YEREL

Manisa Tabip Odası: Sağlıkta şiddet politiktir

Manisa Tabip Odası, 5 yıl önce sağlıkta şiddet nedeniyle hayatını kaybeden Dr. Fikret Hacıosman başta olmak üzere tüm hekim ve sağlık çalışanlarını andı. Manisa İl Sağlık Müdürlüğü önünde düzenlenen basın açıklamasında ‘Şiddete hayır’ pankartı açan doktorlar siyah giyinerek sağlıkta yaşanan şiddet olaylarını protesto etti.

Abone Ol

Haber:Hülya Kılınç

Basın açıklamasını Manisa Tabip Odası Başkanı Hasan Semih Bilgin okudu. Bilgin, 5 yıl önce görev yaptığı hastanede silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Dr. Fikret Hacıosman’ı anarak başladığı konuşmasında, sağlıkta şiddet son bulana kadar mücadeleye devam edeceklerine vurgu yaptı.

“SAĞLIK POLİTİKALARI ŞİDDETİ ARTTIRDI”

Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları olarak; 2003’ten bu yana ülkemizde Sağlıkta Dönüşüm Programı ile had safhaya ulaşan piyasacı; halk sağlığını ve hekimleri/sağlık emekçilerini yok sayan, değersizleştiren sağlık politikalarının şiddeti daha çok artıracağına yönelik defalarca çağrı yaptıklarını kaydeden Bilgin açıklamasında şu ifadelere yer verdi “Sağlıkta şiddete karşı yaptığımız çağrılarımıza kulak verilmemesi sonucunda her gün ama her gün Türkiye’nin farklı şehirlerinden akıl almaz şiddet olayları duymaya devam ettik. Geldiğimiz noktada, ne gerçekten caydırıcı önlemler alındı ne de çalışma alanlarımızda ve koşullarımızda sağlıkta şiddete karşı düzenlemeler yapıldı. Geçtiğimiz sene, Dr. Ekrem Karakaya’nın ölümünden birkaç ay önce önerdiğimiz, sağlık kurumlarına silahla girilmemesini de içeren yasal düzenlemeler de görmezden gelindi. Sonuçlarını maalesef acıyla yaşadık, yaşıyoruz”

HEKİMLERİN YÜZDE 84'Ü ŞİDDETE UĞRUYOR

Bilgin, 3-5 dakikaya sığdırılmaya çalışılan muayenelerle verilemeyen sağlık hizmeti, yok sayılan sağlık hakkı, iyileşemeyen hastalıklar, bulunamayan ilaçlar, yapılamayan ameliyatlar, mesleki özerkliğe yönelik müdahaleler, hekimlerin/sağlık emekçilerinin tükenmişliği ve son zamanlarda iyice derinleşen ekonomik zorlukların, toplumun sağlığını bozduğunu dile getiren Bilgin “Toplumda artarak süregelen şiddet iklimi, sağlığımızı bozan, bizi yok sayan, tüketen, değersizleştiren sağlık politikaları, hem bizi hem de halkı geçinememeye sürükleyen ekonomik buhranla birleşince; sağlığın fiziksel, zihinsel, toplumsal bütün bileşenleri de zarar görerek sağlık alanlarında şiddete de zemin oluşturdu. Aynı zamanda ülkeyi yönetenlere kadar uzanan nefret ve şiddet dili de sağlıkta şiddeti körükledi. Sağlık Bakanına yeniden sormak istiyoruz. Artık canımıza da kasteden bu sorunlarımıza karşı halen sadece tweet atmakla mı yetineceksiniz? Hekimlerin, sağlık emekçilerinin yaşadıkları sorunlar için tek yapabileceğiniz bu mu? Her ay sayısı katlanarak artan yüzlerce hekim bu kötü koşullar ve gelecek kaygısıyla ülkesini terk ediyor. Neredeyse hepimiz, çalışma yükümüzün yanında bu sağlık sisteminde ruhsal anlamda zorluklarla da karşılaşıyoruz. Daha geçen hafta üç meslektaşımız intihar etti. Yüzlerce sağlık emekçisi her gün şiddet görüyor. Tüm hekimler/sağlık emekçileri geçim derdi ile boğuşuyor. Günde en az 100 sözel ve fiziksel şiddetle karşılaştığımız, hekimlerin yüzde 84'ünün en az bir kere şiddete maruz kaldığı çalışma koşullarındayız. Sayın bakan, siz halen susacak mısınız? Sosyal medyadan mesaj göndermekten daha fazlasını yapacak mısınız?” diye konuştu.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI VE TOPLUMA BİRLİKTE MÜCADELE ÇAĞRISI

Bilgin, TTB ve tabip odaları olarak sağlıkta artan şiddetin de, toplumda körüklenen şiddet dilinin de karşısında olduklarını vurgulayarak “Birileri bizim sesimizi duymadığı gibi, duyulmasını engellemek için elinden geleni yapıyor ama dün olduğu gibi yarın da daha da güçlü bir şekilde “emek bizim, söz bizim” demeye devam edeceğiz. Asla yaşamımıza kasteden bu çalışma koşullarına boyun eğmeyeceğiz, emeğimizin sömürülmesine, geleceğimizin karartılmasına izin vermeyeceğiz. Şimdi, bir kişi daha eksilmeye sabrımız yok. Bir kere daha yaşatmak isterken ölmek istemiyoruz. Bu nedenle başlattığımız eylem sürecinde topluma çağrımızdır; Sağlıkta yaşadığınız sorunların sorumlusu ne hekimler ne de sağlık çalışanlarıdır, bütün sorunlarınızın sorumlusu bu sağlık sistemidir. Gelin bu sistemi hep birlikte değiştirelim.”diyerek topluma ve sağlık çalışanlarına birlikte mücadele çağrısında bulundu.