Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle;

"İÇİMİZDE ÇOK FAZLA ACI BİRİKTİ"

"Bu akşam size birkaç konuda seslenme ihtiyacı duydum. Affınıza sığınarak, birkaç dakikanızı alacağım. Çok zor bir zaman sürecinden geçiyoruz. Ve hepimiz acımızı farklı şekillerde yaşıyoruz. Günlerdir depremi konuşuyoruz. Depremle yatıyoruz, depremle kalkıyoruz. Aklımız hep bölgede... Doğru düzgün uyuyamıyoruz. Boğazımızdan geçen her lokmanın vicdan azabını çekiyoruz... Lokma ya lokma... Saraylılar mütevazı lokmalarımızı boğazımıza dizdiler. İçimizde çok fazla acı birikti. Bir insanın kaldıramayacağı kadar acı. Ancak ne zaman işler daha bundan kötüye gidemez diye düşünsek, daha da kötüye gidebileceğini her yıl bize gösterdiler...

Bugün kaybettiklerimiz için kederliyiz. Ama açık konuşalım sevdiklerimiz için de çok kaygılıyız. Ya daha da kötüsü olursa diye düşünüp duruyoruz. 84 milyonluk koca bir ülke ruhsal olarak o enkazın altında kaldı. Bakın unutuyoruz ama günlerdir bu yaşadığımız felaketin yükünü küçük çocuklarımızın da omuzlarına yükledik. Anne babalarının düştüğü hali gördüler. Genç anne babalara sesleniyorum. Biliyorum çok zor. Başta yapamadık ama bu saatten sonra çocuklarımızın yanında ne konuştuğumuza ne izlediğimize dikkat etmemiz lazım ki onların taze zihinlerinde daha büyük yaralar açmayalım.

"SARAYLILAR SEÇİM KAMPANYASINI NASIL DEĞİŞTİRECEĞİNİ DÜŞÜNDÜ"

"Peki bütün bunlar olurken, Saraylılar ve karanlık propaganda başkanlığı ne yaptı? Ben söyleyeyim; oturup seçim kampanyasını nasıl değiştireceğini düşündü. 20 yıldır deprem konusunda hiçbir şey yapmayan bu iktidar, insanlar molozlar altında can çekişirken, yine acılardan siyasi rant devşirmenin, yani yine seçim stratejisinin telaşına düştü.

100 milyon tonluk moloz yığını varken, o molozların altında insanımız cansız yatarken, asbest varken, zehir varken, toz varken, onlar konut pazarlama işine giriştiler. Çünkü tek dertleri seçim. Varsa yoksa seçim. 'Türkiye yüzyılı' sloganından, 'Yüzyılın felaketi' sloganına geçişleri emin olun göz kırpma süresinde oldu. Vallahi hiç de utanmadılar. 'Dünyanın bu yüzyılı bizimdir' iddiasıyla yola çıkan bu zevat, depremin 19'uncu gününde hâl'a vatandaşına çadır götüremedi çadır. Kovid-19 sırasında beş maskeyi dağıtamadı. Orman yangınında uçak kaldıramadı. E doğal olarak ekonomiyi batırdı. Türkiye'nin yüzyılı oldu mu size felaketin yüzyılı? Evet, oldu...

"KİMSE SİZİ BARINMA HAKKI ÜZERİNDEN TEHDİT EDEMEZ"

"Mesajımın herkes tarafından duyulamayacağını biliyorum; çünkü derinden bölünmüş bir ülkede yaşıyoruz. Ancak ben yine de anlatacağım. Aslında insanları, konut vaadi görüntüsü altında tehdit ediyorlar. 'Bak biz gidersek, siz bize bir sene daha vermezseniz, evsiz barksız kalırsınız' diyorlar. Açıkça söylüyorum; yalan söylüyorlar. En basit insan hakkı olan barınma hakkı üzerinden insanımızı tehdit ediyorlar, yaptıkları bu. Çünkü şantajcı bunlar.

Sevgili halkım, bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey korkunun kendisidir. Hiç kimse korkuya teslim olmamalıdır. Unutmayın, kimse sizi barınma hakkı üzerinden tehdit edemez. Tabii ki barınma sorunu çözülecek. Tabii ki  konutlar yapılacak. Tabii ki depremde evsiz kalmış her vatandaşımız yeni evine kavuşacak. O molozların altında aileler kaldı, binlerce aile... Erdoğan iki beton dökecek, bitecek; bu mu yani? Böyle kandırabileceğini sanıyor milletimizi. Gelecek nesillerimiz için inşa edilen Türkiye'nin bu olmasına izin mi vereceğiz? Asla. Önce ölün, Saray her sorunda tümüyle sınıfta kalsın, sonra bu beceriksizler gelsin bir yerlere beton döksün, olsun bitsin. Bunların kafası şunu almıyor; milletimizi barınmayla tehdit edecek kadar aciz bir duruma sürüklenmelerine asla izin vermeyeceğiz. Bu aziz milleti, acizliğe asla mahkum edemeyecekler. Bunun için gittim, dünyanın öbür ucuna gittim, dünyanın en iyi üniversitelerinde bilim insanlarıyla bunun için buluştum. Teknolojiyi ve ekonomiyi konuştum. Dünyanın en büyük yatırım fonlarıyla çalışma toplantıları yaptım. Yüzlerce milyar dolarlık yatırım sözleri aldım. Kimse aziz milletime aciz muamelesi yapmasın diye. Türkiye'de ve dünyanın her yerinde alanında öncü yüzlerce bilim insanımızdan büyük bir kurul kurdum. Ekonomide şampiyonlar ligi kadrosunu bir araya getirdim. Sizi en temel hakkınız üzerinden hiç kimse tehdit edemesin beklentilerini sıfırlamasın diye yaptım."

"BU ÇÜRÜMÜŞ DÜZENİ GERİDE BIRAKMAK İÇİN YOZLAŞMIŞ OLAN NE VARSA SÖKÜP ATACAĞIZ"

"Bilimle, temiz parayla yepyeni bir zihniyet dönüşümüyle ülkemizi bu kaygı, keder ve depresyon sarmalından hızla çıkarıp yepyeni bir yüzyıla yelken açacağız. Belki adı 'Türkiye yüzyılı' olmayacak ama Türkiye yaralarını sarıp, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında mutlaka ayağa kalkacak ve koşmaya başlayacak. İnanın, o da olacak. Bu çürümüş düzeni geride bırakmak için yozlaşmış olan ne varsa söküp atacağız."

"Saygın bir ülke olma fırsatı dururken, bin odalı saraylarından barınma hakkıyla milletimizi tehdit etmelerine asla izin vermeyeceğim. Onlar alçaldıkça unutmayın biz daha da yükseleceğiz. Merhametli, dirençli, nezih insanlarımızla birlikte yürüyeceğiz. Birlikte yükseleceğiz. Bu şantajlarına, bu onurlu millet asla pabuç bırakmayacak. Dünyanın en iyi ekibi çalışıyor. Benim dedikodulara, magazine vaktim yok. Türkiye bizi bekliyor, birlikte yapacak çok işimiz var halkım. Barınmadan çok daha fazlasını hak ediyorsunuz ve hak ettiklerinizi alacaksınız. İyi akşamlar."