Haber: Fatoş Erdoğan

Suruç Katliamı’nın 8. yılında Kadıköy’deki Halitağa Caddesi’nde dün yapılan oturma eylemi sonrası dağılan kitleye polis saldırmış, 154 kişi gözaltına alınmıştı.

Gözaltıları takip etmek için Vatan Emniyet Müdürlüğü'ne giden avukatlar müvekkilleri ile görüştürülmedi. Darp edilerek Emniyet dışına atıldı.

Gözaltına alınan 121 kişi sabah saatlerinde farklı hastanelerden serbest bırakılırken, “mevcutlu” talimatı verilen aralarında Artı TV muhabiri Umut Taştan'ın da olduğu 33 kişi, Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’ne getirildi.
Kartal Adliyesi önünde savcılık kararı bekleniyor. 

photo_2023-07-21_15-28-48 (3)

Yeşil Sol Parti Milletvekili Çiçek Otlu dün Suruç Katliamı anmasında yaşanları dokuz8'e anlattı:

"Bu yıl 20 Temmuz Suruç katliamı'nın anmalarına giderken 17 Temmuz'da adalet isteyen gençlik örgütü üyeleri Kadıköy'de bildiri dağıtırken gözaltına alınıp ve tutuklandılar. Aslında devletin Suruç katliamıyla ilgili öfkesi adalet arayanlara karşı yönelik yapacağı muamelenin ne olacağını aslında 17 Temmuz günü görmüş olmuş olduk. 20 Temmuz sabahı biz her yıl olduğu gibi Amara Kültür Merkezi'nde 11'i 50 geçe katliamın başladığı saatte bir araya geldik. Daha sonra da bütün mezar başlarında 33 düş yolcusunu anma faaliyetlerinde bulunduk. Ve birçok kentte saat altı ve yedi arası da Suruç anmaları yapılacaktı. İstanbul'daki anmaya gittiğimizde polis herhangi bir sorun olmadığını anmayı yapabileceğimizi söyledi. Ve biz anmanın olduğu alanına girdik. Anmamızı tam bitirdiğimiz anda polis anons yaptı başladı. Burada bulunan kitlenin yasa dışı olarak bulunduğunu ve dağılmamızı söyledi. Ve arkasından da bütün herkesi ablukaya alarak polis şiddet ve işkencesiyle gözaltına almaya başladı. 

Biz oradaki bulunan Yeşil Sol Parti milletvekilleri itiraz ettiğimizde bizi de darp ederek dışarıya attılar. Kitlenin dışına atmaya çalıştılar. Çıkmak istemediğimizi söylediğimizde de hepimizi zorla dışarı attılar.

İlk başta haber alma hakkını savunan halka gerçek haberi sunmaya çalışan ve oradaki polisin şiddetine ilişkin gösterecek olan gazetecileri darp ederek dışarı çıkardılar.  Tüm kitleyi de polis işkencesiyle gözaltına aldılar. 

Biz 8 yıldır bu 20 Temmuz'daki yaşanan katliamın adalet arayanlarına ne yaptıklarını biliyoruz Yani gözaltına, ailelerimizi gözaltına alıp tutukladılar. Yaralılarımızı gözaltına tutukladılar. Avukatlarımızı gözaltına alıp tutukladılar. 
Özellikle de sosyalist gençlik derneği federasyonu üyelerine sekiz yıldır yani katliam dışında da eş başkanlarını tutukladılar. Üyelerini tutukladılar ve bu ülkede gençlik mücadelesini yok etmeye çalışıyorlar. 

Dün oturma eyleminde yüzlerce arkadaşımız gözaltına alındı. 154 kişi. Ve sabaha kadar orada bekletildiler. Eylem alanında zaten polis işkencesi dışında gaz atmışlardı dağılmadığımız için bunların hepsini sabaha kadar beklettiler. 

Şimdi de manidar bir şekilde 33 düş yolcusunu katlettikleri gün 33 kişi  savcılığa sevk etmiş durumdalar. Şu anda bekliyoruz. Ama şunu bir kere daha söylemek gerekiyor. Bizler bugün kadar 8 yıldır Suruç için adalet demeye devam ettik. Çünkü son mahkemede de gördük ki Kasım Güler tek bir şey söylemişti. bu katliamı kim yapmış? Sorusuna devlet yaptı dedi. 

Bu ülkede İŞİD gibi katliamcılara bu katilleri hiçbir şekilde devlet yargılamazken ama Suruç için adalet isteyenleri böyle polis işkencesiyle gözaltına alıp ya da adalet istediği için tutukluyorsa gerçekten biz bir kere daha devletin öfkesini, devletin ne yapmak istediğini, devletin aklını görüyoruz. O yüzden de biz adalet aramaktan vazgeçmeyeceğiz."

photo_2023-07-21_15-28-48 (2)