Haber: Fatoş Erdoğan

Yedikule Bostancıları Derneği, Yedikule bostanlarına yapılan %1000 ecrimisil zamlarını Yedikule Kapı'da yapılan basın açıklaması ile protesto etti.

photo1693571445 (3)

Yedikule Bostancılar Derneği, gıda krizinin ortasında, her yeri beton olmuş İstanbul'da, bir avuç kalmış Yedikule bostanlarına %1000 ecrimisil zamları yapılmasını protesto etti. Basın açıklamasına, gıda toplulukları, ekolojistler, Yedikule Bostanlarını Koruma Girişimi de destek verdi.

photo1693571445 (1)

Yedikule Bostancıları, "Biz bu zamları ödemeyeceğiz. İstanbul’a sebze meyve yetiştirmeye devam edeceğiz. Bu zamların geri çekilerek makul bir seviyede kalması için mücadele edeceğiz " dedi.

'Ecrimisil Zamları Geri Çekilsin, Bostancılık Yaşasın' pankartının açıldığı basın açıklamasını Yedikule Bostancılar Derneği Başkan Yardımcısı Ferdi Aguşlar okudu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bizler Yedikuleli bostancılarız. Her mevsim toprağı işler, tohumları serper, sular, gübreleriz. Bitkileri büyütür, vakti geldiğinde toplar ve siz hemşehrilerimizle paylaşmak üzere hazırlarız. Biz böyle yaşarız. İşimiz budur.

Yetiştirdiğimiz çeşit çeşit sebzeler, İstanbul’un pazarlarına dağılır. Komşularımız, gelip geçenler buradan alırlar. Bazen dalından, bazen elimizden alırlar. Ağaçların gölgesinde hep beraber çay içtiğimiz olur. Yedikule bostancıları dostluklara ev sahipliği yapar.

Yetişemediğimizde fide aldığımız olur, ancak çoğunlukla İstanbul’da devraldığımız veya memleketin dört bir yanından getirdiğimiz tohumları ekeriz. Bazen de dünyanın farklı yerlerinden dostlarımızın getirdiği tohumlara ev sahipliği yaparız. Tohum veririz, fide veririz. Biz İstanbul’un bostan kültürünün birer parçasıyız ve bu kültürel mirası yaşatmaya devam etmek istiyoruz.

Ama üzerimizde sürekli bir baskı var. Kaç kez ekinlerimiz üzerindeyken toprağımızdan olduk! Asırlık kuyuların inşaat atıklarıyla doldurulduğu bile oldu. Yanımıza çöp merkezi kurdular. Fahiş borçlar çıkartıldı. İstanbul’u besleyen bostancıların borç içinde öldüğü de oldu. Acımız büyük, ama direncimiz de!

Anlamıyoruz. Gıda krizi var diyorlar. Hem de öyle böyle değil diyorlar, çok ağır! Her yer yıkım bölgesi, ekecek toprak kalmamış. Ekip biçen bir avuç insan kalmış. Biz de onlardan biriyiz. Tek beklentimiz, tüm tarım yapanlar gibi engellenmemek.

İstanbul diyorlar, kendini besleyemiyor, her yer beton olmuş, ekecek yer yok. Gıda uzaktan geliyor, çok pahalı. Bakın, biz buradayız. Tırmıklarımızla buradayız. Hemen yanı başınızda/gözünüzün önünde?? İstanbul’u tarım kenti yapıyoruz.

Zaten biliyorsunuz, ama bunları sizlere hatırlatmak istedik. Çünkü yıllardır bitmeyen baskılara bir yenisi daha eklendi. Mali baskı! Hem de belediye eliyle.

Bizler ektiğimiz, sizlere meyve sebze verdiğimiz bu toprakların bekçisiyiz. Mülkiyet sahibi değiliz. Kira ödüyoruz. Tarım yaparak kira ödüyoruz. Bu kiralar makul seviyede olmalı ki biz de sizlere makul ücretlerde sebze meyve sunabilelim. Ancak ne hikmetse bu yıl kiralara yüzde bini aşan zamlar yapıldı. Yüzde 10 değil, 50 değil. Bin!

Üstelik üzerlerinde ekinlerimiz varken ansızın çıkartıldığımız üst sur bölgesindeki topraklardan - 1 seneden fazladır ekmediğimiz topraktan - bile geçmişe dönük kira isteniyor. Zam, geçmişteki borçlarımıza da yansıtılıyor.

Sormadan edemiyoruz: bu zamları yapan belediye bizim pahalı sebze meyve satmamızı mı istiyor? Yoksa borçların altında ezilip tarım yapamaz hâle gelmemizi mi? Ne istiyor?

Hangisi olursa olsun, biz bu zamları ödemeyeceğiz. İstanbul’a sebze meyve yetiştirmeye devam edeceğiz. Bu zamların geri çekilerek makul bir seviyede kalması için mücadele edeceğiz. Siz değerli dostların desteğiyle hukuk yoluna da başvuracağız. İtiraz edeceğiz, zamların geri çekilmesi için dava açacağız. Çünkü biz Yedikuleli bostancılarız ve mesleğimiz olan bostancılığa devam edeceğiz.

Talebimiz açıkça şudur: Ecrimisil meblağı makul seviyeye çekilsin! Yedikule’deki bostancılık kösteklenmesin."

photo1693571445 (2)