Samsun'un Kavak ilçesine bağlı Karapınar ve Köseli mahalleleri arasında planlanan taş ocağı ve kırma-eleme tesisi projesi, bölge halkı ve çevre örgütlerinin sert tepkisiyle karşılaştı. Altı köyün içme suyu ve tarımsal sulama kaynaklarını tehdit ettiği belirtilen projeye ilişkin Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) ve köylüler, Samsun İdare Mahkemesi önünde basın açıklaması yaparak yetkililere seslendi.
YARGI SÜRECİ DEVAM EDERKEN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
SAMÇEP Sözcüsü Adnan Korkmaz, aynı bölgede son 30 yılda açılan dört taş ocağının çevreye verdiği zararlar gerekçesiyle mahkeme kararlarıyla kapatıldığını hatırlattı. Korkmaz, "Geçmişte dört taş ocağı hukuk kararlarıyla kapatılmışken, bugün aynı bölgede yeni bir taş ocağı kurulmak istenmesi anlaşılır değildir" ifadelerini kullandı.
Korkmaz, yargı süreci devam ederken firmanın taahhütlerini ihlal ederek çalışmaları sürdürdüğünü iddia ederek, "Su havzamızın zarar göreceğini defalarca belirttik. Maalesef yanılmadık. Dere yataklarımız zarar gördü, köylerin içme suyu şebekeleri tahrip oldu" diye konuştu.
DANIŞTAY SÜRECİ YENİDEN BAŞLATTI
Projeye karşı açılan iptal davasında Samsun İdare Mahkemesi'nin talebi reddettiğini, ancak Danıştay 4. Dairesi'nin bu kararı bozduğunu aktaran Korkmaz, "Danıştay, yerinde keşif yapılması ve yeni bilirkişi raporu hazırlanması gerektiğine hükmetti. Şimdi mahallinde yeni bir keşif yapılacak" bilgisini paylaştı.
Korkmaz, Anayasa'nın 138. maddesine atıfta bulunarak, "Yasama, yürütme ve idare mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Buna rağmen bölgede yeni bir taş ocağına izin verilmesi açıkça hukuk ve doğa katliamıdır" değerlendirmesinde bulundu.
"SUYUMUZU VE TOPRAĞIMIZI KİRLETMESİNLER"
Taş ocağı işletmeciliğine tamamen karşı olmadıklarını, ancak yer seçimlerinin yanlış olduğunu vurgulayan Korkmaz, "Taşa, betona ihtiyaç var ama su kaynaklarının, ormanların, yerleşim yerlerinin yanı başında değil. Bu coğrafyada taş ocağı kurulacak çok yer var. Gidin oralarda yapın, suyumuzu ve toprağımızı kirletmeyin" çağrısında bulundu.
SAMÇEP açıklamasında, Kavak'ın yaz aylarında ciddi su kıtlığı tehlikesi yaşadığına dikkat çekilerek, "Güven Barajı neredeyse kurumuştu, başka barajdan su takviyesi yapılmasaydı ilçe susuz kalacaktı. Şimdi altı köyün içme ve tarımsal su kaynaklarının yok edilmek istenmesi hangi akla hizmettir?" sorusu yöneltildi.
Çevre örgütü, mahkemeden yürütmeyi durdurma kararının acilen çıkarılmasını, yeni bilirkişi heyeti atanmasını ve hukuka aykırı izinlerin iptal edilmesini talep etti.