BirGün'den Sibel Bahçetepe'nin haberine göre; Sağlık Bakanlığı 2022 Faaliyet Raporu’nda yıllık kişi başı hekime başvuru oranı 10,2’lere çıktı. Bu oran OECD ülkelerinde 6,6'larda. Raporda ayrıca depremde çadır, gıda ve kan satışı ile gündeme gelen, tartışmaların odağındaki Kızılay'a 12 milyon liraya yakın, Yeşilay'a ise 292 milyon liraya yakın yardım yapıldığı görüldü.

Hekime başvuru oranının rekor düzeyde artış gösterdiğini belirten tabip odaları ve sendikalar “Ekonomik kriz ile birlikte sağlıklı ve dengeli beslenememe, hastalıkları da tetikledi. Ayrıca 5 dakikadan daha az süre hastaya ayrılması, nitelikli sağlık hizmetinin bozulması ve hastanın tedavi sonucu alamaması gibi etmenler de bunları artırdı. Kızılay ve Yeşilay'a da neden para transferi yapıldı?" diye sordu.

SAĞLIKSIZ TOPLUM

BirGün'e değerlendirmelerde bulunan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Başkanı Kubilay Yalçınkaya, "Rapora göre kişi başına hekime başvuru rekor kırdı. 2021’de bir kişi yılda ortalama 8 kez hekime başvururken, 2022’de bu 10,2 olmuş. Bakanlığın hedefi ise 8,8 idi" dedi. Birinci basamak sağlık kurumlarında yani aile hekimlerinde başvuruların ise 3,9'larda kaldığını anımsatan Yalçınkaya, şöyle devam etti: "Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden yapılan randevulu hasta muayenesi oranı ise yüzde 48,34'e çıktı. Yani çok fazla sayıda kişi hastanelere başvurdu ve bakanlığın beklentisinin de üzerine çıktı. Bu aslında sistemdeki tıkanıklığı da gösteriyor. Ekonomik sıkıntılar sağlık sorunlarını artırdı. Hiç olmadığı kadar hastaneye başvurular arttı. Sağlıklı beslenemeyen, meyvesini yiyemeyen, sağlıklı barınamayan halk, daha fazla hastalanıyor ve hekime başvuruyor. Ayrıca tekrarlayan randevular, nitelikli sağlık hizmeti alamama, hastaya ayrılan sürenin kısa olması doktora gitme ihtiyacını da artırıyor. Sağlıksız bir topluma evriliyoruz.’’

"KORUYUCU SİSTEM OLMALI"

Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Muharrem Baytemur ise ekonomik kriz ile birlikte toplumun yeteri kadar beslenemediğini, bunun da sağlığı olumsuz yöhnde etkilediğini söyledi. Baytemur, şöyle devam etti:

‘‘Toplumda sağlıklı olmayı ve sağlığı korumayı gerektiren koşullar sıkıntılı. AKP döneminde artan bir yoksullaşma var. Böyle olunca bir yaşam kalitesi azalıyor. Yoksulluk, enflasyon ve ekonomik kriz, nitelikli yaşamanızı engelliyor. Yumurtayı, peyniri daha az ve daha kalitesiz yerlerden almaya başlıyoruz. Beslenme, barınma, sosyal ve fiziki çevre (hava kirliliği gibi) birçok etmen insanları hasta yapıyor. Sosyal ve ruhsal iyilik halinin yanında siyasal iyilik halinin de olması gerek. Demokratik ülkede, barış içinde özgür bir toplum olmalı. Bunlar sağlık açısından önemli. Ayrıca daha çok hastalandığımız için vatandaş hekime giderek problemin çözüleceğini düşünüyor ama problem çözülmüyor. Hastaya yeterince zaman ayrılmazsa sorun çözülmez. Sağlığını korumasına yönelik politikalar olmalı.’’

***

KIZILAY VE YEŞİLAY’A DA PARA TRANSFERİ YAPILMIŞ

Sağlık Bakanlığı Faaliyet Raporu’nda tartışmaların odağındaki Kızılay’a 11 milyon 865 bin lira ve Yeşilay’a da 291 milyon 354 bin lira para aktardığı görüldü. Kubilay Yalçınkaya, “Bir yardım kuruluşunun ülkenin vicdanı ile desteklenen bir kurumun şirketleşmesi ve kamu kurumları ile hizmet karşılığı transferler gerçekleşmesi gerçekten kuruluşun mantığına aykırı... Hem vicdanı zedeliyor hem de misyonuna zarar veriyor" dedi. Bursa Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala ise sosyal medya hesabından “Sağlık Bakanlığı’nın 2022 yılı faaliyet raporuna göre Kızılay’a 11 milyon 865 bin, Yeşilay’a ise 291 milyon 354 bin TL para transferi yapılmış. Bu kuruluşlara transferlerin neden yapıldığı ve ne için harcandıkları saydam bir biçimde kamuoyuna açıklanmalı” dedi.