Birleşik Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu-İş) çatısı altındaki sendikalar, hükümetin ekonomi politikalarına ve yeni bütçe hazırlıklarına tepki göstermek amacıyla Türkiye genelinde bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Eylemin Edremit ayağında, Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Körfez Birliği üyeleri ve çeşitli kamu çalışanları, ortak basın açıklaması yaptı.
Yapılan açıklamalarda, Toplu Sözleşme süreçlerinin niteliğini yitirdiği ve kamu emekçilerinin haklarının gözetilmediği savunuldu. Mevcut ekonomik tabloda "faiz sebep, enflasyon sonuç" yaklaşımının orta sınıfı tasfiye ettiği ve geniş halk kitlelerini yoksulluğa sürüklediği ifade edildi.
BÜTÇEDE HALK VE İŞÇİ SINIFI YOK
Konfederasyonun Ar-Ge birimi KAMU-AR tarafından açıklanan Kasım 2025 verilerinin paylaşıldığı eylemde, güncel ekonomik veriler rakamlarla ortaya konuldu. Açlık sınırının 30 bin 327 TL’ye, yoksulluk sınırının ise 93 bin 697 TL’ye ulaştığı bilgisi verildi. Sendika temsilcileri, kamu çalışanlarının büyük bir kısmının yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi verdiğini kaydetti. Yeni bütçe tasarısının dar gelirlinin vergi yükünü artırdığı, kamu kaynaklarının ise sermaye gruplarına aktarıldığı iddia edildi.
EMEĞİN TALEPLERİ SIRALANDI
Sendika çatısı altında birleşen çalışanlar, hükümetten şu somut adımların atılmasını talep etti:
-
Kamu çalışanlarının maaşlarının ivedilikle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması,
-
Seyyanen yapılan zamların tüm emekçilere ve emekli maaşlarına yansıtılması,
-
Gelir vergisi oranının yüzde 15 düzeyinde sabitlenmesi,
-
Enflasyon farklarının altı ayda bir yerine her ay düzenli olarak ödenmesi,
-
Çalışanlara yılda dört kez ikramiye verilmesi ve kira yardımı desteği sağlanması,
-
Mevcut tüm yan ödemelerin emekli aylığı hesaplamalarına dahil edilmesi.
EYLEMLERİN DEVAM EDECEĞİ MESAJI VERİLDİ
Eylemin sonunda yapılan açıklamada, iş bırakma kararının bir "uyarı" niteliği taşıdığı vurgulandı. Hakların iade edilmemesi durumunda üretimden gelen gücün kullanılmaya devam edileceği ve demokratik mücadelenin sürdürüleceği belirtildi.