve yaralanma durumları özellikle 2015 yılı sonrası kent merkezlerindeki çatışmalı durumlar ve OHAL süreci ile güvenliği önceleyen devlet politikaları nedeniyle artış göstermektedir. 2016-2018 yılları arasında dramatik bir biçimde ölüm ve yaralanma sayılarında artış görülmüştür. Raporda incelenen 11 yıllık dönemde zırhlı araçların sebep olduğu ölüm ve yaralanmalı durumların sayısı en az 49’dur. Bu olayların yüzde 52’si devletin güvenlik odaklı politikalarının arttığı 2016- 2018 yılları arasında meydana gelmiştir" ifadesi yer aldı.

BÖLGE KENTLERİNDE 45 ÖLÜM YAŞANDI

Raporun "Mayın ve Çatışma-Savaş Atıklarından Kaynaklanan Çocuk Hakkı İhlalleri" bölümünde de en fazla ihlalin yaşandığı yerlerin başında yine Doğu ve Güneydoğu bölgesi illeri geldi. Uluslararası sözleşmelerin hatırlatıldığı ilgili bölümde, bölge kentlerinde 45 ölümün yaşandığı ve 126 yaralanma olduğu aktarıldı. Raporda, Akdeniz ve Ege'de de toplam 9 kişinin yaralandığı kaydedildi. 

Raporda, söz konusu ihlallere dair baronun takip ettiği dosyalarda, olaylara karışan failleri korumaya dönük yargılamanın yapıldığı kaydedildi. Raporda, yaşanan ölümlerin cezasızlık politikasından kaynaklandığı vurgulanarak, şöyle denildi: "Siyasi iktidarların politik eğilimleri ile kamu görevlilerinin bu eğilim doğrultusundaki süregelen yaklaşımları cezasızlık pratiğinin belirleyici faktörlerindendir. Yargı erkinin bağımsız olamama sorunu da birlikte değerlendirildiğinde, ortaya çıkan pratik ile kamu görevlilerinin keyfi uygulamaları sonucunda meydana gelen insan hakları ihlallerinin meşru sayıldığı ve faillerin cezasızlık ile korunduğu görülmektedir. Failin kolluk görevlisi olduğu yargılamalarda kovuşturma aşamasının yüzeyselliği cezasızlık pratiğinin bir başka yönü olarak karşımıza çıkmaktadır. Ceza yargılamasının asıl amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması yönünde bir çabanın olmaması, katılan ve müşteki vekillerinin çoğu talebinin gerekçesiz bir şekilde reddedilmesi, dosya kapsamındaki iddiaların gerektiği kadar incelenmemesi, kolluk birimlerinden istenilen evrakların dosya arasına alınmaması, emir komuta zincirinde yer alan kişilerin sanık olarak dosyalara dahil edilmemesi gibi hususlar kovuşturma aşamasının yüzeyselliğine ilişkin tarafımızca tespit edilen sorunlardır"

"BAKANLIĞINIZ ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN YAŞANMAMASI İÇİN HANGİ ÖNLEMLERİ ALMAKTADIR?"

Dr. Rıdvan Turan önergesinde şu sorulara yer verdi:
1. Bakanlığınızın verilerine göre toplumsal olaylarda son 20 yılda kaç çocuk yaralanmış ve hayatını kaybetmiştir?
2. Bakanlığınıza göre bu kadar çok ölümün olmasının sebebi nedir?
3. Bakanlığınız çocuk ölümlerinin yaşanmaması için hangi önlemleri almaktadır?
4. Bakanlığınıza bağlı kolluk kuvvetleri, toplumsal olaylarda yurttaşların ve özellikle çocukların yaralanması ve ölmesiyle sonuçlanan olayların yaşanmaması için ve şiddet uygulamama konusunda herhangi bir eğitim alıyor mu?
5. Özellikle çocuk ölümlerine sebep olan zırhlı araç kullanımının şehir merkezlerinde yasaklanmasına yönelik bir çalışma yürütmeyi düşünüyor musunuz?
6. Zırhlı aracı kullanan kolluk görevlileri; yaralanma ve ölüm olayları karşısında gerekli olan ehliyet ve lisanslara sahip mi ve buna ilişkin eğitimleri alıyor mu?

"KAÇ GÜVENLİK GÖREVLİSİ SORUŞTURMAYA UĞRADI?"

Dr. Rıdvan Turan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın da yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde ayrıca şu soruları sordu:
1. Kaç güvenlik görevlisi adli soruşturmaya uğradı? Soruşturma sonucunda kaç güvenlik görevlisine görevden el çektirildi?  Hangi cezalar verildi? 
2. Bakanlığınızın failleri cezasızlıkla ödüllendirdiğine dair kamuoyundaki yaygın iddialarla ilgili görüşleri nelerdir?