ATK'nin "cezaevinde kalamaz" raporu verdiği Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk'un hızlıca tahliye olmasını beklediklerini belirten avukatı Reyhan Yalçındağ, "Bu aşamadan sonra maalesef tedavi edilebilir bir hastalıkla karşı karşıya değiliz" dedi. 

Yaklaşım 2 yıldır demans hastalığı teşhisi konulan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk hakkında Adli Tıp Kurumu, 2 yılın ardından "cezaevinde kalamaz" raporu verdi. Dün mesai bitiminde basın aracılığıyla duyurulan karar sonrası Tuğluk'un tahliye edilmesi beklenirken, ancak kararın örneğinin hem Kocaeli Kandıra Cezaevi'ne hem de Kocaeli İnfaz Savcılığına ulaşmaması nedeniyle Tuğluk tahliye edilmedi. Tuğluk'un avukatı Reyhan Yalçındağ, Kararın günün ilerleyen saatlerinde ilgili kurumlara ulaştığını, 1-2 saat içinde Tuğluk'un tahliye edilmesini beklediklerini dile getirdi. Tuğluk'un yaklaşık 2 yıldır tedavisinin geciktirildiğini dile getiren Yalçındağ,  "Bu aşamadan sonra maalesef tedavi edilebilir bir hastalıkla karşı karşıya değiliz" ifadesini kullandı.

‘BİZE DEĞİL BASINA BİLGİ VERİLDİ’

Konu hakkında bilgilendirilmediklerini dile getiren Yalçındağ, "Bize bildirim yapılmak yerine basına bilgi verildi. Mesai saatlerinin bitiminde basından biz de öğrendik. Buna rağmen avukat arkadaşlarımız gerek ATK gerekse cezaevinden süreci ilerletmeye çalıştık, ama resmi olarak ATK'nin raporu, bu sabaha kadar cezaevine ulaşmamıştı, dolayısıyla Kocaeli İnfaz Savcılığının da infaz erteleme kararı ulaşmamıştı. Mesai saatleri açıldıktan sonra bir daha başvurular yaptık. Günün ilerleyen saatlerinde ATK raporunun ulaştığını öğrendik. Gece boyunca ulaşmamıştı. Hala da tarafımıza ATK raporunun bir örneği verilmemiş olsa da kararın bir örneği bize verilsin diye müvekkilimiz bırakılsın diye Kocaeli İnfaz Savcılığına bir kez daha başvuru yaptık. Sanıyorum, önümüzdeki bir iki saat içinde süreç sonuçlanacak" diye konuştu. 

‘MAALESEF TEDAVİ EDİLEMEZ'

Sürecin uzun sürmesiyle Tuğluk'un tedavisinde gecikme yaşandığının altını çizen Yalçındağ, "Her ne kadar ATK raporunu görmemiş olsak da yaptığımız görüşmelerde, Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurulu'nun verdiği teşhis gibidir. Dolayısıyla ta 2 sene önce verilmesi gereken bir karardı. Ama bu müvekkilimizin hastalığının ilerlediğini gösteriyor. Nitekim Anayasa Mahkemesi'ne yapmış olduğumuz tedbir talepli başvuru, ilkin her ne kadar reddedilmiş olsa da hastalığın ilerlediğine dair ciddi bir vurgu vardı. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi Sayın Tuğluk'un sağlık hakkı bakımından tedbir kararı vermişti. Cumhuriyet Başsavcılığını da konuyla ilgili yetkili makam olarak belirleyip periyodik, Tuğluk'un sağlık bilgileri sunulsun dendi. Nitekim Haziran ayından itibaren 2 defa daha ATK muayene oldu. Bir kere ATK'nin talebiyle MR çekildi. Yine ATK'nin talebiyle müvekkilimizle birlikte kalan kişilerden tanıklık beyanları alındı. Bu aşamadan sonra maalesef tedavi edilebilir bir hastalıkla karşı karşıya değiliz. Ama en azından insan onuruna uygun koşullarda, ailesinin ve sağlık emekçilerinin desteğini daha profesyonel düzeyde alması gereken bir süreç başlayacak. Şifahen bize ulaşan, ATK'nin müvekkilimizin cezaevinde yaşamını tek başına idame ettiremeyeceğine dair rapor verdiğidir. Önümüzdeki bir iki saat içinde bırakılacak, akabinde de tedavisi başlayacak" şeklinde konuştu.