AYM, Gezi Davasından aldığı 18 yıllık hapis cezası Yargıtay tarafından onanan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın bireysel başvurusunu bugün görüştü. Mahkeme, 5’e karşı 9 oyla, Atalay'ın “seçilme hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” yönünden hak ihlali olduğuna karar verdi.

‘CAN’IN SİLİVRİ ZİNDANINDAN DERHAL TAHLİYE EDİLMESİ GEREK’

TİP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de, AYM’nin söz konusu kararının hak ihlali olduğunu vurgulayarak, Atalay’ın hemen bugün akşam serbest bırakılması gerektiğini ifade etti.

Kadıgil, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir tek Can değil, birçok Gezi tutuklusu ve siyasi tutuklu arkadaşımız yıllardır esir tutuluyor. Can Atalay milletvekili seçilmesine rağmen bir yıl ve artı 5 aydır esir tutuluyor. Ben ‘esir’ tabirini kullandığımda ‘Esir düşmana denir, neden esir diyorsun’ diye kızanlar oluyor. Bize ve Can’a uygulanan hukuk düşman hukukuydu. Ortada hiçbir gerekçe yokken tamamen Yargıtay’ın kendi şımarıklığı, kendisini AYM’nin üstüne koyması ve hatta AYM ile Yargıtay’ın kendi arasındaki siyasi çelme atma çabalarıyla, seçilmiş bir milletvekilinin görev süresinden 5 ay çaldı bu insanlar. Şu an yapılması gereken şey çok net. Derhal AYM’den bir üst yazıyla ilgili mahkemeye bu kararın gitmesi gerekiyor ve bugün akşama kadar Can’ın Silivri zindanından tahliye edilmesi, gelip burada Ankara'da bizlerle buluşması, o Mecliste 5 aydır ettirilmeyen yeminini etmesi ve sonra koşa koşa Hatay halkının yanına gitmesi gerekiyor.”

BAKAN TUNÇ’A YANIT: ‘GÖREV SUÇU İŞLER’

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un AYM’nin kararına ilişkin olarak, “Eğer bir hak ihlali varsa gerekçeli kararı görmemiz lazım” sözlerine ise ‘görev suçu’ olarak niteleyen Kadıgil, “Sayın Bakan’ın okuduğu gerekçeli kararları anlama kapasitesi olsa bundan önce verilen gerekçeli kararları okuyup saçma sapan yorumlar yapmaması gerekirdi. Gerekçeli kararının içeriği üzerinden zaten aylardır esir tutulan bir milletvekilini 4 gün daha esir tutmaya kalkarsa bir tek kendisi değil, diğer yetkiler de görev suçu işler. Gerekçeli kararı biz de henüz görmedik ama başlık çok net, sadece seçme ve seçilme hakkının ihlali değil, hürriyet hakkının ihlaline karar verildi. Can’ı esir tutmak için hukuki olmayan yorumlarını aylardır ortalığa saçtı, şimdi de ‘Gerekçeli kararı bekleyelim’ diyerek 5 gün daha bir halkın iradesine ve bir seçilmişin vekillik hakkına çökelim diyorsa daha çok bekler.” diye konuştu.

1 Ekim’de Can Atalay için başlayan Özgürlük Yürüyüşü’nün finalinin 28 Ekim Cumartesi günü Ankara Anıtpark’ta sonlanacağını hatırlatan Kadıgil, “Umut ediyorum ki, Can’ın da katılımıyla hep birlikte hem onun özgürlüğünü hem de Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutluyor olacağız.” diyerek sözlerini sonlandırdı.