Haber: Ahmet Ünsal
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu (TGK), Bolu’da gerçekleştirdiği 29. Başkanlar Kurulu Toplantısı’nın sonuç bildirgesinde Basın İlan Kurumu’nun (BİK) politikalarını sert bir dille eleştirerek, kurumun ceza verici değil, teşvik edici olması çağrısında bulundu. TGK, BİK’in son iki yıldaki uygulamalarının yerel basını kapanma eşiğine getirdiğini ve "baskı yöntemi" haline geldiğini vurguladı.
86 cemiyet ve 9 federasyonu bünyesinde barındıran TGK’nın toplantısında medya sektörünün ekonomik sorunları, meslek yasası eksikliği ve basın özgürlüğü gibi temel meseleler ele alındı. Toplantıya, yeni seçilen Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Önder Aydın ve yönetim kurulu üyeleri de katıldı.
TGK’dan BİK’e Sert Eleştiri: "Çokseslilik Kısıtlandı"
TGK 29. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi’nde, yerel gazeteler için hayati bir gelir kaynağı olan resmî ilanların, BİK’in uygulamaları sonucu bir baskı aracına dönüştüğü belirtildi:
“Resmî ilan kesme cezaları, ilan hakkının iptali ve gazeteleri birleştirme yönündeki baskılar, hem ekonomik sürdürülebilirliği hem de yerel düzeydeki çok-sesliliği olumsuz etkiledi. BİK uygulamaları basın özgürlüğü, çoğulculuk ve yerel demokrasiyi tehdit eder hale geldi.”
Bildirgede, ilanların azalması, internet haber sitelerine ilişkin kriterler ve ekonomik sorunlar göz önüne alınarak BİK’in baskıcı uygulamaları bırakıp yerel basını destekleyici adımlar atması talep edildi.
Üç Temel Sorun: Meslek Yasası ve Basın Özgürlüğü
TGK, medya sektöründeki üç temel sorunu ve çözüm önerilerini kamuoyuna sundu:
-
Meslek Yasası Eksikliği: Mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen bir 'Gazetecilik Meslek Yasası'na acil ihtiyaç olduğu belirtildi. Yasanın, mesleki standartları yükseltmesi ancak ifade özgürlüğünü kısıtlamaması gerektiği vurgulandı.
-
Basın Özgürlüğü ve Dezenformasyon: Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan kısıtlayıcı maddelerin evrensel hukuk normlarına uygun hale getirilmesi istendi.
-
Dezenformasyon Yasası: Yasanın, "halkı yanıltıcı bilgiyi yayma" gibi muğlak ifadelerle otosansürü artırma riski taşıdığı belirtilerek, yeniden değerlendirilmesi ve gazetecilerin haber kaynaklarını koruma hakkının güvence altına alınması talep edildi.





