GÜNDEM

TTB Samandağ'dan uyardı: Uyuz ve bit vakaları arttı

Türk Tabipler Birliği Samandağ Deprem Komisyonu'ndan doktor Selçuk Çelik, Hatay'ın Samandağ ilçesinde uyuz ve bit vakalarının arttığını söyledi. Çelik, "Yetkililerin önlem ve inisiyatif alması gerekiyor" dedi.

Abone Ol

Türk Tabipler Birliği Samandağ Deprem Komisyonu'ndan doktor Selçuk Çelik, Hatay'ın Samandağ ilçesinde uyuz ve bit vakalarının arttığını söyledi. Çelik, "Yetkililerin önlem ve inisiyatif alması gerekiyor" dedi.

'HASTANENİN SADECE ACİLİ AÇIK'

Hacı Bişkin'in Gazete Duvar'da yer alan ahberine göre, koruyucu sağlık hizmetlerinin yetersiz kaldığı Samandağ'da Türk Tabipler birliği üyeleri,  Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, gönüllü sağlık emekçileri ve yurtdışından gelen sağlıkçılar çalışmalarına devam ediyor.

Türk Tabipler Birliği Samandağ Deprem Koordinasyonu'ndan doktor Selçuk Çelik, ilçe genelinde çok ciddi bir tuvalet ihtiyacı bulunduğunu söyledi. Çelik, "İlçe merkezinde dahi insanların tuvalet ihtiyacını dış ortamda giderdiği görüntülere rastlıyoruz. Bu durum başka bulaşıcı hastalıkların yayılması için çok uygun bir ortam yaratıyor. Samandağ'da koruyucu sağlık hizmetleri çökmüş durumda. Sadece iki aile sağlığı merkezinde aşılama yapılıyor ve çok yetersiz. Buraya aşılama yapması için bakanlıkça gönderilen sağlık emekçilerine üzerinden 5 gün geçmesine rağmen ne aşı, ne aşı dolabı, bu aşıların takibinin yapılması için bilgisayar ne de internet erişimi sağlanmamış durumda. İlçedeki tek hastane Samandağ İlçe Devlet Hastanesi. Burada da sadece acil hizmetleri açık" ifadelerini kullandı.

'BU HASTALIKLARI ORTADAN KALDIRMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL'

"Şu an Samandağ'daki gönüllü sağlık emekçilerinin kurduğu revirlerde çok ciddi sayıda uyuz ve bit vakası başvuruları var" diyen Çelik şöyle devam etti: "Bu hastalıkları sadece ilaçla tedavi edip ortadan kaldırmamız mümkün değil çünkü bunlar salgın hastalıklar. Bit vakasının görüldüğü bir çadırda, ilaç temininden daha önce yapılması gerekenler var. Tümünün kıyafetlerinin kaynar suda yıkanması, battaniyelerin yıkanıp değişmesi gerekiyor ancak insanlar burada duş almak için suya dahi ulaşımda zorluk yaşadıkları için hastalıkların önüne geçemiyoruz. Sadece uyuz ve bit de değil göz enfeksiyonları bakımından da ciddi başvurular söz konusu. Samandağ'ın merkezinde biraz gezecek olursanız, hava kirliliğini toz bulutlarını görürsünüz. Samandağ ilçe merkezinde şu anda enkaz kaldırma çalışmaları yapılıyor. Çöken binaların çoğu eski ve bu binaların yapım aşamasında asbest gibi tehlikeli kimyasallar kullanılmış."

ASBEST UYARISI

Asbestle ilgili de uyarılarda bulunan Çelik, "Asbestin etkisini biz yarın değil, bir yıl sonra değil ama gelecekteki yıllarda göreceğiz. Buradaki kanser vakalarının artışında da göreceğiz etkisini. Enkaz kaldırma çalışmalarının hiçbirinde ben sulama faaliyeti çalışmalarının yapıldığını görmedim. Tozun oluşmasını önlemek açısından önemli çünkü bu. Bu alanlarda halka koruyucu maskeler dağıtılmıyor. Bu çalışmaların yapıldığı yerlerde mutlaka iş güvenliği önlemlerinin alınması gerekiyor. Bunların dışında ağızda uçuk vakaları çok fazla. Bunun bir faktörü stres, diğer faktörü ise ağız hijyenindeki eksiklik. Suya ulaşmada, diş fırçası diş macunu gibi malzemelere ulaşmada eksiklikler var.

Burada ilçe merkezinde çocuk antibiyotik konusunda büyük bir eksiklik var. Uyuz ve bit ilaçları da yetmiyor. Ancak burada asıl olması gereken insanların yaşam koşullarının düzeltilmesi. Temiz suya klorlanmış ve denetimi yapılmış kullanma suyuna herkesin erişim sağlayabilmesi gerekiyor. Maalesef bunun şu an için gerçekleşmesi imkansız. Ama çok kısa sürede yerine getirilebilecek şeyler. Burada sağlık hizmetleri gönüllü sağlık emekçilerinin emeğiyle giderilebilecek durumda değil. Burada sağlık hizmetlerinin kurumsallığının yeniden oluşması lazım.

En büyük talebimiz bu. Sağlık hizmetlerindeki organizasyon eksikliğinin giderilmesi gerekiyor. Barınma, su, hijyen konusundaki eksikliklerin giderilmesi, insanların acil yaşam ihtiyaçlarının giderilmesi için yetkililerin insiyatif ve sorumluluk alması gerekiyor. Bunun için de Türkiye'den insanların deprem bölgesindeki bu uygun olmayan koşullara ses çıkararak görünür kılmasını sağlamaları gerekiyor. Bizim açımızdan en öncelikli talep bu" dedi.