CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin maruz bırakıldığı yargı kıskacı, olağanüstü kurultay süreci ve güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Özel, CHP’ye yönelik yargı müdahalelerine dikkat çekerek, partinin demokrasi ve hukuk mücadelesinden geri adım atmayacağını vurguladı.

CHP lideri Özgür Özel, NEFES Ankara Temsilcisi ve yazarı Deniz Zeyrek, Ankara Haber Müdürü Mahmut Aydın, Temsilci Yardımcısı Tarık Işık ve muhabir Mahir Bağış’ın sorularını yanıtladı.

Özel “21 Eylül’de olağanüstü kurultayı kararı aldınız, amacınız nedir” sorusuna şu yanıtı verdi:

-“İstanbul’daki kayyum kararı çok hukuksuz bir karar. Asliye hukuk mahkemesi girmemesi gereken bir alana girdi. Karar kayyum atamanın ötesinde kongre sürecini durduruyor. Yani diyor ki ‘Ben birini atadım ve mahkeme karar verene kadar o kişi yönetecek ve siz ilçelerinizi bile seçmeyeceksiniz.’ YSK’ya başvurduk.

-YSK başvurumuzu kabul etti. Bu aslında bir kördüğümü çözdü. Bundan sonrasına ilişkin. YSK’nın böyle bir karar vereceğini, kararı alınmış kongre süreçlerinin yargı tarafından bile durdurulamayacağını, hatta Eskişehir’de atanmış bir kayyumun durdurduğu kongre sürecini devam ettirme emsal kararını da hatırlattık.

1000’E YAKIN İMZA ULAŞTI

Ankara’da bir mahkeme görülüyor. O mahkeme kendisine yapılan tedbir kararlarını reddetti. O mahkemeyi etkilemeye yönelik Yılmaz Tunç (Adalet Bakanı) da konuştu. ‘İstanbul’daki mahkemenin aldığı karar Ankara’yı etkiler’ dedi. Neden etkiler? Çünkü oy farkından fazla delegenin delegeliğini iptal etti mahkeme.

-Hal böyle olunca biz de İstanbul delegeleri hariç ve doğal delegeler MYK ve PM yani kurultayda kazanılan delegelik hariç geri kalan delegelerimize bir çağrıda bulunduk. İstanbul’dakiler kendi kurultayları için imza atmaya başlasınlar. Çok duygulandığım mesele şu birkaç gün içinde buraya 1000’e yakın imza ulaştı. Yani olacak iş değil.

-Dün de bu karar çıkınca biz gecikmeden başvurumuzu yapalım dedik. Şimdi İstanbul delegeleri olmadan ve doğal delegeler olmadan bir başvuruyla ve İstanbul delegeleri oy kullanmadan ve bizler de oy kullanmadan geri kalan delegelerin iradesini yenileyip ortaya koyacağız.

FELÇ ETMEYE YÖNELİK ADIM

İstanbul’da büyük bir mühendislik yapmışlar açıkçası kararın bütününe bakınca, hem kayyum atıyor, partinin içinden partili kimliği olan birisini atıyor, sonra da dönüyor, onu kalıcılaştırabilecek kurultay sürecini durduruyor ve kendine bağlıyor. Bu resmen partiyi felç etmeye yönelik. Tam bir mühendislik var orada.”

KURULTAYI DURDURAMAZLAR

Özel “15 Eylül’de mutlak butlan (hukuken yok hükmünde olmak) kararı çıkar ve Kılıçdaroğlu geri dönerse onun 21 Eylül’de bahsettiğiniz olağanüstü kurultayı durdurma yetkisi var mı” sorusunu şöyle yanıtladı:

-“Yok. Benim bile yok. Çünkü olağanüstü kurultay kararını talep edenler delege. Delege kurultayı isterse genel başkan durduramıyor onu. Zaten olağanüstü kongreyi delegenin de isteyebilmesi bu yüzden.”

BIRAKIP GİTME NİYETİMİZ YOK

Özel “Z Planı olarak parti içinden ayrılıp yeni bir parti kurulmasına yönelik bir tartışma var mı” sorusuna, “Yok. Biz CHP içinde hem hukuk hem siyasi mücadeleyi sürdürüyoruz. Yeni bir parti kurup da partiyi kimseye bırakmaya niyetimiz yok. Bırakıp bir yere gitmeyiz” yanıtını verdi, sözlerine şöyle devam etti:

-“Kurultay delegelerinin 1200’ü 6 Nisan’da benim çağrımla geldi, tekrar seçti. Şimdi doğal delege olmadan hemen hemen 40 eksiğiyle bütün delegeler imza verdiler. Elimize ulaştı ve başvurumuzu yaptık. Bu da muazzam bir şey. Ki bunlar aslında geçmişte ortadan ikiye bölünmüş delege ve bunların mesela her üstünden zaman geçmiş delege kırgınlığı artar.

-Belediye meclis üyesi adayı olur, olmaz. Belediye başkanı adayı olur, olmaz. Bir kırgınlığı olur onun. Böyle bir sahiplenme, yani parti meselenin olağanüstü durumunu hani çok iyi idrak etmiş durumda. Eskisiyle yenisiyle ciddi bir motivasyon var. Bu saldırılar partiyi olağan dışı bir şekilde konsolide etti. Yani 1,5 günde 1000 imza ve böyle bir şey sürat yok.”

KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞTÜM

Özel “Bu süreçte Kemal Bey’le görüşmeyi düşünüyor musunuz” sorusunu şöyle yanıtladı:

-“Üç gün önce görüştüm. 8 Eylül’de örgüt temsilcileri meclisi var. Kemal Bey oranın doğal üyesi tüzükten dolayı önceki genel başkanlar üyedir. Hem onu hatırlattım. Böyle bir olanak var. Böyle bir toplantı var ve doğal üyesiniz. Benim davet etmem uygun olur diye ben davet ediyorum dedim.

-Bir de 9 Eylül’deki programa davet ettim. Anıtkabir ve akşam programı var. Onlara davet ettim. Hem de hal hatır sordum genel olarak sohbet ettik ama hani bu konulara hiç girmedik.”