CHP İstanbul İl Başkanlığı görevinden mahkeme kararıyla tedbiren uzaklaştırılan Özgür Çelik, kararın tamamen "siyasi" olduğunu ve hukuki olmadığını savundu. İl başkanlığı önünde bir basın açıklaması yapan Çelik, "Yargıyı bir sopa olarak kullanan, yargı sopasıyla siyaseti dizayn etmek isteyenlerin aldığı bir karardır" dedi.
Çelik, mahkemenin 14 Ağustos'ta açılan bir davada jet hızıyla karar aldığını belirterek, diğer önemli davalarda iddianamelerin aylarca bekletildiğini örnek gösterdi. Bu durumun "Kamuoyunun vicdanına havale edildiğini" söyledi.
Açıklamasında kararın amacını da değerlendiren Çelik, "CHP’siz bir Türkiye istiyorlar" diyerek muhalefeti dizayn etmek ve sandığı sembolik hale getirmek istediklerini iddia etti. Partisinin 31 Mart seçimlerinde Türkiye'nin birinci partisi olduğunu ve bu başarıyı kesintiye uğratmak istediklerini belirtti.
Hukuki ve Siyasi Mücadele Vurgusu
Özgür Çelik, bu karara karşı hem "hukuki hem de siyasi mücadeleyi" sürdüreceklerini açıkladı. Hukukçularının karara itiraz edeceğini, kendisinin ve örgütünün ise görevlerinin başında olmaya devam edeceğini söyledi. Çelik, "Biz burada olacağız, seçilmiş arkadaşlarımız, milletvekillerimiz ve örgütümüz burada olacak" diyerek tepkilerini dile getirdi.
CHP'nin kongre süreçlerinin "pırıl pırıl ve tertemiz" olduğunu savunan Çelik, mahalle ve ilçe kongrelerinin kesintisiz bir biçimde devam edeceğini belirtti.
Ekonomik ve Demokratik Maliyet
Özgür Çelik, kararın sadece CHP'nin değil, bütün Türkiye'nin meselesi olduğunu söyledi. Kararın açıklandığı anda borsada ciddi bir düşüş yaşandığını hatırlatarak, bu tür kararların Türkiye ekonomisine ve demokrasisine ağır bedelleri olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin ekonomik ve demokratik olarak zor bir süreçten geçtiğini belirten Çelik, "Bugün Türkiye’nin ekonomisi, deyim yerindeyse uçurumun kıyısına sürüklenmiştir" dedi. Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinde olmasının da Türkiye ekonomisine ve demokrasisine ağır bir maliyeti olduğunu savundu.
Çelik, sözlerini "Cumhuriyet Halk Partisi, Kuvayı Milliyeciler tarafından savaş meydanlarında kurulmuş bir partidir" diyerek tamamladı ve partinin halkın evi olduğunu, kimseye teslim edilmeyeceğini söyledi.