Haber: Uğur İstanbullu / Artvin

Şifa Heybesi 22 Ekim’deki “Kurumi Hasat Şenliği”ne çağırıyor 

Arhavi’de darıların yetiştiriciliğinin yeniden başlaması, yerel mutfağa girmesi ve pazara kazandırılması için çaba gösteren Şifa Heybesi  “Uluslararası Darılar Yılı 2023” kapsamında Türkiye’deki ilk ve tek etkinliği GOLA Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği ile birlikte 22 Ekim 2023’te Arhavi’deki bahçelerinde gerçekleştiriliyor.  “Darıları Canlandırıyoruz: Kurumi Hasat Şenliği”ne ilgilenen tüm vatandaşları davet ediyorlar.  

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM) GIDA VE TARIM ÖRGÜTÜ (FAO) 2023 YILINI “ULUSLARARASI DARILAR YILI” İLAN ETTİ

Doğada kendiliğinden biten bitkilere merakı, heyecanı ve şifa arayışıyla 2015 yılında Şifa Heybesi kuran Dr. Ceren Kazancı Oruç ve Soner Oruç  2022 yılından beri Arhavi’deki evlerinin bahçelerinde deneme ekimleri yaparak atalık darı tohumlarını çoğaltıyorlar  Şifa Heybesi bünyesinde yapmış oldukları çalışmaları ve “Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2023 yılını “Uluslararası Darılar Yılı” ilan etmesiyle ilgili Dünyada  ve aynı zamanda kendilerinin de yaptığı çalışmalar hakkında şunları söylediler,  
 
“Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2023 yılını “Uluslararası Darılar Yılı” ilan etti.  Sürdürebilir Kalkınma Hedeflerinden küçük çiftçileri güçlendirmek, açlığı ortadan kaldırmak, iklim değişikliğine uyum sağlamak, biyoçeşitliliği teşvik etmek ve tarımsal gıda sistemlerini dönüştürmeye yönelik ortak çabalara vurgu yapan FAO uzun süredir ihmal edilen darı türlerini yeniden sofralarımızla buluşturmak için dünyada bir dizi farkındalık etkinliği düzenliyor.


Gluten içermeyen ve protein, lif ve kül içeriği mısırdan ve buğdaydan yüksek olan ve de tıbbi ve besleyici değerlerinden ötürü süper besin olarak anılan darılar geleceğin en sağlıklı ve iklimsel afetlere karşı dirençli ve dayanıklı tahılları arasında görülüyor.

LAZLARIN TARIMSAL MİRASI “KURUMİ” (DARI) 70 YILDIR YETİM BIRAKILDI


Bir zamanlar Anadolu’nun birçok yemeğinde yer alan darılar (lazca: kurumi) Doğu Karadeniz’de de mısır kültürünün tanıtılmasından önce ana tahıl ürünüydü. 1950'lerden sonra çay tarımının da yaygınlaşmasıyla birlikte darı ekimi giderek azalmış, günümüzde darı nadiren kafes kuşlarını beslemek için ekilmekle birlikte mutfakta ve pazarda yer bulamamaktadır.


Etnobotanik uzmanı Dr. Ceren Kazancı Oruç ve Soner Oruç’un 2019 yılında Artvin’de Lazların yoğun olarak yaşadığı köylerde yaptıkları etnobotanik araştırmalarda geçmişte darının günümüzde mısır ununun kullanıldığı pek çok yemek ve ekmekte kullanıldığı ancak 70 yıldır tarımının yapılmadığı ve yemeklerde kullanılmadığı belirlendi.
Lazların “kurumi” dediği darı türlerinin 70 yıldır ihmal edilerek ekilmemesi Lazlar’ın sofralarındaki sağlıklı besin çeşitliliğinde ve de Doğu Karadeniz ormanlarının biyoçeşitliliğinde kaydadeğer gerilemelere neden olmuştur.


Kurumi darılarının unutulması onunla ilişkili birçok bitkinin, onun hasadı için kullanılan aletlerin, onun yenilebilecek duruma getirilmesi sırasında uygulanan işlemlerin, ondan yapılan ekmeği, çorbayı, pilavı, sütlacı ve daha birçok yemeği ve bunların Lazca isimlerini de hafızaların gerisine atmıştır.

SAĞLIKLI NESİLLER, GIDA GÜVENCESİ, TARIM VE ORMAN İÇİN DARILAR CANLANMALI

Darının günlük beslenmede yeniden yer alması özellikle gluten intoleransı yüksek olan Kafkas halklardan olan Lazlar’ın sağlığına olumlu katkılar sağlayacaktır.
Ayrıca, iklim değişikliğine ve hastalıklara dirençli ve dayanıklı tarım ürünlerinden olan darıların bölgede yaşanacak muhtemel iklim ve besin krizleri için güvence olarak bulunması çok önemlidir. Bunun dışında, dünyada tüketimi yaygınlaşan ve Türkiye’de rağbet gören glutensiz ürünlerden biri olmaya aday olan darıların ve bunlardan üretilecek katma değeri yüksek ürünlerin (geleneksel yemekler, un, kahvaltılık tahıl, kurabiye) küçük ölçekli üreticilere ek gelir güvencesi getirme potansiyeli yüksektir.
Darıların Doğu Karadeniz’deki itibarı yeniden kazandırılarak tarımdaki yerini alması hem bölge halkının sağlığına ve geçimine hem de biyoçeşitliliğe önemli katkılar sağlayacaktır.”


2015 YILINDA ŞİFA HEYBESİNİ KURDULAR


Dr. Ceren Kazancı Oruç, kurmuş oldukları Şifa Heybesi ve aynı zamanda da ortak çalışma yürüttükleri Gola Derneği hakkında açıklama yaptı,
“Şifa Heybesi etnobotanik uzmanı ekolog Dr. Ceren Kazancı Oruç ve kuş uzmanı biyolog Soner Oruç’un doğada kendiliğinden biten bitkilere merakı, heyecanı ve şifa arayışıyla 2015 yılında doğmuştur. Artvin’in ve Kafkasya’nın yabanıl tıbbi aromatik bitki türlerini bitkisel yağ, sabun, krem ve güneş kremi  gibi doğal kozmetik ürünlere dönüştürüp bölgenin bitkisel, biyolojik ve kültürel çeşitliliğinin tanıtılması, korunması ve geleneksel bitki bilgeliğinin devamlılığı için uygulamalı şifalı ürünler eğitimleri düzenliyorlar.

Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği 2006 yılında İstanbul’da bir grup Laz tarafından kurulmuş 2021 yılında Rize-Fındıklı ofisine taşınmıştır. Uzun yıllardır Doğu Karadeniz yerel kültürlerinin izinden sanat ve ekoloji başlıklarıyla derlemeler yapan ve Lazcanın kadim felsefesinin izinde onunla birlik içinde olan GOLA,  evrensel ve kültürel mirasa, insan yaşamına ve yerel kültürlere duyarlılık temelinde yaklaşarak Doğu Karadeniz’de yaşayan yerleşik halkları tanımak ve tanıtmak, kültürel birikimlerini kayda geçirmek ve gelecek nesillere taşımak için çalışmalar yürütmektedir.”