Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve Singapur-MIT Araştırma ve Teknoloji İttifakı’ndan (SMART) bilim insanları, gıda israfıyla mücadele etmek amacıyla devrim niteliğinde bir teknoloji geliştirdiler. Geliştirilen bu yöntemde, yenilebilir veya biyolojik olarak parçalanabilen ipek fibroin (ipek proteini) mikroiğneler kullanılarak, melatonin hormonu meyve ve sebzelerin dokularına doğrudan enjekte ediliyor.

Bu mikroiğneler sayesinde, taşıma ve depolama süresince oda sıcaklığında sebzelerin, normalden 4 gün daha uzun süre taze kalması sağlanırken, soğutmalı ortamlarda ise bu süre 10 güne kadar çıkabiliyor. Böylelikle, özellikle uzun mesafeli taşımacılıkta veya soğuk zincir olmayan bölgelerde gıda israfı büyük ölçüde azaltılabiliyor.

Melatoninin Anti-Yaşlanma Etkisi

Araştırmalara göre melatonin, bitkilerde hücre yaşlanmasını (senesansını) yavaşlatıcı bir rol oynuyor. Özellikle klorofil yıkımını geciktirerek ve bitkinin antioksidan savunma sistemini güçlendirerek ürünlerin taze ve besleyici kalmasını sağlıyor. Melatonin aynı zamanda bitkilerde yaşlanmayı hızlandıran hormonların etkisini baskılarken, büyümeyi teşvik edici etkenleri destekliyor. Bu sayede İngilizce literatürde “refrigeration-free preservation” olarak geçen ve alternatif soğutmasız koruma yöntemlerine destek sağlıyor.

Soğutmasız Gıda Koruma Yöntemleri

Teknolojinin yanında, geleneksel yöntemler de hala önemini koruyor. Kurutma, konserve, tütsüleme (smoking), turşu yapma (fermantasyon), tuzlama ve kök mahzeni saklama gibi yöntemler, elektrikli soğutucular olmadan gıdaların uzun süre dayanmasını sağlıyor. Uzmanlar, farklı yöntemlerin birlikte kullanılmasıyla gıda israfının daha da azaltılabileceğini belirtiyor.