tv100'de Kübra Par ve Gürkan Hacır'ın canlı yayın konuğu olan eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in AKP ile başlattığı 'normalleşme' politikasına yönelik eleştirilerini sürdürdü.

Özel, yerel seçim zaferinden sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la "normalleşme" adını verdiği bir süreç başlatmış, Kılıçdaroğlu'ysa "İktidarla müzakere değil mücadele edilir" diyerek bu adıma karşı çıkmıştı.

Programda öne çıkan soru-cevaplar şöyle:

NARİN GÜRAN'IN KATİLİ KİM HEPİMİZ MERAKLE BEKLİYORUZ

Türkiye'nin haftalardır konuştuğu Narin kızımız var. Devlet olanca gücüyle yükleniyor ama cinayet bir türlü ortaya çıkarılamıyor. Cinayete ilişkin bir şeyler söylemek ister misiniz?

85 milyon derin bir üzüntü içinde. Böyle bir devlet anlayışı olabilir mi? Hepimiz merakla bekliyoruz: Katil kim? Bu aynı zamanda devletin yapılanmasındaki çürümeyi de gösteriyor. 85 milyon hep beraber katili aramaya başladık. Böyle bir devlet anlayışı olabilir mi?

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile yarın bir görüşme yapacağınızı öğrendik doğru mu?

Genel başkan olarak seçildikten sonra kendisini ziyaret etmemiştim, o nedenle ziyaret edeceğim.

HARP OKULUNDAN MEZUN OLAN HERKEZ MUSTAFA KEMALİN ASKERİDİR

Teğmenlerin yemin töreninde kılıçla yaptıkları "Atatürk'ün askerleriyiz" yemini çok tartışıldı. İktidardan tepkiler, muhalefetten destek geldi. Siz ne diyorsunuz?

O genç teğmenlerin pırıl pırıl evlatlarımızın ettikleri yemin var. Bunun hangi sözcüğünden rahatsızlar? Öğrenmek isterim. Erdoğan'ın oturduğu odada Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafı yok mu? Her asker kendisini Atatürk'ün devrimlerine bağlı hisseder. Ne diyecek bu askerler? Kural şu, siz ülkenizin bağımsızlığı için mücadele eden ve o bağımsızlık için 7 düvelle savaşan bir kahramanı dillendirdi diye kimseden rahatsızlık duymayacaksınız. Rahatsız olursanız başka yere gideceksiniz.

TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ

Altı ok tartışması var. Saygı Öztürk'ün yazısında geçiyor. Yeni parti programında da altı okun yeni yorumunun yer alması lazım demişsiniz. Bu sözler size mi ait?

CHP'nin her programında altı ok yeniden yorumlanmıştır. İlkelerinden ödün vermeksizin yeniden yorumlanmalı. Ben bunu konulduğu gibi alacağım derseniz dünyadaki değişimi kaçırmış olursunuz.

Tüzük kurultayına neden gitmediniz?

Özgür bey ile yediğimiz yemekte Mansur Bey’de vardı il başkanı da vardı. Özgür Bey tüzük ile ilgili bilgi verdi. Yazılı metin olmadan fikir beyan etmem doğru olmaz değil dedim. Son şekil aldıktan sonra size göndeririz, düşüncelerinizi belirtirseniz seviniriz dedi. Bana kurultaydan bir gün önce akşam 19 civarında geldi. Dolayısıyla bir görüş hazırlama fırsatım olmadı. Kurultay da yapılan açıklamalar, benim tüzüğe karşı olumlu düşündüğüm anlamına gelmiyor.

Oldubitti mi oldu o zaman?

Benim tüzüğe evet dediğim, hatta ben de şaşkınlıkla izledim ama doğru değil.
Gittiğiniz zaman bu tartışmaların birinde olmak zorundasınız. Yanlış olduğunu söylemek zorundaysanız ben de bu tartışmaların içinde olmamak için gitmedim.

3 dönem kuralını Özgür Bey'e iletmiş miydiniz?

Bunu özel bir tartışma konusu yapmak istemem ama verilen sözler varsa o sözlerin tutulması gerekir. İşin özeti budur.

NORMALLEŞME TARTIŞMASI

Haftalardır İmamoğlu, Mansur Yavaş, Kılıçdaroğlu tartışmaları konuşuyoruz. Sizin bu çıkışlarınız sizce CHP'ye yarar mı? Yoksa tartışmaları mı büyütüyor?

Benim yaptığım çıkışların hangisi partinin aleyhine?

Özgür Özel'in normalleşme sürecine itiraz etmeniz parti içindeki tartışmaları derinleştirerek CHP'yi tartışılan bir parti haline getirmiyor mu?

Size sayayım. Devlet Bahçeli, normalleşti Erdoğan'la, Numan Kurtulmuş o da normalleşti. Şimdi TBMM Başkanı. Cesaret edip kendi milletvekiline dahi sahip çıkamıyor (Can Atalay hapiste) Süleyman Soylu o da normalleşti. Sinan Oğan hem normalleşti hem zenginleşti. Bilmiyor muyuz? Sayın Meral Akşener o da normalleşti. Herkes biliyor. Partiler iktidar olmak ister. Bunun için mücadele edersiniz. Normalleşerek iktidar olunur mu?

CHP'de yeni yönetim 40 yıl sonra birinci parti yapmışsa sizden farklı bir politika izlendiği için olabilir mi?

Hayır, CHP halktan yanadır. İlkelerimizden birisi de halkçılıktır. Erdoğan, 'Sivas'ın doğusuna geçemezsiniz.' diyordu. CHP bugün her tarafa gidiyor. Nasıl oldu bu?

Yerel seçimde yeni yönetimle mi oldu?

Hayır efendim.

İktidarla müzakere olmaz, mücadele olur dediniz. Yerel seçimlerde söylediğiniz söz akamete uğradı mı? Bir Mansur Yavaş örneği çıktı. Yüzde 60 gibi rekor bir oy aldı. İmamoğlu da İstanbul da çok yüksek bir oy oranına kavuştu. Erdoğan'la mücadele ederek AK Parti seçmenini de kırmış oluyor musunuz?

Normalleşme halkla olur. (Erdoğan'a yakın) o seçmen oy verecek parti arıyor. Yıllardır yaptığımız çalışmalarımızın ürününü aldık. Normalleşme halkla olur, halkı karşınıza alarak olmaz.

CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI

İki ismin cumhurbaşkanı yardımcılıkları tartışılıyor.

Seçimlere ne kadar var? Bunu neden tartışıyoruz? CHP dışındaki bir kesim bunun tartışılmasını istiyor. Memleket ateş yeri. Yeri zamanı gelince partinin yetkili organları var.

İki ismin adı seçim sürecinde de çok geçti. Keşke ben aday olmasaydım diye düşündüğünüz oldu mu?

Altılı masanın nasıl çalıştığını bilmeniz gerekiyor. Hiçbir yerde cumhurbaşkanı adayı olacağımı söylemedim. Altılı masada kararlar oy birliğiyle alındı.

Kamuoyunda 'Kemal Bey kendi adaylığının yolunu dizdi, aday olmasaydı seçimi alabilirdik.' diye düşünüyor. Belki yanıt vermek istersiniz.

Hiçbir yerde aday olacağımı söylemedim. Kendi aramızda tartıştık. Ortak Mutabakat Metni hazırladık.

Akşener son toplantıda bana emrivaki yapıldı dedi.

Doğru, konuşmadık. Siz seçimi kazandınız. Eğer ortak metni hazırlamazsanız büyük bir kaos çıkar. Ama diğerleri gidip (Cumhur İttifakı) teslim olduğu için Erdoğan'a, Erdoğan ne yaparsa yapsın hiçbir şey olmadı.

DEMİRTAŞ'IN HAKKINI SAVUNMAMIZ GEREK

Kılıçdaroğlu, Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyareti hakkındaki soruya şu yanıtı verdi:

“Siyasetçi düşüncesi dolayısıyla tutuklanamaz ve hapisse atılamaz. Eğer siyasetçi tutuklanır ve cezaevine atılırsa o ülkede düşünce özgürlüğü de yoktur demokrasi de yoktur. Türkiye bunun faturalarını ödedi. Bu ülkede başbakanlar, bakanlar asıldı. Şimdi astığımız bakanlar adına yollar, havayolları, okullar yapıyoruz. Hala akıllanmadı mı bu siyaset. Düşünceden ötürü bir insan hapisse atılır mı? Sayın Demirtaş’ın düşüncesine katılırsınız veya katılmazsınız ama bu ülkeye demokrasiyi getiren bir parti olarak benim onun hakkını savunmam lazım. Kendisinin moralini iyi gördüm. Siyaseti yakından takip ediyor. Sivil siyasetten yana teröre karşı olduğunu ifade ettim. Bazı çalışmaları var. Yazılar yazıyor, kitapları var çıktı. Dolayısıyla uzun uzun 1 buçuk saate yakın siyaseti konuştuk."