Gazeteci ve ekolojist Hakan Tosun’un Esenyurt’ta darp edilerek öldürülmesine ilişkin soruşturmada, gazeteci Serdar Akinan tarafından kamuoyunda yankı uyandıracak kritik iddialar ortaya atıldı.

Akinan, failin ailesi ile emniyet yetkililerinin bir ocakbaşında buluştuğunu ve cinayetin kilit delili olan kamera kayıtlarının saldırgan yakınları tarafından "editlendiğini" iddia etti.

Gazeteci Hakan Tosun saldırısı: Olayın çözülmemesi bir kasıt mı?
Gazeteci Hakan Tosun saldırısı: Olayın çözülmemesi bir kasıt mı?
İçeriği Görüntüle

"Failin ailesi polis ile ocakbaşında mı buluştu?"

Serdar Akinan’ın aktardığına göre, Hakan Tosun’u öldüren failin ailesi, Ağrılı korucu bir aile olup emniyetle yakın ilişkiler içinde ve Esenyurt’ta "söz sahibi" bir yapıya sahip.

Akinan’ın anlattıklarının en çarpıcı kısmı, cinayet sonrası gelişen süreçle ilgili olan kısımlar ise şöyle:

  • Gizli Buluşma: Hakan Tosun’un gazeteci olduğunun ve olayın büyüyeceğinin öğrenilmesinin ardından, polis ile aile büyüklerinin bir ocakbaşında buluştuğu iddia edildi. Akinan’a göre polis, aileye "Bu olay büyüdü, gençleri alalım" dedi ve gözaltı ile tutuklama işlemleri bu görüşmenin ardından gerçekleşti.

  • Kayıtların Editlenmesi: Saldırı sonrası olay yerini net gören işyeri güvenlik kamerası kayıtlarına failin ailesi el koymuştu. Akinan’ın iddiası, medyaya sızdırılan kesilmiş görüntülerin, failin ailesi tarafından "editlendiği" ve emniyet üzerinden sızdırıldığı yönünde.

"Neden 27 saat sonrasında tespit edildi?"

Serdar Akinan, saldırı sonrası Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi'ne "kimliksiz" bir şekilde götürülen Hakan Tosun’un kimliğinin tam 27 saat sonra parmak izi okutularak tespit edilmesini de sorguladı.

"Saldırı sonrası Çam Sakura Hastanesi'ne 'kimliksiz' bir şekilde götürülen Hakan’ın kim olduğu tam 27 saat sonra tespit ediliyor. Peki nasıl? Parmak izi okutularak! Neden başta kimlik tespiti yapılmadı da 27 saat sonra yapıldı? Kim kimi neden koruyor?"

Akinan, soruşturma etkin ve şeffaf bir şekilde yürütülmedikçe, bu tür iddiaların ardının arkasının kesilmeyeceğini belirterek, kamuoyunun aydınlatılması çağrısında bulundu.