14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, ATA İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak seçimlere giren Sinan Oğan; Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna ilişkin bugün açıklama yaptı. Oğan, şunları söyledi:

“Biz, yaklaşık 3 yıl önce eğer bir Türk milliyetçisi aday olmazsa Türk milliyetçilerinin adaysız bırakmayacağız dedik ve yola çıktık. Bu süre içerisinde tüm Türkiye’de Sinan Oğan gönüllüleri üzerinden örgütlenmeye ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hazırlanmaya başladık. Son ana kadar da üzerinde uzlaşılan bir Türk milliyetçisi aday formülünü bekledik ve dedik ki; eğer böyle bir aday çıkarsa biz çekileceğiz ve kayıtsız şartsız bu adayı destekleyeceğiz. Ancak dediğimiz şartlara haiz bir aday çıkmadığı için biz çalışmalarımıza hız verdik.

Bu sürecin sonlarına doğru ise ATA İttifakı’nın kuruluşu gerçekleşti ve biz 11 Mart’ta ittifakın adayı olarak ilan edildik. Türk milliyetçilerinin ve Atatürkçülerin adayı olarak bu seçimlere girdik.

Maalesef birçok kesim, bizim son bir ayda çıkıp 5.2 oy almamızı şaşırarak izliyor. Daha doğrusu öyle zannediyor. Oysa bilmedikleri görmezden geldikleri ciddiye almadıkları durum şuydu; biz 3 yıldır bu çalışmayı sürdürüyorduk ve bir dip dalgayı bir ayda değil, üç yılda hazırladık. Bu sebeple de seçmenlerimizi küçümseyen onları tesadüfi oylar olarak gören, bize değil, başka adreslere yazmaya çalışanların bizim çalışmalarımızı daha dikkatli izlemelerini tavsiye ediyoruz. Hem bizim üç yıldır sürdürdüğümüz çalışmalar hem de son 11 Mart’tan itibaren ATA İttifakı bileşenleri ile yaptığımız güç birliği bu başarıyı getirmiştir.

“BİR DİP DALGA GELDİĞİNİ, TÜM ANKETLERİN YANILACAĞINI VE SEÇİMİN SÜRPRİZİNİ BİZİM YAPACAĞIMIZI İFADE ETTİK”

Normal şartlarda, bizi almayı beklediğimiz oy oranı yaklaşık yüzde 9 yüzde 16 bandında bir rakamdı. Bunu en başından beri kademeli olarak ifade ettik. Bir dip dalga geldiğini, tüm anketlerin yanılacağını ve seçimin sürprizini bizim yapacağımızı ifade ettik. Ancak seçimin son düzlüğünde Sayın Muharrem İnce’ye yönelik başlatılan ve aşağılık usullere de el atılan linç kültürünün hedefine ulaşması ile bu defa son üç günde bize dönük başlatılan yargısız infaz çalışması seçmenlerimizin bir kısmının ürkmesine sebep olmuştur. Yeri gelmişken belirtelim ki; linç kültürünü ülkemiz demokrasisi açısından son derece tehlikeli bulmaktayım. Sizden olmayanı aşağılamak, sizinle aynı düşünmeyene hakaret etmek ve her türlü metotlarla insanların yarıştan çekilmesini sağlamak demokrasimize bir darbedir. Bizim bu kitleyi, seçim öncesi uyarmamıza rağmen, yapmayın etmeyin, bizim kitlemize hakaret etmeyin, ikinci turda bizim kitlemizin oyuna ihtiyacınız olacak dememize rağmen bu basit uyarı bile futbol tabirlerine malzeme edilmeye çalışıldı. Oysa şimdi tam da dediğimiz noktayız. Zira çekilmemiz durumunda ilk turda seçimin biteceği gerçeğini sanırım herkes artık görmüştür…

“BU ÜLKEYİ YÖNETMEK, BÜYÜK TÜRKİYE VE KUTLU TURAN YOLUNDA İLERLEME HEDEFİMİZ DEVAM EDİYOR”

Seçimlere oldukça zor şartlarda girdik, eşit ve adil olmayan şartlarda yarıştık. Ne maddi olarak gerekli imkanlarımız vardı ne de medyada gösteriliyorduk. Ne hükümet imkanları ne de belediye imkanlarımız yoktu. Ayrıca devlet katkısından da mahrumduk. Buna rağmen büyük bir mücadele örneği sergiledik. Bu mücadelede özellikle sosyal medya kullanıcılarının yeri ayrıdır. Bizim medya ambargomuzu kırmamıza sebep olan gönüllü sosyal medya kullanıcılarımıza sonsuz teşekkürlerimi bildiriyorum. Biz ilk günden beri ortaya hedef ve plan koyduk. Plana sadık kaldık, birçok temel hedeflerimize ulaştık. Elbette bu ülkeyi yönetmek, büyük Türkiye ve kutlu turan yolunda ilerleme hedefimiz devam ediyor. İnşallah gelecek yıllarda bu hedeflerimize ulaşacağız.

Yeni geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nde istikrarın temelinde parlamento ve cumhurbaşkanlığının aynı ittifak yönetiminde olması önem arz etmektedir. Millet İttifakı ise 20 yıldır iktidarda olan Cumhur ittifakı karşısında yeterli başarıyı gösterememiş, geleceğe dair tarafımızı ikna edecek bir perspektif sunamamış, her şeyden önemlisi parlamento çoğunluğunu sağlayamamış ve istikrar faktörünü ıskalamıştır.

28 Mayıs 2023 tarihli cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu kritik öneme sahiptir. İkinci turda seçimde nasıl bir tutum alınması noktasında tabanımız, destekleyenlerimiz, ATA İttifakı birleşenleri ile müzakereler yaptık. Gerek ben gerekse İttifakımızın değerli genel başkanları, 28 Mayıs 2023’te yapılacak ikinci tur seçimlerinde aday olarak katılacak Cumhur İttifakı’nın adayı Sayın. Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı’nın adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştük. Her iki adayla görüşmede bizim kamuoyunca bilinen önceliklerimizi müzakere ettik. Sonra da konuyu tekrar ATA İttifakı birleşenleri ile müzakere ettik.

“İKİNCİ TURDA CUMHUR İTTİFAKININ ADAYI SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN`I DESTEKLEYECEĞİMİ BEYAN EDİYORUM”

Burada altını özellikle çizmek istiyorum, herhangi bir pazarlık, angajman, taahhüt belirtmeksizin, herhangi bir talepte bulunmaksızın, ilkelerimizi, savunduğumuz değerleri, kırmızı çizgilerimizi ifade ettik. Her iki aday ile de bütün konuşma ve görüşmelerimiz devlet adamına yakışır şekilde, karşılıklı nezaket ve saygı çerçevesinde gerçekleşmiştir. Bu vesileyle kendilerine teşekkür ediyorum. Bu müzakere ve istişareler ve tabandan gelen mesajlar sonucunda ikinci turda Cumhur İttifakının adayı sayın Recep Tayyip Erdoğan`ı destekleyeceğimi beyan ediyorum. Bize ilk turda oy veren seçmenlerimizi de ikinci turda sayın Erdoğan’ı desteklemeğe davet ediyorum.  Bu kararımızı alırken her türlü istişareyi yaptığımızı, kararımızın ülkemiz ve milletimiz için en doğru karar olduğuna inandığımız için bu yönde karar aldığımızın bilinmesinde fayda var. Atatürkçü ve Milliyetçi ilkelerimiz çerçevesinde hiçbir kişisel beklenti içerisinde olmadan aldığımız bu kararın Yüce Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devletimize hayırlı olmasını diliyorum."