Turizmde Etik Çalıştayı’nda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Turizmi her şey dahil otellere ve plajlara hapseden anlayış ülkemizi kalkındırmıyor. Bu sistem, turizm sektöründe çalışan emekçilerimizin yüzünü güldürmekten çok uzak. Tam aksine yurdumuzu, ucuz tatil havuzuna çevirerek, turizmi sömürü düzeninin bir parçası olmaya mahkum ediyor" dedi.

Başkan Soyer, İzmir Kent Konseyi, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Vakfı’nın iş birliğiyle düzenlenen Turizmde Etik Çalıştayı’nın açılışına katıldı. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen çalıştayda Başkan Soyer’in yanı sıra İzmir İl Kültür Turizm Müdürü Murat Karaçanta, İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü Etik Kurulu Üyesi Günnur Diker, sivil toplum kuruluşu başkanları, akademisyenler ve çok sayıda sektör temsilcisi de yer aldı. 

Açılış töreninde konuşan Soyer, turizmde etiğin turizmin tüm paydaşlarının refahını büyüten temel bir ilke olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Çalışanlarımızı, esnaflarımızı, çiftçilerimizi, küçük üreticilerimizi, işletmelerimizi ve doğamızı geliştiren bir turizm için etik değerlerin korunması yaşamsal öneme sahip. İzmir turizminin bir ana hedefi var; turizmi 30 ilçeye ve 12 aya yaygınlaştırmak. Etik bir işleyiş, işte bunu mümkün kılmak için de elzem. Çünkü turizmi her şey dahil otellere ve plajlara hapseden anlayış ülkemizi kalkındırmıyor. Bu sistem, turizm sektöründe çalışan emekçilerimizin yüzünü güldürmekten çok uzak. Tam aksine yurdumuzu, ucuz tatil havuzuna çevirerek, turizmi sömürü düzeninin bir parçası olmaya mahkum ediyor.”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Turizm Stratejisi ve Eylem Planı, Visit İzmir, Direkt İzmir, kruvaziyer turizmi gibi alanlarda yaptığı atılımlar hakkında da bilgi veren Başkan Soyer, 2024 yılına kadar kentte 4 milyon turisti ağırlamayı planladıklarını aktardı. Başkan Soyer, şunları söyledi:

“Attığımız bu adımla İzmir’e, Akdeniz’in en önemli liman kentlerinden birisi olma özelliğini yeniden kazandırıyoruz. Çünkü bu eşsiz şehir, dünyanın kültür mirasıdır. Bu yüzden, İzmir’in turizm stratejisinin önemli bir ayağını İzmir’i UNESCO Dünya Mirası alanlarıyla tanıtma hedefimiz oluşturuyor. Bu doğrultuda Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere İzmir’deki tüm paydaşlarla beraber hareket ediyoruz. Dünyanın İzmir Mirası çalışmamız ile şehrimizdeki UNESCO alanlarının sayısını ikiden altıya çıkarmak için kararlı bir şekilde ilerliyoruz. Kemeraltı’ndan Birgi’ye, Gediz Deltası’ndan Bergama ve Efes’e, İzmir’in bir bütün olarak UNESCO ile anılan bir şehir olması için çalışıyoruz.”

İzmir İl Kültür Turizm Müdürü Murat Karaçanta, turizmde etik kavramının önemine değinerek, şöyle konuştu:

“DAHA FAZLA MÜŞTERİ İÇİN ETİK DIŞI DAVRANILIYOR” 

“Turizm sektörü rekabetin en yoğun olduğu sektörlerden birisidir. İşletmelerin daha fazla müşteri çekebilmek, az maliyetle daha fazla kazanç sağlayabilmek için etik dışı davrandığı şikayetleriyle karşılaşıyoruz. Yanıltıcı reklamlar, verilen vaatlerin yerine getirilmemesi gibi durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Fiyatların makul olmaması, temizlik, hijyen, çalışan ve müşteri haklarının korunmaması gibi birçok şikayetle karşı karşıyayız. Bizler bu tespitlerde idari işlem uygulasak da yaşanan bu durumlar ülkemiz turizmi olumsuz etkiliyor.”

“ETİK TURİZM DÜNYA BARIŞI İÇİN ÖNEMLİ”

İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç ise “Etik kavramı her platformda insanın mutluluğunu hedeflemektedir. Turizmi değerlendirdiğimizde karşımızda belli ilkelerin koşulsuz kabul edilmesi gerçeği ortaya çıkar. Turizmde evrensel anlam işte bu ilkelerin kabulüyle bir kez daha değer kazanacak ve yarının dünyasında insanlığı her şeyden çok ihtiyaç duyduğu dünya barışına taşıyacaktır” diye konuştu.