TOPLUMSAL CİNSİYET

Türkiye Psikiyatri Derneği: Kadına yönelik şiddetle mücadelede hedef kadınları güçlendirmek olmalı

Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın Ruh Sağlığı Çalışma Birimi, 25 Kasım açıklamasında İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesini ve 6284 sayılı kanunun etkin uygulanmasını talep etti.

Abone Ol

Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın Ruh Sağlığı Çalışma Birimi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yayımladığı açıklamada, kadına yönelik şiddetle mücadelede temel hedefin “kadınları korumak” değil “kadınları güçlendirmek” olması gerektiğini bildirdi. Dernek, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesini ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un eksiksiz ve etkin şekilde uygulanmasını istedi.

KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN BİÇİMLERİ YALNIZCA FİZİKSEL SALDIRIDAN İBARET DEĞİL

Açıklamada, kadına yönelik şiddetin fiziksel saldırının ötesinde psikolojik, ekonomik, cinsel, dijital şiddet ile ısrarlı takip, sosyal izolasyon ve ayrımcı söylemler gibi biçimlere de sahip olduğu vurgulandı. Dernek, şiddetin bireysel nedenlerle açıklanamayacağını; toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ataerkil yapılardan beslendiğini kaydetti.

Dernek, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2024–2025 verilerine atıfla dünya genelinde her üç kadından birinin yaşamının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını; DSÖ Avrupa Bölgesi verilerine göre Türkiye’de partner şiddeti oranının yüzde 34,7 olduğunu belirtti. Açıklamada, kadına yönelik şiddetin kaynağının kadınların kamusal ve özel alandaki varlığını sınırlandıran ataerkil toplumsal yapılar olduğu savunuldu.

“Kadına yönelik şiddet, öfke kontrolü ya da madde kullanımıyla açıklanamaz” ifadesinin yer aldığı açıklamada, şiddetin toplumsal politikalar ve eşitsizlikler ile bağlantılı olduğu vurgulandı. Dernek, kadınlara karşı kıyafetinden miras hakkına, politik temsilden nafaka süreçlerine kadar pek çok alanda artan baskıların şiddeti görünür kıldığını ifade etti.

Açıklamada, 2025’in ilk on ayında kamuya yansıyan kayıtlara göre en az 262 kadının öldürüldüğü ve 408 kadının şüpheli şekilde ölü bulunduğu belirtilerek, resmi verilerin şiddetin gerçek boyutunu tam yansıtmayabileceği, TÜİK’in 2024 araştırmasının yöntem ve kapsamına ilişkin soru işaretleri bulunduğu kaydedildi. Dernek, bağımsız kadın örgütlerinin verileri, sağlık kayıtları ve şeffaf devlet istatistiklerinin birlikte değerlendirilmesinin önemine işaret etti.

Türkiye’nin 2021’de İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin koruma güvencelerini zayıflattığı, 6284 sayılı kanunun uygulanmasında gecikmeler ve cezasızlık kültürünün koruma mekanizmalarını etkisizleştirdiği ifade edildi. Açıklamada, 2025’te gündeme gelen 11. Yargı Paketi’nin hak ve güvenceleri zayıflatma riski taşıdığı; paket kapsamındaki bazı düzenlemelerin toplumsal cinsiyet eşitliğine ve protesto hakkına olumsuz etkileri olabileceği savunuldu.

Dernek, ruh sağlığı boyutuna ilişkin değerlendirmesinde şiddet mağdurlarında depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu, dissosiyatif belirtiler, kronik bedensel yakınmalar ve intihar eğilimleri gibi ruhsal belirtilerin yaygın olduğunu belirtti. Bu nedenle psikiyatri mesleğinin kadına yönelik şiddetle mücadelede etik, toplumsal ve klinik sorumluluk sahibi olduğu vurgulandı.

Öneriler arasında, kadına yönelik şiddette psikolojik ilk yardım yaklaşımlarının tüm sağlık sisteminde yaygınlaştırılması; sağlık çalışanlarının toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda düzenli eğitimlerle bilgilendirilmesi; gizliliğin korunduğu, erişilebilir ruh sağlığı merkezlerinin artırılması; hukuki, sosyal ve psikolojik destek mekanizmalarının entegrasyonunun güçlendirilmesi yer aldı.

Dernek, kadına yönelik şiddetle mücadelede temel hedefin kadınları güçlendirmek olması gerektiğini yineleyerek İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesini ve 6284 sayılı kanunun eksiksiz, etkili şekilde uygulanmasını talep etti. Türkiye Psikiyatri Derneği, ruh sağlığı alanının bu mücadelenin aktif bir bileşeni olmaya devam edeceğini belirterek “Eşitlik yoksa güvenlik yoktur” görüşünü dile getirdi ve “Vazgeçmiyoruz, bir kişi daha eksilmeyeceğiz” mesajını vurguladı.