Edirne’de özel bir hastanede görev yapan psikolog Meral Uçak, depremin yetişkinlerde ve çocuklarda yarattığı olumsuz etkiler ve travmayı atlatmak için neler yapılabileceği konusunda açıklama yaptı. Uçak, şunları söyledi:

"BİR FARKINDALIK GELİŞTİRMEMİZ GEREKİYOR"

"Bu süreçte gerçekten hepimiz hem travma yaşayalım hem depremi deneyimleyelim ya da deneyimlemeyelim, yakınlarımız deneyimlediği için ikincil travma yaşıyoruz. Bizler için de bu süreç oldukça zorlu geçiyor. Özellikle bu süreçte evimizde otururken, uyurken, yemeğimizi yerken birçok kişiden de duyabiliyoruz, hepimiz duyuyoruz. Çok huzurlu hissedemiyoruz, kendimizi suçlayabiliyoruz. Bununla alakalı olarak yapabileceğimiz şeyler tabi ki mevcut. Öncelikle elimizden geleni hepimiz yapmaya çalıştık. Kimimiz faaliyetlerde bulunduk kimimiz yardım gönderdik kimimiz bir telefon numarasını bir yerlere ulaştırmayı sağladık. Bu sebeple elimizden geleni yaptığımızı düşünürsek en azından kendimizi biraz içsel huzura yetiştirebiliriz diye düşünüyorum. Bunun dışında olumsuz haberlere her gün her saniye maruz kalmak tabi ki haberleşme açısından bizim bilgi edinmemiz gerekiyor ancak bunun olumsuz süreçlerde faaliyet gösterdiğini de düşünebiliriz. Çünkü şöyle bir durum var; her zaman enkaz altından çıkan insanların sağlıklı çıktığını göremediğimiz de oluyor. Bunları görmek ve elimizden bir şey gelmiyor oluşu o insana o anda yardım edemiyor oluşumuz bizim daha kendimizi suçlamamıza sebep olacağı için, bir nebze haberleri takip edelim ama bütün gün oradan çıkamıyorsak, ekran başından ayrılamıyorsak orada bir farkındalık geliştirmemiz gerekiyor. Şu şekilde, 'tamam bu kadar bilgi aldım, bunu bırakıyorum' deyip en azından haberlerden bir nebze uzak kalmak bizim normalleşme sürecimizde yardımcı olacağını düşündüğümüz etkenlerden biri.

"ÇOCUKLARA DEPREMİ GÖRSELLEŞTİREREK ANLATMAK HER ZAMAN DAHA İYİ OLACAKTIR"

Aynı zamanda bu ekranlarla alakalı durumda çocuklarımızı da düşünmemiz gerekiyor. Öncelikle çocuklarımız zaten hepsi ya duydu ya gördü ya biz birlikte konuşurken deprem hakkında bir şeyler olduğundan haberdarlar ama depremin ne olduğunu yaş grupları dahilinde baktığımızda, küçük çocuklar anlama kapasitesi geliştirmiş durumda değiller. Henüz soyut düşünme becerisini geliştirememiş çocuklarımızda daha çok böyle 3 ve 7 yaş arasındaki çocuklar için özellikle deprem sadece bir kelime ama depremle ilgili söylemler çocuklar için yine de yıkıcı oluyor. Çünkü 'enkaz altında kaldı ya da öldü, çıkarılamadı' gibi söylemlerin kendi aramızda bile geliştirilmesi, onların depremin çok korkunç bir şey olduğu gerçeğiyle yüzleşmelerine sebep oluyor. Çocuklarımıza bunu nasıl anlatabiliriz? Öncelikle çocuklarımıza depremin olağan bir durum olduğunu anlatmamız gerekiyor. Deprem ile ilgili soracakları sorulara hiçbir şekilde geçiştirme göstermeden ilgiyle cevap vermemiz gerekiyor. Eğer çocuklarımız 3 ve 7 yaş arasındaysa depremi onlara görselleştirerek anlatmak her zaman daha iyi olacaktır. Çünkü depremin ne olduğu hakkında belirgin, somut bir tutarlı bilgileri yok. Bir sandalye üzerine cisimler yerleştirerek onu sallayarak kayaçların birbirinden uzaklaşıp nasıl hareket haline geldiklerini ifade etmek onlar için açıklayıcı olacaktır."