EKOLOJİ-ÇEVRE

Koçmarin’de maden tahribatına karşı direniş: '700 hektarlık orman ve su kaynakları tehlikede'

Lice'de yaşanan maden tahribatına karşı şantiye önünde tepki gösteren mahalleliler, tahribata izin vermeyeceklerinin altını çizdi.

Abone Ol

Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Koçmarin Mahallesi’nde, maden faaliyetleri ve mahallenin suyunun kesilmesine karşı şantiye önünde basın açıklaması yapıldı.

“Lice’de yaşamı madene terk etmeyeceğiz” ve “Talancı DİMİN şirketi köyümüzün suyunu ve ormanını yok etti” yazılı pankartların taşındığı yürüyüşte sık sık “Madenciler defol”, “Burada maden istemiyoruz” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.

LİCE’DE DOĞA KATLİAMINA TEPKİ: BU RUH BU BEDENDE OLDUKÇA DİRENECEĞİM

Lice’nin Koçmarin Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Yılmaz, bölgede yürütülen maden faaliyetlerine karşı çıkarak, “Koçmarin’de tahribata izin vermeyeceğiz, sonuna kadar direneceğiz” dedi.

Mahalle sakini Azize Alan ise yaşanan ekolojik yıkıma dikkat çekerek, “Her gün buradan 20 ton sebze Amed’e gönderiyorduk, şimdi yiyecek sebze bulamıyoruz. Hayvancılığı susuzluk nedeniyle bırakmak zorunda kaldık. İçme suyunu taşıma suyla temin ediyoruz. Meyve ağaçları kurudu, bir tek meşe ağaçları kaldı, onları da madenciler kesiyor. Bu ruh bu bedende olduğu sürece, tek başıma kalsam bile bu talana izin vermeyeceğim” ifadelerini kullandı.

“700 HEKTARLIK ORMAN ALANI YOK OLACAK”

Amed Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Ahmet İnan, kitle adına yaptığı açıklamada, DİMİN Şirketi’ne ait bakır ocağı ve kırma-eleme tesisinin Lice’nin Kılıçlı, Koçmarin, Yorulmaz, Bayırlı ve Saydamlı mahallelerinde yaşamı tehdit ettiğini belirtti. İnan, “700 hektarlık orman alanını talana açan bu proje, Koçmarin Mahallesi’nin su kaynaklarını yok etti. Buna rağmen talanı sürdüren ve yaşam hakkını savunan mahalle sakinlerini devlet güçlerine ihbar eden zihniyete karşı tüm yaşam savunucuları olarak geçit vermeyeceğiz” dedi.

“BU BİR DOĞA DEĞİL, YAŞAM HAKKI SAVUNMASIDIR”

DEM Parti Milletvekili Adalet Kaya da mahalle sakinlerinin yanında olduklarını ifade ederek, “Bu sadece bir doğa savunması değil, aynı zamanda yaşam hakkı savunmasıdır. Bu çocukların geleceğinin savunmasıdır. Burada köylülere karşı açılmış bir savaş var. Biz bu savaşın karşısında köylülerin yanında olacağız” ifadelerini kullandı.

Kaya, DİMER şirketinin “ÇED gerekli değildir” raporuyla başlattığı faaliyetlerin skandal niteliğinde olduğunu ifade ederek, “Dağlarda açılan sondaj kuyuları yeraltı sularını tüketti. Köylüler günlerdir susuzluk çekiyor. Su kaynakları yok ediliyor. Arıcılık, ceviz üretimi ve tarım alanları köylülerin geçim kaynağıydı. Bu faaliyetlerle onların yaşamsal alanları yok ediliyor” diye konuştu.

EKOLOJİSTLERE VE ÇEVRE PLATFORMLARINA ÇAĞRI

Tarım ve Orman Bakanlığı’na seslenen Kaya, “Bu katliama sessiz kalarak suça ortak oluyorsunuz. Lice’de Zengesor bölgesinde 12 köyü etkileyen 700 hektarlık alan talan edilmek isteniyor. Bir maden şirketi zenginleşsin diye bu kadar insanın, köyün ve doğanın yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Tüm yetkililere, Orman Bakanı’na ve Cumhurbaşkanı’na sesleniyoruz: Bu mücadeleyi bırakmayacağız” dedi.

Kaya, Türkiye’deki tüm ekolojistleri ve çevre platformlarını Lice’ye davet ederek, “Kaz Dağları’nda, Karadeniz’de yapılan talanla buradaki talan arasında hiçbir fark yok. Gelin, bu köylülerin haklı mücadelesinin yanında yer alın” çağrısında bulundu.

Açıklama, atılan sloganların ardından sona erdi.(MA)