Haber: Sabri Kırdar

Başka bir Antalya mümkün diyerek söze başlayan Aysel Aydın “ 31 Mart 2024‘de yapılacak olan yerel yönetim seçimlerine yıllardır uygulanan neo liberal ekonomi politikalarının geniş kesimler üzerindeki olumsuz etkilerinin giderek daha fazla açığa çıkacağı bir kriz ortamında gidiyoruz. Krizin kaynağı ise halk kitlelerini yoksullaştıran, neo-liberal politikaları uygulayan aşırı kar hırsına dayanan kapitalizm ve onun yılmaz uygulayıcısı AKP’dir” dedi. 

 ANTALYA‘DA YAŞAYANLARIN BÜYÜK BİR KISMI EĞİTİM, SAĞLIK, BARINMA VE BESLENME GİBİ TEMEL HAKLARDAN YOKSUN BIRAKILIYOR.

Antalya‘mızın da zamana yayılan temel sorunları ve acil çözüm bekleyen sorunları olduğunu ifade eden Aysel Aydın  “Antalya‘nın, mekânsal ve çevresel bağlamda, sağlıksız büyümesinin ardında birçok etken ve neden bulunmaktadır. Bunlar en genel hatları ile piyasa güçlerinin kent ölçeğinde de tek egemen olduğu siyasal zeminin yaratılması, sadece arazi rantına endekslenmiş bir kent ekonomisi anlayışı, sürekli ve plansız büyüme,  toplumsal alanda yaşanan sosyal ve kültürel yozlaşma olarak özetlenebilir. Ülkemizin en önemli turizm merkezi olan şehrimiz rant uğruna beton yığını haline getirilmiştir.  

Antalya‘da yaşayanların büyük bir kısmı eğitim, sağlık, barınma ve beslenme gibi temel haklardan yoksun bırakılırken, başta su, elektrik ve ulaşım olmak üzere temel kentsel altyapı hizmetleri ile eğitim, kültür, sağlık, çevre vb. alanlarda sağlanan sosyal hizmetler özelleştirilerek, ticarileştirilmiş; kamusal kaynaklarımız yerli ve yabancı tekellere aktarılmıştır. Emekçilerin, yoksulların ve tüm ezilenlerin sosyal, ekonomik ve siyasal yaşamdan tümüyle dışlandığı yıkıcı bir ortamda yoksulluk ve yoksunluk derinleşerek sürmektedir” dedi.

TOPLUMCU VE HALKÇI BİR YEREL YÖNETİM

Bugün, Antalya‘nın ve toplumun yerel seçimlerde ihtiyacı olan temel yaklaşım, "toplumcu ve halkçı bir yerel yönetim" anlayışıdır diyen Aysel Aydın konuşmasına şöyle sürdürdü;  bu anlayış, katılımcılığın önünü açan, geniş toplum kesimlerine, karar alma, uygulama ve denetleme süreçlerinde söz ve karar hakkı tanıyan politika ve uygulamaların hayata geçirilmesidir. Hedefimiz; gücünü halktan alan ve hesabı halka veren, söz - yetki ve kararın halkta olduğu bir belediyeciliktir. Yaşanabilir bir Antalya için; kadınlar, gençler, işçiler, işsizler, çiftçiler ve esnaf olarak evlerimizden çıkıp el ele vererek gücümüzü birleştirme, geleceğimize sahip çıkma ve umudu örgütleme zamanıdır. 

Belediyenin kaynaklarını tarikata, cemaate, yandaşa, soyguncuya aktaranlara dur demek için tek kişinin değil, meclisleriyle örgütlenmiş, halkın söz, yetki ve karar sahibi olacağı demokratik yerel yönetimler için , kamusal mal, hizmet ve alanların sermayenin yağmasına, kamuya ait arazilerin, yapı ve hizmetlerin özelleştirilmesine ve ticarileşmesine son verilmesi için pusulada Sol Var! 

SOL PARTİ HALKIN GÖZÜ, KULAĞI VE SESİ OLACAK.

Halk için halkla birlikte denetlemek için ilçeler dahil bütün Antalya‘da Belediye Meclis Üyelerimizle seçime giriyoruz. Belediye Meclislerinde denetim bizde! SOL Parti halkın gözü, kulağı ve sesi olacak.

Biz inanıyoruz "Başka Bir Antalya Mümkün"  ve "Birlikte Başarabiliriz". 

Bizler Sol Parti Antalya İl örgütü olarak, Antalya’nın 18 ilçesinde, yıllardır mücadelenin içinde yer almış arkadaşlarımızla belediye meclis üyesi seçimlerinde yer alacağız”  

ADAYLARIMIZ 

Remziye Gökçe Yılmaz – FİNİKE  

Ali Can Atalay – DEMRE 

Nasuh Ünal – ELMALI  

Hüseyin Tıkır – KAŞ  

Şafak Yıldız – KUMLUCA  

Ayşegül Yetim Laçin – KORKUTELİ  

Hatice Demiralay – KEMER  

Mustafa Ayar – SERİK  

Handan Yıldırım Güven – GAZİPAŞA  

Erdoğan Umur – GÜNDOĞMUŞ  

Ayşegül Altuntaş – AKSEKİ  

Meral Zeynep Güney – İBRADI  

Hasan Şahin – MANAVGAT  

Hüsniye Pınar – KONYAALTI  

Saltanat Baykal – MURATPAŞA  

Nizamettin Aydın – KEPEZ  

Direnç Kılınç – AKSU  

Ahmet Demirdöğdü – DÖŞEMEALTI