Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Von der Leyen, Rus devletine ait Russia Today (RT) televizyonu ve Sputnik haber ajansının AB’de yasaklanacağını duyurdu. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de AB'nin RT ve Sputnik'in Avrupa'da yayın yapmasını yasakladığını açıkladı. Kararın ardından Romanya da gün sonuna kadar Sputnik ajansının internet sitelerini ve RT yayınlarını engelleyeceğini bildirdi.

"TÜM İNTERNETİ YASAKLAMALARINI ÖNERİYORUZ!"

Sputnik Türkiye'den Turan Salcı'nın haberine göre, AB’nin kararına tepki gösteren Sputnik haber ajansı, "Avrupa Birliği’ne bu yarı tedbirlerle yetinmemeyi, tüm interneti yasaklamalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.

Sputnik’in de içinde bulunduğu Rossiya Segodnya medya grubu ve RT Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan ise, “RT ve Sputnik’in AB’de yasaklanması bağlamında, tüm ülkelerde bizim için özveriyle çalışan ve çalışmaya devam eden hiçbir kişi işten çıkarılmayacak. Yasaklar koşullarında işimizi nasıl yapacağımızı biliyoruz. Bizi sekiz yıldır buna hazırlayan bu 'özgürlük savunucularıydı'” dedi.

"DEZENFORMASYON, YALAN VE YANLIŞ BİLGİ RÜZGARI..."

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreteri İlkay Akkaya da, AB'nin bu adımını eleştirerek şöyle konuştu:

"Buna benzer bir yaklaşımı geçen yıl görmüştük. Sosyal paylaşım siteleri 'devlet destekli hesapları' etiketleme sistemi getirmiş ve burada bir çifte standartta imza atarak sadece belirli yayın organlarını etiketlemişti. Bunun siyasi bir tavır olduğu o zamanda belirtilmişti. Bugüne geldiğimizde özellikle sosyal medya odaklı büyük bir dezenformasyon, yalan ve yanlış bilgi rüzgarına maruz kaldığımızı görüyoruz. Bu yalan ve yanlış bilgiler o kadar hızlı yayılıyor ki gerçek ortaya çıksa da aynı hızla bizlere ulaşamıyor. Özellikle sosyal medya mecralarının algoritmalarının bu durumu besleyen yapılarını zaten malumumuz. Son bir kaç gündür eski tarihli video ve fotoğrafların dolaşıma girdiğini, teyit edilmemiş bilgilerin yaygınlaştığına hepimiz şahit oluyoruz."

"ETİK DEĞERLER DÜNYANIN HER YERİNDE SAVUNULMALI"

Halkın haber alma hakkının savaş dönemleri de güvence altında olması gerektiğini vurgulayan Akkaya, şöyle devam etti:

"Çatışma dönemlerinde de bu yalan haberler, yanlış bilgiler her zamankinden daha hızlı biçimde yayılıyor. Böylesine kriz anlarında da gazetecilik tüm toplumlara ekmek kadar su kadar gerekli. Halkın haber alma hakkının savaş dönemleri de dahil güvence altında olması demokrasilerin gereğidir. Halkın olayları tüm boyutlarıyla görebilmesi, gerçeğe ulaşabilmesi gerekir. Savunduğumuzu iddia ettiğimiz etik değerleri dünyanın her yerinde savunmalıyız. Moskova'da tüm uluslararası ajanslar yayınlarını sürdürürken özellikle de eleştirel yayınlar yapabilirken bunun Paris'te, Berlin'de, Atina'da, Roma'da da sağlanıyor olması gerekiyor."