İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, işgal altındaki Batı Şeria'yı bölmeyi ve yasa dışı yerleşim birimlerini genişletmeyi amaçlayan "E1 Projesi"nin ilerletilmesini onayladığını duyurdu. Bu hamleyle Batı Şeria'nın Kudüs ile bağlantısının kesilmesi ve Filistin Devleti'nin kurulmasının engellenmesi hedefleniyor.

Yedioth Ahronot gazetesinin haberine göre, yasa dışı Ma'ale Adumim yerleşiminde düzenlenen bir törende konuşan Netanyahu, "Filistin Devleti olmayacağına dair sözümüzü yerine getireceğiz, burası bize ait" ifadelerini kullandı. Bu proje kapsamında Ma'ale Adumim yakınlarına 3 bin 401 yeni konut inşa edileceğini belirten Netanyahu, yerleşimin nüfusunu iki katına çıkararak "hem tarihi hem de demografik bir başarıya" imza attıklarını öne sürdü.

İŞGALİ GENİŞLETEN "E1 PROJESİ"

Tarihsel olarak Doğu Kudüs'ün bir parçası olan, ancak Ayrım Duvarı'nın (Utanç Duvarı) Batı Şeria kısmında kalan "E1 Bölgesi" stratejik bir konuma sahiptir. İsrail, bu bölgeyi Batı Kudüs'e bağlayan bir yol ve yasa dışı yerleşim inşa ederek Filistin topraklarını bölmeyi amaçlıyor.

  • Projenin Amacı: E1 Projesi, Filistinlilerin Doğu Kudüs ile Batı Şeria'nın kuzey ve güneyi arasındaki coğrafi bütünlüğünü bozmayı hedefliyor. Bu planın hayata geçirilmesiyle, Filistin Devleti'nin başkenti olması öngörülen Doğu Kudüs, Batı Şeria'daki diğer Filistin bölgelerinden tamamen izole edilmiş olacak.

  • Tarihsel Süreç: Proje kapsamında, 1999 yılında 12 bin dönüm Filistin toprağına el konularak 4 binden fazla yasa dışı konut inşa etme planları yapılmıştı. Ancak uluslararası toplumdan gelen tepkiler nedeniyle proje durdurulmuştu. Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in geçen ay projeyi tekrar gündeme getirmesi ve Netanyahu'nun son onayıyla birlikte, E1 Projesi bir kez daha aktif hale gelmiştir.

  • Uluslararası Tepkiler: Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluş, E1 Projesi'nin iki devletli çözüm olasılığını ciddi şekilde tehlikeye attığı gerekçesiyle İsrail'i defalarca uyarmıştır. Projenin ilerletilmesi, uluslararası hukuka aykırı olarak değerlendirilmekte ve bölgedeki gerilimi artırmaktadır.