Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi bir basın açıklaması yayımladı.

Yapılan basın açıklamasında Son 20 yıllık süreçte ekonomik büyümeden pay alamayan kamu emekçilerinin gelirleri, son 5 yıldır reel enflasyon oranında dahi arttırılmıyor" ifadeleri kullanılırken, kamu emekçilerinin maaşlarının yoksulluk sınırının üzerine çıkartılması talep edildi.

"HAKKINIZ ÖDENMEZ DEDİLER, ÖDEMEDİLER"

SES Ankara Şubesi tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

İktidarın ocak ayında kamu emekçilerine vermiş olduğu %30’luk zam ise reel enflasyon karşısında erimiştir. 

ENAG’a göre ilk 3 aylık kümülatif enflasyon %23,1 olarak gerçekleşirken, TÜİK’e göre %12,5 olarak gerçekleşmiştir. ENAG’la TÜİK arasındaki enflasyon farkı 2 katına yaklaşmıştır.

Ekonomik büyümeden pay almayan kamu emekçileri, reel enflasyon ile TÜİK enflasyonu arasındaki farkın artması nedeniyle reel enflasyon oranında da zam alamamaktadır.

"ORTALAMA KAMU EMEKÇİSİ MAAŞI BUGÜN YÜZDE 17'YE GERİLEDİ"

Kamu emekçileri refahta eşitlik beklerken son 20 yılda yoksullukta eşitlenmiştir.2002’de ortalama kamu emekçisi maaşı, en düşük kamu emekçisi maaşının yüzde 48 üstündeyken, bu oran bugün yüzde 17’ye gerilemiştir.  

Kamu emekçilerin gelirleri son 20 yılda asgari ücret seviyesine düşmüştür; 2002’de ortalama kamu emekçisi maaşı asgari ücretin 3,1 katı iken, bugün 1,4 katına gerilemiştir.

Reel olarak kamu emekçilerinin maaşları son 20 yılda erimiştir; 2002’de ortalama kamu emekçisi maaşı ile 21 çeyrek altın alınırken, bugün 6 çeyrek altın alınmaktadır.

Kamu emekçileri ek gösterge ile emeklilikte refah beklerken, en düşük emekli maaşına mahkum edilmiştir; 2002’de en düşük kamu emekçisi emekli maaşı, en düşük emekli (Bağ-Kur Tarım Emekli Aylığı) maaşının 6 katı seviyesindeyken, bugün eşitlenmiş durumdadır. 

Kamu emekçilerinin yoksulluğundan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ayrı tutulamaz. Pandemide oluşturulan sahte algı halen devam etmektedir.

"PANDEMİDE OLUŞTURULAN SAHTE ALGI DEVAM EDİYOR"

Kamu oyunda, sağlık emekçileri kamu emekçileri içinde büyümeden payını fazlasıyla alan seçkin bir grup olarak lanse edilmektedir.

Pandemi ve depremde kendi ve ailelerinin acılarını bir yana koyarak kamu hizmetlerin devamını sağlayan emekçiler olarak bir kez daha ifade ediyoruz “Hakkınız Ödenmez Dediler, Ödemediler”.

7 gün 24 saat aralıksız sağlık ve sosyal hizmetlerin devamını sağlayan bizler yoksulluk sınırının altında açlık sınırında yaşamaya mahkum edildik. 

Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine emekliliğe yansımayan performans, teşvik, ek ödeme, ek ders gibi cüzi miktarlarda ödemeler yaparak kamuoyunda yanlış algıya sebep verilmektedir. Meslekleri dahi ayrıştırarak çalışma barışını bozan uygulama ve politikalar son hızla devam etmektedir.

"EMEKÇİLER YOKSULLUK SINIRI ALTINDAKİ GELİRE MAHKUM EDİLDİ"

Sonuç olarak, bugün kamu ve özel sektörde tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri yoksulluk sınırı altında gelire mahkum bırakılmıştır.

Kamuda hekim olmayan sağlık emekçilerinin ücreti yoksulluk sınırının yarısı seviyesine gerilemişken,
Özel sektörde hekim olmayan sağlık emekçileri açlık sınırın altında asgari ücret seviyesi ile yaşamını sürdürmektedir.

Kamu emekçilerin son 2 yılda ise artan hayat pahalılığı nedeniyle yaşamı alt üst olmuş durumdadır.
Büyükşehirlerde artan kira zamları nedeniyle barınma sorunu yaşayan kamu emekçisi yaşam alanını kiraların biraz daha ucuz olduğu şehrin uzak noktalarına kaydırmıştır.

"TALEBİMİZ BİR AN EVVEL KAMU EMEKÇİLERİNİN MAAŞLARININ YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNE ÇIKARTILMASIDIR"

Kamu emekçisi ulaşım, ısınma, eğitim, sağlık, gıda zamları gibi zamlar nedeniyle hayat kalitesinden daha fazla taviz vermektedir.

Bir an önce tüm kamu emekçilerinin maaşlarının yoksulluk sınırının üstüne çıkarılmasını talep ediyoruz!