Türkiye İşçi Partisi 13 Haziran günü başlayan İsrail- İran savaşına yönelik X hesabından açıklamalarda bulundu. 

Açıklamanın metni ise şöyle: 

"Erdoğan’ın ailesi İsrail için kritik güvenlik şirketleriyle ortaktır"

Ülkemizde Anayasa’ya aykırı uygulamalarla iktidarda kalan AKP ise bölgemizi kana bulayan bu sürecin yolunu açan aktörlerden biridir.
AKP, Suriye’de Esad’ın devrilmesinde ABD, İngiltere, Körfez ülkeleri ve İsrail ile işbirliği yapmıştır. AKP desteğiyle Suriye'de yönetimi ele geçiren Colani İsrail ile uyum içindedir. Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile dosttur. Bölgenin yeniden şekillendirilmesinde yol arkadaşıdır. Erdoğan’ın ailesi İsrail için kritik güvenlik şirketleriyle ortaktır. Türk şirketlerinin İsrail’le ticareti fiilen devam etmektedir. Türkiye’nin limanları İsrail’e petrol ve askeri malzeme gönderilmesine aracılık etmektedir. İncirlik Üssü ABD’nin bölgede sırtını dayadığı askeri tesislerden biri olarak varlığını devam ettirmektedir. Ve nihayet, İsrail’e askeri istihbarat sağlayan Kürecik’teki radar üssü AKP iktidarı döneminde hizmete açılmıştır.

AKP ve MHP liderliğindeki Saray rejimi, ABD ile açık, İsrail’le örtülü müttefiktir. Bu onursuzluk Türkiye’ye yakışmıyor, ülkemizi temsil etmiyor. Emperyalistlerin bölgemize uygun gördüğü barbarlık, halkımızı da tehdit etmektedir. Güvenlik tehlikesinin sorumlusu Saray Rejimi’dir ve bu karanlık iktidarın ülkemize önerdiği çözüm ise ABD ile daha yakın işbirliğidir.

Türkiye’nin, kendi geleceğini de tehlikeye atan bu çatışma ortamının sona ermesi için acil adımlar atması gerekmektedir. Bölgesel bir çatışmada hedef haline gelebilecek İncirlik ve Kürecik üsleri derhal kapatılmalıdır. İsrail’e can suyu olan her türlü ticari-askeri ilişki sona erdirilmelidir. Uluslararası kamuoyuna bu yönde çağrı yapılmalıdır. Türkiye, elindeki tüm askeri, ticari, siyasi, diplomatik olanakları çatışmaların durması için kullanmalı, saldırganlığın parçası olan aktörleri buna zorlayacak adımlar atmalıdır.

"Bölge halkları kendi kaderlerini kendi ellerine almalıdır"

Bölge halkları kendi kaderlerini kendi ellerine almalıdır ve alacaktır. Bölgemizdeki halklar, ülkelerindeki gerici, zorba yönetimleriyle kendileri baş edecek güce ve birikime sahiptir. Bölgemizde barışın yolu, emperyalizmin defedilmesinden, nükleer silahların istisnasız tüm ülkeler için bir seçenek olmaktan çıkarılmasından, Filistin’in kurtuluşundan geçmektedir.

Türkiye’nin emperyalizme karşı, barıştan yana güçleri olarak İsrail-ABD saldırganlığına karşı mücadeleye devam edeceğiz. Biliyoruz ki bu katiller, Türkiye’deki iktidarla kurdukları ilişkiden de güç alıyorlar. O yüzden yalnız uluslararası aktörlerden değil, ülkemizdeki işbirlikçi iktidardan da sorulacak hesabımız var. Emperyalist-siyonist saldırganlığa örtülü-açık destek veya hizmet anlamına gelen her tür adım, karşısında bu ülkenin devrimcilerini bulacaktır.

Kahrolsun ABD emperyalizmi ve onun işbirlikçileri. Kahrolsun Siyonizm. Yaşasın Özgür Filistin. Yaşasın halkların kardeşliği. Yaşasın barış."