İYİP Genel Başkanı Meral Akşener, seçim sürecine dair açıklamalarda bulundu.

Sözcü‘den Deniz Zeyrek‘e konuşan Akşener, 41 ilde seçimlere ayrı girileceğini, onun dışında altılı masa olarak ortak liste yapmak istediklerini ifade etti. Akşener, Diyarbakır ziyareti ve Ekrem İmamoğlu-Mansur Yavaş sorularına da yanıt verdi.

Zeyrek’in köşe yazısından bir bölüm şöyle:

Akşener‘e bu Demirci Kava’ya gönderme yapacak kadar iddialı cümlelerini anımsatıp, “Bu cümleler seçimlerde bu bölgede kendi partinizin oyunu almak için miydi yoksa cumhurbaşkanı adayınızın HDP oylarını alabilmesi için bir hazırlık mıydı” sorusunu yönelttim.

Yanıtı şöyle oldu:

“Diyarbakır’da cumhurbaşkanı adayı olarak 8 bin 500 oy almıştım. Hepsi benim için çok kıymetliydi. Şimdi partimizin 13 bin üyesi var. Hatalarından ders alan biriyim. Üzülüp özeleştiri yaptıktan sonra o hatayı mutlaka düzeltmişimdir. Dolayısıyla bugünkü söylediklerim normal. Bakan olduğum yıllarda batıda doğup büyüyüp Diyarbakır’a en çok gitmiş siyasetçiyim. Oy verirler vermezler bakmayız. Buradaki mevzu hukuk ve rıza meselesidir. Kayyum meselesi de öyledir. Diyarbakır’da bu kez kongreye katılıp ayrıldım. Bir daha geleceğim ve esnaf ziyareti yapacağım.

MHP’deyken ve Meclis Başkanvekiliyken HDP’ye benden başka kimse söz vermezdi. Selahattin Demirtaş, ‘niçin siz’ diye sordu. ‘İçtüzük size bu hakkı vermiş. Yaptığım lütuf değil. Bu benim görevim. Siz de iç tüzüğe aykırı şekilde hareket edemezsiniz’ karşılığını verdim. 

Diyarbakır’da milletvekili çıkarabilir pozisyondayız. CHP de çıkarabilir. Şanlıurfa’da ortak listeyle 4 milletvekili çıkabilir.”

Akşener, son altılı masada gözden kaçtığını düşündüğü bir noktaya da dikkat çekti:

“Bir komisyon kurduk. 41 ilde seçimlere ayrı girilecek. Onun dışındaki illerde ortak liste yapalım istiyoruz.”

Akşener‘e Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş‘ı neden bu kadar öne çıkardığı da soruldu. Yanıtı şöyle oldu:

“Ben iki arkadaşımız nezdinde diğer belediye başkanlarımıza dikkat çekmeye çalışıyorum. Bu belediye başkanları elbette CHP’li başkanlar. Ancak Millet İttifakı’nın adayları oldular. Onların başarısızlığı bize yazar. Hem Mansur Bey’in tehdit altında olduğunu düşünüyorum hem İmamoğlu’na yapılan hepimize yapıldı. O yüzden o gün Saraçhane’ye giderken bütün liderleri aradım. Hepsine ‘gidelim’ dedim. Kalabalık güçtür. Tayyip Bey cezaevine giderken ben de oradaydım. Bütün DYP oradaydı. Herkesin işi vardı. Ben gittim. Ekrem Bey, ‘Bekler misiniz? Kısa bir konuşma yapar mısınız?” dedi. Kabul ettim. Konuştuktan sonra otobüsten inmeyip Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasını dinledim. Ekrem İmamoğlu oranın öznesiydi. Ancak özne kalmadı. Sahiplenmemek kabahat olacakken sahiplenmek kabahat oldu. Bütünleşmeyi sağlayamadık.”

Kendimden önce, bu seçimi almayı düşünüyorum. Bunu almazsak bir daha parlamenter sistem konuşamayız. Seçimler Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle devam edip gider.”