Akademisyen Prof. Umut Özkırımlı ile, taciz iddiasında bulunan akademisyen Pınar Dinç arasındaki davada, İsveç mahkemesi Özkırımlı’yı haklı buldu. Taciz iddiaları ile ilgili olarak 6’si iftira, 7 konuda suçlu bulunan Pınar Dinç, 3’ü kadın 4 kişilik bağımsız bir jüri tarafından suçlu bulundu ve 20000 Euro para cezasına çarptırıldı. Özkırımlı, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla, mahkemenin kararına hakkında bilgi verdi: “Mahkeme İsveç Ceza Kanunu'nun 5. bölüm, 1. ve 2. kısmına dayalı kararında suçun tazminatla karşılanamayacak kadar ağır olduğu ifadesini de kullanarak bunun denetim şartlı bir karar olduğuna vurgu yaptı.”

ÖZKIRIMLI: ARTIK KONUŞMA SIRASI BENDE

Dava sürecinde sosyal medyada süren tartışmalara ve suçlamalara dair açıklama yapmayan ve iddiaları reddederek “mahkeme kararını beklediğini” ifade eden Özkırımlı, kararın ardından bir video yayınlayarak görüşlerini dile getirdi. “”Hakkımda ortaya atılan iftiraları mahkeme kayıtları & belgelerle çürüteceğim bu videoların devamı gelecek. Artık konuşma sırası bende” diyen Özkırımlı, videoların süreceğini ifade etti. 

NE OLMUŞTU?

İsveç’te bulunan Lund Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Merkezi’nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışan Pınar Dinç, 1 Haziran 2020 tarihinde bir dizi tweet atarak, Özkırımlı hakkında taciz ve ısrarlı takip başta olmak üzere hakkında çeşitli suçlamalarda bulunmuştu. Pınar Dinç, 2,5 yıl boyunca Özkırımlı’nın “ısrarlı takibi ve tacizine maruz kaldığını” ifade ederek, “Aralık 2017’de başlayan tacizi Mart 2018’de üniversiteye şikayet ettiğini, buna rağmen müvekkilin Mayıs 2020’ye kadar ısrarlı takibine devam ettiğini” öne sürmüştü. Bazı basın organlarında “FETÖ’cü sapık akademisyen”, “Gezici sapık akademisyen” gibi ifadelerle haberler yapılmış, suçlamalar sosyal medyada da geniş yer bulmuştu.

Prof. Umut Özkırımlı'nın avukatı Suzan Türkarslan, bu iddiaları yalanlayarak, “yapılan başvurunun suç oluşmadığından bahisle reddedildiğini” açıklamış, “Müvekkilim hakkında yalan beyanlarla yürütülen bu iftira ve karalama kampanyası nedeniyle İsveç’te yargı yoluna başvurulmuştur” demişti. Türkarslan, Özkırımlı ve Dinç arasında “ısrarlı takip olmadığını, iki taraflı bir iletişim olduğunu” ifade etmişti.

ELÇİN ARABACI: ÖZELEŞTİRİ BORCUNUZ YOK MU?

Umut Özkırımlı ile ilgili suçlamaların sosyal medyada yoğun tartışıldığı dönemde hakkında pek çok iddiada bulunulan tarihçi Elçin Arabacı da, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla kararı duyurdu ve yeni paylaşımlar yaptı. Feminist hareket ile ilgili bir tartışmaya dönüşen dava ile ilgili daha önce Twitter’da uzun flood’lar yayınlayan Elçin Arabacı, bu akşam da benzer bir bilgilendirme yapacağını açıkladı. Arabacı, “Gün şapkayı önümüze koyup düşünme günüdür” diyerek, şu soruyu sordu: “Bir senedir bu iftira ve zorbalığın ateşine odun taşıyanlar, neyin ne olduğunu pek iyi anlayıp idrak ettiği ve bu yalan ve iftiralarla kadınların nice mücadelelerle elde ettikleri ‘kadının beyanı esastır’ ilkesi gibi, ‘feminist ifşa’ gibi önemli kazanımların ne vahim bir risk altına girdiğini göre-bile, havaya bakıp ıslık çalmayı tercih eden, bir çoğu da akademik kürsüler işgal etmiş yahut etmekte olan ‘feminist kanaat önderliği’; sizin kamuoyuna, özellikle de cinsel tacizin hakiki mağduru olup, hukuksuzluk karşısında sesini yükseltmeye çekinen binlerce kadın, çocuk ve LGBTİ bireye bir özeleştiri borcunuz yok mu şimdi?”

ACERAKİS: HAKİKATİ BEKLEMEK

“Aris’in Yolculuğu” üçlemesi kitabının yazarı Acerakis de, konuyla ilgili tweetinde Prof. Umut Özkırımlı’nın lösemi nedeniyle hayatını kaybeden çocuğu Luca’ya değindi. “Bana, hiç utanmadan “o adamın oğlu kitabınızda yer alacak mı hala” diye soranlar olmuştu. Demiştim ki, ‘Luca lösemiden hayata veda eden bir çocuk. Tüm olan bitenden azadedir. Ama hakikati beklemek de evrensel hukuk ilkesidir.’ İşte hakikat” diyen Acerakis, de mahkeme kararını paylaştı.