Çambükü köyü halkının, mera alanlarına yapılacak OSB’ye karşı direnişi 57. günde de devam etti. Amasya Çevre Platformu, bugün Çambükü’nde köylülerle birlikte yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe, İstanbul’dan gelen Ekoloji Birliği bileşenleri, CHP, İYİ Parti, SOL Parti, EMEP ve İkizdere Çevre Derneği (İÇDER) üyeleri de destek verdi.

"KÖYÜMÜZE DOKUNMAYIN, BİZ BAMYA YAPMASINI SEVİYORUZ"

Çambükü köylülüklerine destek vermek için gelen yaşam savunucularını köy meydanında karşılayan köy halkı, yaşananlarla ilgili bilgiler aktardı. Bir köylü kadın, şunları söyledi:

"50 hanelik köyüz, çalışmayı ve üretmeyi çok seviyoruz. Bizim köyümüze dokunmasınlar. Sayın valimize, kaymakamımıza, belediye başkanımıza, bütün büyüklerimize sesleniyorum; bizim köyümüze dokunmasınlar. Biz, bamya yapmayı seviyoruz. Hayvanlarımızı da yetiştiriyoruz, bamyamızı da ekiyoruz, çocuklarımızı da büyütüyoruz ama torunlarımıza bir şey diyemiyoruz. Toprağımızı elimizden alıyorlar. Tekrar söylüyorum, sayın valimize sesleniyorum; bizim toprağımızı bıraksın. Biz, organize sanayi istemiyoruz. Bizim yaşam hakkımızı alıyorlar. Bizi bıraksınlar, köyümüzü de bıraksınlar, toprağımızı da bıraksınlar. Biz, çalışmayı seviyoruz. Bütün kadınlar olarak, 30-40 tane kadınız, çalışmayı seviyoruz."

"TOPRAĞIMIZ İÇİN ŞEHİT OLACAĞIZ"

Çambükü köy meydanında toplanan onlarca vatandaş, 'Çambükü köylüsü yalnız değildir', 'Havama, suyuma, toprağıma dokunma', 'OSB'yi değil yaşamı savun', 'Hak, hukuk, adalet', 'Direne direne kazanacağız' sloganları eşliğinde OSB inşaatı yapılan mera alanına yürüyerek çalışmaları protesto etti. Yürüyüş esnasında bir köylü kadın, talan edilen arazileri göstererek, "Bu araziye muhtar, izin vermediği için görevden alındı. Köy mezarlığımız da bu projenin içinde. Yetkililer ‘yok’ dese de proje aynı, değişmedi" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Bir diğer kadın ise "2 tane şehidimiz var, biz de toprağımız için şehit olacağız" diye konuştu.

"SERMAYE POLİTİKALARI ÇAMBÜKÜ HALKININ ARAZİLERİNİ YAĞMALIYOR"

Yürüyüş sonrası mera alanında toplanan vatandaşlar basın açıklaması yaptı. Ekoloji Birliği Bileşenleri adına Aslı Eren, şunları söyledi:

"Halkı, köylüyü merkeze koymayan, bilimsel gerçeklikten kopuk, bütün değerleri heba ederek sermayeye teslim olmuş politikalar, Amasya Taşova Çambükü köyünün tarım arazilerini yağmalamak istiyor. İstihdam kandırmacası ve kamu yararı bahanesiyle Çambükü köylüsünün tarım ve hayvancılık işleri ellerinden alınmakta, geçimlikleri gasp edilmektedir.  Halktan kopuk anlayışın aymazlığı, köy mezarlığını dahi OSB’ye tahsis edilmesine varmıştır. İş makinalarıyla köylülere ait yaklaşık 2 bin ağaç kesilmiş, tarladaki ürünleri dozerlerle sökülmüştür. Bilirkişi raporları, yapılacak OSB’nin çevre, tarım ve hayvancılığa etkilerini değerlendirmiş, uzun dönemli kamu yararı olmadığına karar vererek bu projeye ‘dur’ demiştir. Mahkeme süreci devam etmesine rağmen yangından mal kaçırır gibi, yasa bilmez, kanun tanımaz irade, fütursuzca saldırmaya devam etmektedir. Oysa kırpıla kırpıla dönüştüğü haliyle sermaye çıkarlarının cirit attığı mevcut yasalarda bile mera ve tarım arazilerine beton, betoncu anlayışın girmesi engellenmiştir. Bir ihtiyaç varsa -ki yoktur- OSB kararı, yerelde yaşayan halkla beraber alınmalıdır. Günlük hayatımızın tüm aşamalarında karşımıza çıkan yağmacı, gaspçı, yasa tanımaz tutum sergilemekten çekinmeyen sermaye, onu sahiplenen iktidar ve kolluk kuvvetlerini uyarıyor. Sermayeden yana halka ve özellikle kadınlara karşı yürüttükleri şiddet, baskı ve gözaltılarla yıldırma politikasını asla kabul etmiyor, en yüksek dereceden kınıyoruz, reddediyoruz. Çambükü köyünde yapılması planlanan OSB’ye karşı köylü kadınların topraklarını, meralarını, yaşam alanlarını savundukları nöbetleri devam ediyor. Tüm doğa ve yaşam savunucularını Çambükü köyünde yaşamlarını savunan direnişçilere destek olmaya davet ediyoruz."

"AÇMIŞ OLDUĞUMUZ HAKLI DAVAMIZDAN DA VAZGEÇECEĞİZ"

Çambükü köylüleri adına basın açıklaması yapan Serpil Dönmez ise şöyle konuştu:

"Yer yanlışlığı artık herkesçe kabul edilen OSB sürecinin hemen durdurulmasını, köy olma vasfımız için zorunlu olan meralarımız ve Hazine arazilerimizin aslına döndürülmesini, kamulaştırılan kısıtlı tarım alanlarımızın kamulaştırmalarının kaldırılmasını, Dörtyol köyümüzün ve başvuru yapan Çaydibi köyümüzün veya başkaca yerlerimizin kamuoyu önünde olabilirliğine bakılmasını talep ediyoruz. Olmadı mı, yine aynı bölgeye yapalım ama yükü Karabükü köylüleriyle paylaşalım. OSB’nin yanlış yer olan köyümüzden alınması halinde, devletimiz yetkilerini kullanan makam sahiplerinin yanlışları çok olsa da devletimize karşı hiçbir dava açmayacağız. Açılmış olan haklı davalarımızdan vazgeçeceğiz, şikâyetler yapmayacağız, hatta kamulaştırma bedeli alan köylülerimizin bedelini devletimize ödeyeceğiz."

"İKİZDERE FİDANLARI BARIŞIN SİMGESİ OLSUN"

Yapılan eyleminin ardından İkizdere Çevre Derneği üyeleri, Eskincidere Vadisi’nde taş ocağı çalışmalarını sürdüren Cengiz İnşaat’ın kepçelerinden kurtardıkları fidanları Çambükü köyüne dikti. İkizdere Çevre Derneği üyeleri şunları söyledi:

"İkizdere katliamından kurtardığımız çam fidanımızı bugün Taşova Çambükü köyünde direnen kardeşlerimle, kadın arkadaşlarımla birlikte burada şehit mezarlığının yanına birlikte dikeceğiz. İkizdere’de can bulamayan fidanımız umarım Çambükü köyü direnişinde can bulur, nefes olur. Barışın simgesi olsun, bütün ülkede doğa katliamları dursun. Bizler, yaşam savunucuları olarak ülkenin her yerinde mücadele etmeye devam edeceğiz. Toprağımıza, suyumuza, havamıza tarım ve geçim alanlarımıza sahip çıkacağız. Fidanımızı bacılarımla birlikte Çambükü’ne dikiyoruz. İkizdereli kadınlardan da Çambükü’nde direnen kadınlara, İkizdere fidanı eşliğinde selam getirmiş olduk. Bu fidan burada büyüdüğü müddetçe İkizdereli kadınların toprağında, yurdunda, vatanında verdiği o mücadelede burada her daim anılacak."