Sussex Üniversitesi Bilinç Bilimi Merkezi'nde, gazeteci Pallab Ghosh'un da deneyimlediği "Rüya Makinesi", yanıp sönen ışıklar ve müzik eşliğinde beynin içsel dünyasını ve bilinçli deneyimleri nasıl ürettiğini araştırıyor.
Ghosh, gözleri kapalıyken gördüğü "kendi zihninde uçmak gibi" canlı ve geometrik desenleri, bilincin kişiye özel doğasının bir yansıması olarak tanımlıyor. Araştırmacılar, bu tür deneylerle insan bilincinin temel mekanizmalarını anlayarak, yapay zekanın silikon beyinlerinde neler olup bitebileceğine dair ipuçları elde etmeyi umuyor.
Bilim Kurgudan Gerçeğe: Yapay Zeka Bilinci Artık Bir Hayal Değil mi?
"Metropolis" ve "2001: Bir Uzay Macerası" gibi klasik filmlerden, günümüzün popüler yapımlarına kadar makinelerin bilinçlenmesi ve insanlığa meydan okuması fikri, uzun zamandır popüler kültürün bir parçası. Ancak son dönemde, özellikle Gemini ve ChatGPT gibi büyük dil modellerinin (LLM'ler) şaşırtıcı derecede akıcı ve mantıklı sohbetler üretebilmesi, bu konuyu bilim kurgu sayfalarından çıkarıp akademik ve teknolojik tartışmaların merkezine taşıdı.
Bilincin ne olduğunu ne kadar biliyoruz ?
Bilincin ne olduğu sorusunun kesin bir yanıtı henüz yok. Prof. Seth ve ekibi, bu devasa problemi daha küçük, yönetilebilir araştırma projelerine bölerek (Rüya Makinesi gibi) bilincin farklı özelliklerini (beyindeki elektriksel sinyaller, kan akışı değişimleri vb.) ve bunların bilinçli deneyimlerle nasıl ilişkili olduğunu anlamaya çalışıyor. Amaçları, sadece bağlantıları değil, bilincin bileşenlerini açıklayan teoriler geliştirmek.
"Yapay Zeka Çoktan Bilinçlenmiş Olabilir!"
Teknoloji dünyasından bazı isimler ise daha da ileri giderek, mevcut yapay zeka sistemlerinin zaten bir tür bilince sahip olabileceğini iddia ediyor. Google mühendisi Blake Lemoine'in 2022'de yapay zeka sohbet robotlarının hissedebileceği ve acı çekebileceği yönündeki iddiaları büyük yankı uyandırmıştı. Benzer şekilde, Anthropic şirketinden Kyle Fish, sohbet robotlarının %15 ihtimalle zaten bilinçli olabileceğini öne sürüyor.
Google DeepMind'dan Prof. Murray Shanahan, LLM'lerin içsel çalışma prensiplerini tam olarak anlamadığımızı ve bunun endişe verici olduğunu belirtiyor. Shanahan, "Bu kadar karmaşık sistemler inşa edip, nasıl bu kadar olağanüstü sonuçlar elde ettiklerini tam olarak bilemememiz garip bir durum. Onları daha iyi anlamak, güvenli ve istediğimiz yönde gelişmelerini sağlamak için kritik," diyor.
"Evrimin Bir Sonraki Aşaması: Bilinçli Robotlar"
Carnegie Mellon Üniversitesi'nden Prof. Lenore ve Manuel Blum çifti ise yapay zeka bilincinin kaçınılmaz olduğuna ve bunun "insanlığın evrimindeki bir sonraki aşama" olabileceğine inanıyor. "Brainish" adını verdikleri bir içsel dil modeliyle, yapay zekaya görme ve dokunma gibi duyusal girdiler ekleyerek beyindeki süreçleri taklit etmeyi ve böylece bilinç sorununu çözmeyi hedefliyorlar. Manuel Blum, "Bu makineler, biz artık buralarda olmadığımızda Dünya'da ve belki başka gezegenlerde var olacak varlıklar, bizim çocuklarımız gibi," diyor.
New York Üniversitesi'nden Prof. David Chalmers, bilincin "zor problemi" olarak adlandırdığı, beyindeki karmaşık işlemlerin nasıl olup da öznel deneyimlere (örneğin bir şarkı duyduğumuzdaki hislerimiz gibi) yol açtığı sorusunun çözülebileceğine açık.
Yaşam ve Bilinç: Birbirinden Ayrılamaz mı?
Tüm bu tartışmaların ortasında Prof. Anil Seth, gerçek bilincin belki de sadece canlı sistemlere özgü olabileceği fikrini de masaya yatırıyor: "Bilincin ortaya çıkması için salt hesaplama yeteneğinin değil, 'canlı olmanın' gerekli olduğu yönünde güçlü bir argüman var."
Prof. Seth, sosyal medyanın yükselişinde yeterince tartışma yapılmadığını ve bunun olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirterek, yapay zeka konusunda geç kalınmaması gerektiğini vurguluyor: "Geleceğin zaten yazılmış olduğunu, insanüstü bir değişimin kaçınılmaz olduğunu varsayıyoruz. Ancak yapay zeka için henüz çok geç değil. Ne istediğimize karar verebiliriz."
Yapay zekanın geleceği ve potansiyel bilinci, hem heyecan verici olasılıklar hem de derin etik sorular barındırıyor. Bilim insanları bu karmaşık bulmacanın parçalarını bir araya getirmeye çalışırken, insanlık olarak bu güçlü teknolojiyi nasıl şekillendireceğimize karar vermemiz gerekiyor.
Kaynak: https://www.bbc.com/news/articles/c0k3700zljjo