Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar ve grubuna, sabaha karşı 5 ilde düzenlenen operasyonla 166 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan Adnan Oktar'ın tüm mal varlığına el konulurken, kendisine bağlı şirketlere ve vakıflara da kayyum atandı.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]İ[/mks_dropcap]stanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan ilk açıklamada "Adnan Oktar suç örgütüne yönelik operasyon başlatılmıştır" denildi. Emniyet, 235 kişiye yönelik operasyon yürütüldüğünü bildirirken, şu ana kadar 166 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. "OPERASYONU İNGİLİZ İSTİHBARATI YAPTI" Gözaltı kararını öğrendikten kısa bir süre sonra Cumhuriyet Gazetesi'ne açıklama yapan Adnan Oktar, "İngiliz istihbaratı uzun süredir bize operasyon yapılmasını istiyor. Bu operasyondan Tayyip Bey'in de İçişleri Bakanı'nın da haberi olduğunu düşünmüyorum. Kırgın değilim ama şaşkınım" dedi. AKP'ye oy verdiğini ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP Genel Başkanı Erdoğan'ı desteklediğini belirten Oktar, henüz gözaltında olmadığını ve polislerin arama yaptığı Çengelköy'e gittiğini belirtti. Bu demeçten kısa bir süre sonra Adnan Oktar gözaltına alındı. 166 KİŞİ GÖZALTINDA Sabaha karşı İstanbul merkezli 5 ilde düzenlenen operasyonların ardından, Adnan Oktar Grubu'na bağlı 166 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Hürriyet Gazetesi, Oktar'ın Çengelköy'deki villasında, polisle Adnan Oktar'ın korumaları arasında arbede yaşandığını ve aramalar sonucunda silah, çelik yelek ve zırhlı araçların ele geçirildiğini iddia etti. Öte yandan, Çengelköy'de yapılan aramalarda zırhlı araç ve çelik yelek gibi materyallere rastlanmazken, av tüfekleri ve bazı silahların bulunduğu ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü görüldü. 31 FARKLI SUÇTAN ARANAN 235 KİŞİ İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Adnan Oktar ve grubu, "Suç örgütü" olarak tanımlanırken başta çocuk istismarı, çocuğun zorla alıkonması ve kadına şiddet olmak üzere 31 farklı suçla itham edildi. Toplamda 235 kişinin arandığını belirten Emniyet, hava desteği ile birlikte sabaha karşı operasyonu başlattığını açıkladı. TÜM MAL VARLIĞINA EL KOYULDU Adnan Oktar'ın gözaltına alınmasından kısa bir süre sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, Sulh Ceza Hakimliği'nce Adnan Oktar ve beraberindeki 166 kişinin mal varlıklarına el konulmasına hükmedildi. Hakimlik, ayrıca arama yapılan yerlerde ele geçirilen kıymetli her türlü mal ve eşya hakkında da kazanç müsaderesine tabi olabileceği gerekçesiyle el koyma kararı verdi. Adnan Oktar'a bağlı şirket, dernek ve vakıflara ise kayyum atandığı öğrenildi.   'OKTAR'IN 2 NUMARALI İSMİ KAÇTI' Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonda 'Örgütün 2 numaralı ismi olduğu' iddia edilen Tarkan Yavaş’ın kaçtığı öğrenildi. Sabah gazetesi tarafından ortaya atılan iddiaya göre ise Tarkan Yavaş 20 farklı suçtan aranıyor ve silahlı olduğu söyleniyor. Sabah Gazetesi'nin Tarkan Yavaş ile ilgili iddiası şu şekilde: "Bilim Araştırma Vakfı'nın eski Başkanı olan Tarkan Yavaş, küçük yaşta kız çocuğuna cinsel istismar, dolandırıcılık ve uluslararası ajanlık başta olmak üzere 20 suçtan aranıyor. Emniyet yetkililerinin verdiği bilgilere göre; Tarkan Yavaş'ın silahlı olduğu öğrenildi."     OKTAR BABUNA DA GÖZALTINA ALINDI 'Adnan Oktar örgütü'ne yönelik operasyon kapsamında Oktar Babuna'nın da gözaltına alındığı öğrenildi. Oktar Babuna adını, 1999 yılının yaz aylarında kan kanseri olduğu ve tedavi için ilik nakli gerektiğini duyuran gazete ilanı ve başlattığı ilik kampanyası ile duyurdu. Kampanyada 160 bin kişiden ilik ve kan örneği alınmasının ardından örneklerin 120.000'inin kaybolması suçlamasıyla dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş tarafından hakkında soruşturma başlatıldı. Adnan Oktar ile bağlantısı olduğu, kan ve ilik örneklerinin ABD'ye gönderildiği iddialarıyla gündeme geldi. ADNAN OKTAR KİMDİR? 1956 yılında Ankara'da doğan Oktar, 1979 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisini girdikten sonra kendi ifadesine göre "Adnan Hoca Grubu" isimli yapılanmasını da burada oluşturmaya başladı: "1979-80 yıllarında Adnan Hoca Grubu olarak bilinen örgütlenmeyi tek başıma oluşturmaya başladım. O dönemde Yasin Gürlek ve 2-3 kişi daha benim yanımda idi. Daha sonra Akademi öğrencileri arasından 20-25 kişilik bir grup oluşturdum. Gürlek halen benim müridimdir ancak örgüt içinde bir görevi yoktur." MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ YILLARI Oktar, "Harun Yahya" isimli internet sitesinde Mimar Sinan yıllarına ilişkin şunları anlatıyor: "Güzel Sanatlar Akademisi, Fındıklı. Orayı gözüme kestirdim, orası çok iyiydi. Hem Marksistlerin çok yoğun olduğu bir yer, yani tamamen onların hakimiyetindeydi, hem de sanatın kalesi. Üstad Said-i Nursi Hazretleri de, sanat, marifet ve ittifakla karşı mücadele vereceğiz diyor, ateizme karşı. Ben tam yerine gidiyorum o zaman dedim." VAKIFLA BAŞLAYAN YÜKSELİŞ 1991 yılında, 35 yaşındayken Bilim Araştırma Vakfı'nı kuran Adnan Oktar'ın yapılanması bu yıllarda büyümeye ve çevresindekiler de "Adnan Hocacılar" olarak anılmaya başlandı. Adnan Oktar yapılanması, 90'lı yıllardan itibaren ünlü ailelerin çocuklarının gruba katılması ile de dikkat çekti. 28 Şubat'ta gözaltına alınan Oktar hakkında, DGM yargılaması sırasında, "mürit" olarak tanımlanan bazı kişilerin ailelerinden meşru olmayan yollarla gelir elde ettiği gündeme gelmişti. 2011 yılında kurduğu A9 televizyonunda "erkek kardeşler" ve "kadın bacılar" adları ile yaptığı programlarla daha fazla kamuoyunun önüne gelen Oktar grubu hakkında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu şu raporu hazırlamıştı: "Reyting kaygısıyla genç kızların cinsel meta olarak kullanılmaktan kaçınılmadığı, toplumun ahlaki değerlerini yozlaştıran bu tutumun ve aşırı dekolte giyim tarzının Adnan Oktar tarafından normalleştirilmeye çalışıldığı..." DİYANETLE GERİLİMİ A9 kanalında yaptığı programlarla gündeme gelen Adnan Oktar, kendisini eleştiren Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a kanalından yanıt vermişti. Erbaş, Adnan Oktar'ın akli dengesinin yerinde olmadığını öne sürmüş, A9 kanalında yayınlanan program hakkında "İnşallahlar, maşallahlar havada uçuşuyor. Dini bir takım referanslar ve orada dansöz oynatıyorsun böyle bir şey olabilir mi?" demişti. Oktar da Erbaş için "Kerhanelerden, kumarhanelerden, içki fabrikalardan alınan paralarla, vergilerle maaşlarınız ödeniyor. Bir kere bunlar hakkında açıklama yaptınız mı, bunlara sesinizi çıkarttınız mı? Gıkın çıkmıyor hoca efendi" yanıtını vermişti. "BİZE OPERASYON GELİYOR" Adnan Oktar’ın fahri başkanı olduğu ve şu an polis tarafından aranan Tarkan Yavaş'ın başkanlık ettiği  Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı Başkanı ve Milli Değerleri Koruma Vakfı , Ocak 2018'de yaptığı açıklamada, kendilerine operasyon düzenleneceğini iddia etmişti. BAV, yaptığı açıklamada, haklarında sahte deliller üretileceğini iddia edip şöyle demişti: Özellikle millet olarak böyle zor bir dönemeçten geçerken, BAV karşıtı odaklar Sn. Fahri Başkanımız Adnan Oktar’ın ve vakıf camiamızın Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a ve hükümetimize olan desteğini engelleme amacı taşımaktadırlar. Suni oluşturulmuş konularla dikkatimiz dağıtılmak istenmektedir. Bu gibi konularla bizi meşgul etmek isteyenler, Sn. Cumhurbaşkanımız’a ve Hükümetimize olan desteğimizi ve PKK’ya karşı olan ilmi mücadelemizi engellemeye Allah’ın izni ile kimsenin güç yetiremeyeceğini bilmelidirler.Sonuç olarak, bir kısım kripto Fetöcü yargı ve emniyet mensuplarını kullanarak BAV camiasına karşı haset duygusu ile yönelebilecek saldırı ve iftira girişimlerine karşı gereken tüm yasal tedbirlerin alınacağını kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız."