GÜNDEM

OHAL yasağı ile birlikte depremzede işçiler tazminatlarını alıp işten ayrılabilecek mi? Uzmanlar değerlendirdi

Büyük deprem felaketleri ile birlikte en çok gündeme gelen konulardan biri işverenlerin işçileri işe gelmeye zorlaması ya da tazminatsız işten çıkarmaya çalışmasıydı. Sendikaların da gündeme getirmesi üzerine OHAL kapsamında 3 ay boyunca işten çıkarma yasaklandı. Peki bu durumun işçiler için avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Abone Ol

Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından depremin çok yoğun etkilediği 10 ilde 3 ay süreyle ilan edilen 'OHAL' kapsamında işten çıkarmalar yasaklandı. Bu karar hem işçiler hem de işverenleri ilgilendiren bir karar. İstihdam Uzmanı Sinan Ok ve Avukat Sidar Duman Öner, bu son kararnameyi ve depremzede işçilerin durumunu dokuz8HABER'den Bekir Güneş'e değerlendirdi. 

Resmi Gazete'de yayımlanan kararnameye göre 6 Şubat'ta meydana gelen deprem felaketinden etkilenen OHAL kapsamında bulunan kentlerdeki işverenler, işyerlerinin ağır ya da orta hasarlı olduğunu belgelemesi durumunda, 'uygunluk tespiti' beklenmeksizin kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilecek.

YENİ 'KOD 29' ÇIKARMALARI GÖREBİLİRİZ

Kararnameyle OHAL bölgelerinde, pandemi döneminde olduğu gibi İş Kanunu'ndaki 'Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymamak', 'işyerinin kapanması' gibi sebepler dışında işten çıkarma yasaklandı. Pandemi döneminde de benzer bir yasak kararı alınmıştı ancak birçok işveren 'Kod 29' ile işçileri işten çıkarmanın formülünü buldu. Bu durum kamuoyunda tepkilere neden oldu. 


İŞSİZ KALANLAR İÇİN SİGORTA KARARI

Kısa çalışma veya işsizlik ödeneğinden yararlanmayan ve işsiz kalanlar için de OHAL süresini aşmamak kaydıyla İşsizlik Sigortası Fonu'ndan günlük 133,44 TL destek ödemesi yapılacak ve Genel Sağlık Sigortası kapsamında sayılacak.

Deprem bölgesi Malatya'da incelemelerde bulunan İstihdam Uzmanı Sinan Ok, Malatya'da çok ciddi bir yıkımın olduğunu söyledi. 

KAYIT DIŞI ÇALIŞANLARIN DURUMU NE OLACAK?

İşten çıkarmanın açıkça bir hükmünün olmadığını ifade eden Ok, "Deprem bölgesinde kaç iş yerinin yıkıldığını, kaç işverenin yaşamını yitirdiğini, kaç çalışanın yaşamını yitirdiğini şuan için bilmiyoruz. İşten çıkarma yasağı kayıtlı iş yerleri ve kayıtlı işçiler için önemli olabilir. Bunlar için bazı hakların korunması anlamına gelebilir bu olumludur. Ancak biz deprem bölgesinde ne kadar çok kayıtsız çalışanın olduğunu biliyoruz. Bu yasağın dışında kalan çalışanların haklarının nasıl korunacağı da bir araştırma ve düzenleme konusu olması gerekiyor. Esas mesele kayıtlı işyerleri ve kayıtlı çalışanın korunması olmamalı sadece. Sadece bununla sınırlı olmamalıdır. Kayıtdışı çalışanlar bu yasağın kapsamı dahilinde değil. ama asıl mesele şuan burada bir araştırma yapılması gerekiyor. Ona göre bir çalışma yürütülmesi gerekiyor." dedi.

İŞTEN ÇIKARILAN DEPREMZEDELER HANGİ HUKUKİ HAKLARA SAHİPLER?

Avukat Sidar duman Öner, deprem bölgesinde OHAL kapmasında yapılan işten çıkarılma yasağı kararnamesini ve işçilerin neler yapacağını anlattı. Deprem nedeniyle yaşanan durumun Pandemi dönemindeki gibi mücbir sebeplerden kaynaklandığını belirten Öner, "Bu mücbir sebepler tıpkı pandemi dönemindeki gibi bir dönemi ifade ediyor. Bu durumun da borçlar kanununda karşılığı var. Sözleşmenin devam etmesinin imkansızlığı anlamına geliyor. Deprem bölgesinde de mücbir sebep var. Bu mücbir sebep aynı zamanda bir haftadan fazla sürdüğünde kişiye haklı fesih hakkı da veriyor. Bu aynı şekilde işveren için de bazı hakları beraberinde getiriyor. Bu kararmane ile 3 ay içerisinde işverene işçiyi haklı nedenle bile işten atamayacağını zorunlu hale getiriyor." ifadelerini kullandı. 

KAYITDIŞI ÇALIŞANLAR HİZMET TESPİT DAVASI AÇABİLİR

Öner kayıt dışı çalışan işçilere ilişkin ise şunları söyledi: 

Kayıtdışı ve SGK'sı yatırılmayan işçiler ise çok ciddi mağduriyet alanı oluşturuyor. İş kanunu bunu düzenlemiyor. Bu da çok ciddi bir mağduriyet yaşatıyor. Onlar da borçlar kanunu kapsamında değerlendiriliyor. Eğer işe girişleri bildirgeleri SSK'ya yapılmamışsa hizmet tespit davası açılabilir. Kayıtdışı olup olmamasının belirlenmesi gerekiyor. "Ben bu tarihlerde şu iş yerinde çalışıyorum" demesi lazım bunun için başvurması lazım. Bunun tespiti ile hizmet tespit davası açılabilir. 

İŞÇİLER HAKLI FESİH DAVASI AÇABİLİR

Kararname 6 Şubat'tan itibaren geçerlidir. O tarihten itibaren çalışmaları olan herkesi kapsamaktadır. İş kanunundaki 40. madde çok önemlidir. 40. maddede diyor ki "bir haftadan fazla sürüyorsa mücbir sebeptir. Mücbir sebeple de haklı fesih yapabilir" diyor. Mücbir sebebin olduğu o bir haftada iş akdi aslında askıda kalıyor. Bu işçinin lehine yorumlanabilir. Bu bir hafta boyunca çalışmadığı her gün yarım ücret ödenmelidir diye bir ibare vardır. Bu işçilerin lehinedir. Bunu da işçilerin bilmesi lazım. Onlar için bir gelirdir. 

İŞÇİLERE KIDEM TAZMİNATININ YOLU NASIL AÇILABİLİR?

Her ne kadar işçilere haklı fesih hakkı verir ama sadece kıdem tazminatına hak kazanır dese de bence işçilerin lehine yorumlanabilecek bir durum var. Ülkemizde bu kadar büyük bir felaket yaşanmadı. İşçilerin başvurusu ile emsal olacak kararlar da çıkabilir. Her ne kadar 24. madde işçinin haklı fesih hakları sayılmış olsa da mobbing sebebi ile de fesih yapılabilir. Orada kişinin kendisinin işi bırakma gibi bir beyanı olmayıp işveren tarafından bir baskı olduğu için bu durum işveren tarafından sözleşmenin feshedildiği ve bu nedenle ihbar tazminatına hak kazabileceği şeklinde içtihat söz konusu. 24. maddenin 3. fıkrasındaki mücbir sebeb dolayısıyla işçin kıdem tazminatı kazanmasının yolunu açma yönünde emsal bir karar olabilir diye düşünüyorum. 

MEHMET TÜRKMEN İŞÇİLERE İŞE GİTMEME ÇAĞRISI YAPTI

Gaziantep’te patronların işçileri çalışmaya zorlamasına tepki gösteren ve işçilere işe gitmeme çağrısı yapan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen ifadeye çağrıldı.

Türkmen, yaşanan sorunları dokuz8'e değerlendirmişti.