Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir açıklama yayımladı. TTB İnsan Hakları Kolu tarafından hazırlanan açıklamada, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 77 yıl önce bugün kabul edildiği hatırlatılarak, evrensel ilkelere sadık kalınması çağrısında bulunuldu.

Açıklamada, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin İkinci Dünya Savaşı’nın yıkımı sonrasında, “bütün insanların eşit, özgür, onur ve hakları yönünden eşit doğdukları” ilkesiyle şekillendiği vurgulandı. Bildirgenin yaşam hakkı, işkence yasağı, özel yaşamın korunması, düşünce ve ifade özgürlüğü ile sosyal hakları güvence altına aldığı ifade edildi.

Savaşların en çok sivilleri, çocukları, kadınları ve yaşlıları etkilediğine dikkat çekilen metinde, Gazze’de devam eden insani durum ve İsrailli yetkililerin kullandığı nefret söylemleri örnek gösterildi.

“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İLKESİNE SAYGI GÖSTERİLMİYOR”

Açıklamada, dünyanın farklı bölgelerinde süren savaşlar, çatışmalar ve otoriter rejimlerin yol açtığı ağır hak ihlallerinin, bildirgedeki ilkelere uyulmadığını gösterdiği kaydedildi.

Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerde ise 2016 sonrasında yaygınlaşan kayyum atamaları, seçilmişlerin tutuklanması ve halk iradesine müdahale iddialarına değinildi. Düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanan üniversite öğrencileri başta olmak üzere birçok kişinin gözaltı ve tutuklamalara maruz kaldığı, gazetecilerin hedef alındığı, sosyal medya paylaşımlarının kriminalize edildiği ve medyaya yönelik sansür uygulamalarının sürdüğü belirtildi.

Açıklamada, barışçıl gösterilerde orantısız güç kullanımı, ters kelepçe, çıplak arama gibi uygulamalar ile tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkına erişimde yaşadığı sorunlar da insan hakları ihlalleri arasında sıralandı.

“BİRLİKTE MÜCADELE ETMEK ZOR DEĞİL”

TTB, insan hakları mücadelesinin sadece bu alanda çalışan örgütlere bırakılamayacağını vurguladığı açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Eşit, özgür, onurlu, tüm haklarını dilediği gibi kullanan insanların yaşadığı bir toplum olmanın yolu bütün meslek örgütleri, sendikalar, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlık bilinci gelişmiş her insanın birlikte mücadele etmesinden geçer. Bunu başarmak zor değil. Yeter ki İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi kılavuzumuz, bizim de her zaman mücadele etme gücümüz olsun.”