Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi davası tutuklusu Tayfun Kahraman'ın sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmesi için tedbir kararı verilmesi talebini reddetti. Ancak sağlık durumunun ve tutulma koşullarının sürekli takibe alınması için tedbir kararı verdi. T24'ün haberine göre; AYM, Kahraman'ın sağlık durumu gerektirdiği takdirde teşhis, tetkik ve tedavi için hastanede yatarak tedavi görmesi de dâhil gerekli tüm tedbirlerin alınmasına hükmetti.
AYM, tahliye için tedbir kararı verilmesi talebini şu gerekçeyle reddetti: "Başvurucu, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararıyla birlikte mahkûmiyet hükmünün ortadan kalkmasına rağmen başvurucunun hükümlü olarak ceza infaz kurumunda tutulduğunu ve ceza infaz kurumu koşullarının MS hastalığının ilerlemesine ve hayati tehlike yaratmasına neden olduğunu belirterek başvurucunun serbest bırakılmasına ve gerekli tedbirlerin uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Tedbir kararının verilebilmesi, temel haklara yönelik ciddi bir tehlike bulunmasına bağlıdır ve bir kamu gücü tarafından yapılan müdahale nedeniyle başvurucunun temel haklarından bir ya da birkaçının ihlal edilecek olması tek başına tedbir kararı verilebilmesi için yeterli değildir. Tedbir kararı verilmemesi durumunda temel haklarına yönelik ihlal nedeniyle başvurucunun telafisi mümkün olmayan önemli zararlara uğrama konusunda gerçek ve yakın bir riskle karşı karşıya kalabileceği istisnai durumlar, ciddi bir tehlike olarak değerlendirilebilir. Başvuru dosyasında başvurucunun ceza infaz kurumu koşullarında tutulmasının sağlığı açısından tehlike oluşturduğuna dair herhangi bir sağlık raporu bulunmadığı gibi başvurucunun tedavi imkânlarından faydalanmakta zorluk yaşadığına ilişkin bilgi de bulunmamaktadır. Ayrıca başvurucu Kurumun koşullarının sağlık durumu için elverişsiz olduğu ileri sürse de sözünü ettiği koşullar hakkında bilgi vermemiştir. Kaldı ki başvuru evrakından gerektiği durumlarda başvurucunun gerekli tıbbi yardıma erişme imkânına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla başvurucunun temel haklarına yönelik ihlal veya ceza infaz kurumunda tutulmaya devam edilmesi nedeniyle telafisi mümkün olmayan önemli zararlara uğrama konusunda gerçek ve yakın bir riskle karşı karşıya kalabileceği değerlendirilmemiştir."
'SÜREKLİ TAKİP' KARARI
Tahliye talebine karşılık AYM, Kahraman'ın kronik rahatsızlığını anımsatarak, sürekli takip altında tutulması için tedbir kararı verdi. Kararda, "Ceza infaz kurumlarında tutulan bir hükümlü veya tutuklunun içinde bulunduğu şartların insan onuruna yakışır bir şekilde olmasını da koruma altına almaktadır. İnfazın yöntemi ve infaz sürecindeki davranışların, mahkûmları özgürlükten mahrum kalmanın doğal sonucu olan kaçınılmaz elem seviyesinden daha fazla sıkıntılı veya eziyetli bir duruma sokmaması gerekir. Ceza infaz kurumlarında tutulmanın pratik gerekleri çerçevesinde mahkûmların sağlık ve esenlikleri gibi hususların yeterli bir şekilde güvence altına alınması ve gerekli tıbbi yardımın sağlanması da insan onuruna yakışır koşulların sağlanması için gereklidir. Sürekli takip edilmesi gereken kronik bir hastalığının bulunduğu dikkate alındığında yaşamı ile maddi ve manevi bütünlüğünün korunması için başvurucunun sağlık durumunun takip edilmesi ve gereken tıbbi teşhis, tetkik ve tedavi olanaklarından faydalanması konusunda tedbir kararı verilmesi gerekir" denildi.
'AYM TEDBİR KARARI'
AYM, bu tedbir kararıyla birlikte, Kahraman'ın takibi sırasında, sağlık durumu gerektirdiği takdirde teşhis, tetkik ve tedavi için hastanede yatarak tedavi görmesi de dâhil gerekli tüm tedbirlerin alınmasına da hükmetti. Karar, mahkemeye ve Silivri'ye gönderildi.
Kararın, gereği için İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne ve Kahraman'ın tutulduğu Silivri'deki Marmara Cezaevi'ne de gönderildiği kaydedildi. Kararın, Birinci Bölüm üyesi beş üyenin imzasıyla, oybirliğiyle alındığı belirtildi.





