Büyük yıkıma ve can kaybına yol açan 6 Şubat depremlerinden kadın sığınma evleriyle koruma altındaki kadınlar da etkilendi. Deprem bölgesindeki sığınma evlerinin ne durumda olduğunu araştıran ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlayan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, bölgede yaptıkları incelemelerde kadın ve çocukların önlem amaçlı diğer şehirlere tahliye edildiği, ancak sığınak ihtiyacı olduğunda başka ile nakli gerçekleşene kadar kadınların güvenliğini sağlayabilecek mekanizmaların olmadığını bildirdi. Mor Çatı, “Bölgede şiddete maruz kalan kadınların başvurabilecekleri mekanizmaların geliştirilmesi ve çalışan mekanizmalar konusunda da bir an önce bilgilendirilmesi önem taşımaktadır” uyarısında bulundu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise konuyla ilgili sorulara yanıt vermedi.

Kahramanmaraş merkezli 46 binden fazla yurttaşın yaşamını yitirdiği depremlerin üzerinden 1 ay geçti. Aradan geçen zamana karşın afet bölgesi ilan edilen 11 ilde yaralar tam anlamıyla sarılmadı. Depremzede yurttaşlar bugün bile hala temiz su, çadır, gıda ve hijyen sorunu yaşıyor. Bölgedeki afetzedeler krizin yönetilememesinden, koordinasyonsuzluktan şikayetçi. Afetzedeler, hemen her gün meydana gelen artçı sarsıntılarla 6 Şubat gecesinin korkusunu yeniden yaşıyor.

Bu 11 ilde koruma altındaki kadınların durumu ise belirsizliğini koruyor. 6 Şubat gecesi meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde binlerce ev, iş yeri ve kamu binası yıkılırken; buralarda bulunan kadın sığınma evlerinin akıbeti ile buralarda konaklayan kadınların durumu da merak konusu oldu.

Deprem bölgesindeki kadın sığınma evlerinin durumunu araştıran ANKA Haber Ajansı, ülke genelinde 41 kadın sığınma evi bulunan Mor Çatı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na konuyla ilgili sorular yöneltti. Aile Bakanlığı, sorulara yanıt vermedi. Mor Çatı ise ANKA’nın sorularına şu ifadelerle yanıt verdi:

“KADIN ÖRGÜTLERİ, STK VE İLGİLİ KAMU KURUMLARI İLE GÖRÜŞTÜK”

“Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı olarak, deprem sonrası deprem bölgesindeki illerde kadınların ne gibi ihtiyaçları olabilir, şiddete maruz kalan kadınlar için neler yapılabilir, gerekli mekanizmalar ne durumda, önleyici ne gibi çalışmalar yapılabilir sorularına cevap aramak ve ihtiyaçları görmek, çalışmalarımızı bu bilgiler ışığında planlamak üzere deprem bölgesine ziyaretlerde bulunduk. Diyarbakır'dan başlayarak Malatya, Adıyaman, Pazarcık-Kahramanmaraş Merkez, İslahiye/Gaziantep, Defne-Samandağ-Antakya/Hatay olmak üzere 5 ile ziyaretlerimiz oldu. Bu noktalarda gönüllü olarak çalışan kadın örgütleri, kimi sivil toplum örgütleri ve ilgili kamu kurumları ile görüşmeler gerçekleştirdik.

“ÖNLEM AMAÇLI SIĞINAKLARDAKİ KADIN VE ÇOCUKLARIN GÜVENLE DİĞER ŞEHİRLERE TAHLİYE EDİLDİĞİ PAYLAŞILDI”

Bölgedeki sığınaklarda kalan kadınların ve çocuklardan kayıp olmadığını, çoğunlukla fiziksel yara dahi alınmadığını ancak çoğu sığınağın hafif ya da ağır hasarlı olduğuna dair bilgi aldık. Alınan hasarlar ve olası artçı depremler nedeniyle önlem amaçlı sığınaklardaki kadın ve çocukların güvenle diğer şehirlere tahliye edildiği paylaşıldı. Deprem bölgesindeki illerde belirsiz bir süreliğine sığınak çalışması yürütülmeyeceği, sığınak ihtiyacı olan kadınlar için de diğer illere yönlendirme yapılacağı paylaşıldı. Bütün bunların yanı sıra kurum ziyaretlerini gerçekleştirirken bölgedeki deneyimize göre maruz kaldığı şiddet nedeniyle destek mekanizmalarına başvurma ihtiyacı oluşan ya da oluşabilecek kadınların karşılaşabilecekleri güçlükleri de görmüş olduk.

“TEDBİR ALINMADIĞI MÜDDETÇE BÖLGEDEKİ KADINLARIN ŞİDDETE MARUZ KALMA OLASILIKLARI ARTACAK”

Deprem bölgesinde bir biçimde yaşamını sürdürmeye devam edebilen kadınların, şiddete maruz kalmalarının önüne geçmek için çalışmalar yapılmadığı müddetçe şiddete maruz kalma olasılıklarının arttığını söyleyebileceğimiz gibi deprem öncesinde şiddete maruz kalan tedbir kararları bulunan kadınların olduğunu ancak deprem sonrasında ihtiyaç halinde tedbir kararı aldırmak, tedbir kararlarını uzatmak, sığınak talebinde bulunmak gibi sebeplerle başvurabilecekleri mekanizmalara erişimin oldukça güçleştiğini öğrendik. Bölgede pek çok resmi kurum ağır hasar sebebiyle tahliye edilmiş, il içindeki başka bir binada toplanmış durumdaydı. İllerde tüm düzenin alt üst olduğunu şu süreçte, kadınlar bulundukları yerde ve kendi koşullarında ilk aşamada güvenle başvuracağı yetkiliyi çadır kentlerde bulabilecek durumda değildi.

“BÖLGEDE ŞİDDET MAĞDURU KADINLARIN BAŞVURACAKLARI MEKANİZMALAR GELİŞTİRİLMELİ, ÇALIŞAN MEKANİZMALAR KONUSUNDA KADINLAR BİR AN ÖNCE BİLGİLENDİRİLMELİ”

Kolluk kuvvetlerinin merkezleri, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi, baro, adliye, hastane gibi şiddete maruz kaldığında başvurma ihtiyacı duyabileceği resmî kurumlara toplu taşıma vb. imkanlarının olmaması sebebiyle ulaşma imkanı kısıtlı olsa da ulaşma imkanı olan binaların yerinde olmaması ve kadınların bu binaların nerede olduklarını bilmemesi sebebiyle desteksiz kalabilecekleri durumda olduğunu söyleyebiliriz. Kadınların sığınak ihtiyacı söz konusu olduğunda ise başka bir ile nakli gerçekleşene kadar güvenliğini sağlayabilecekleri mekanizmaların henüz geliştirilemediğini görmüş olduk. Bölgede şiddete maruz kalan kadınların başvurabilecekleri mekanizmaların geliştirilmesi ve çalışan mekanizmalar konusunda da bir an önce bilgilendirilmesi önem taşımaktadır.”